Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/5958 E. 2023/5361 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5958
KARAR NO : 2023/5361
KARAR TARİHİ : 08.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/569 E., 2022/321 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma

HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. 01.06.2014 tarihli eylemi yönünden sanık hakkında 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (6545 sayılı Kanun) 68 inci maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca, Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.12.2014 tarihli ve 2014/2205 Soruşturma numaralı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanığın denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.10.2015 tarihli ve 2015/1056 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. 09.05.2014 tarihli eylemi yönünden sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca, Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 12.08.2014 tarihli ve 2014/1865 Soruşturma numaralı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanığın denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi ve 14.10.2015 tarihinde sanıkta yine uyuşturucu madde ele geçirilmesi üzerine kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.12.2015 tarihli ve 2015/1451 esas sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
C. Karacabey 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.01.2016 tarihli ve 2015/652 Esas, 2016/3 Karar sayılı kararı ile Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/856 Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/856 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
D. Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2016 tarihli ve 2015/856 Esas, 2016/332 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

E. Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2016 tarihli ve 2015/856 Esas, 2016/332 Karar sayılı kararının, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24.05.2021 tarihli ve 2020/19530 Esas, 2021/5972 Karar sayılı kararı ile;
“1-Sanığın 14.10.2015 tarihli eylemine ilişkin dosya içerisinde yer alan olay tutanağı, ifade tutanağı, ele geçen maddeye ilişkin ekspertiz raporu ve iddianame dahil olmak üzere tüm soruşturma evrakının onaysız fotokopi olduğu anlaşılmakla, hükme esas alınan belgelerin aslı veya onaylı örneklerinin dosya içinde bulundurulmaması suretiyle CMK’nın 169. maddesine aykırı davranılması,
2-Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’la değişik TCK’nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı değerlendirilip karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe kanun tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
3-Sanığın 09.05.2014 tarihli eylemi yönünden verilen 22.12.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 21.01.2015’te kesinleştiği, 14.10.2015 tarihinde sanıkta uyuşturucu ele geçmesi üzerine kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığının 14.12.2015 tarih ve 2015/1442 numaralı iddianamesi ile açılan davanın Karacabey 1. Asliye Ceza Mahkmesi’nin 2015/652 sayılı esasına kaydedildiği, söz konusu dosyada yapılan yargılama neticesinde aynı mahkemenin 2015/856 esas sayılı dosyası ile hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan bahisle her iki dosyanın birleştirilmesine karar verildiği,
Sanığın 01.06.2014 tarihli eylemi yönünden verilen 12.08.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 17.09.2014’te kesinleştiği, sanığın erteleme süresi içinde uygulanmasına karar verilen tedavi ve denetimli serbeslik tedbirinin infazını ihlal ettiğinden bahisle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığının 08.10.2015 tarih ve 2015/1048 numaralı iddianamesi ile açılan davanın Karacabey 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/856 sayılı esasına kaydedildiği, Karacabey 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/652 esas sayılı dosyasında verilen birleştirme kararı üzerine yapılan yargılama neticesinde incelemeye konu kararın verildiği anlaşılmakla,
Her ne kadar 01.06.2014 tarihli eylemi nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı daha önce verilmiş ise de, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’la TCK’nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan,
“kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; Sanığın 01.06.2014 tarihli eylemine ilişkin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına ek olarak verilen tedavi ve denetimli serbeslik tedbirinin infazına ilişkin sanığa … Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 04.02.2015 tarihli davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; bu davetten sonra sanığın denetime başladığı, sanığın 21.04.2015 tarihli görüşmeye katılmaması üzerine, sanığa … Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından 22.04.2015 tarihli uyarının tebliğ edilerek ihtarda bulunulduğu; sanığın uyarıdan sonra 12.05.2015 tarihli görüşmeye katıldığı ancak 09.06.2015 tarihli SAMBA’ya katılmaması üzerine, sanığa yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadan dosyasının kapatıldığının anlaşılması karşısında; ilk uyarıdan sonra da denetimli serbestlik tedbiri kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmeye çalışan sanığın, “09.06.2015 tarihli SAMBA’ya gelmemesinin’’ kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etme olarak kabul edilemeyeceği; buna karşılık sanığın 14.10.2015 tarihli eylemi, 09.05.2014 tarihli eylemine ilişkin 22.12.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının erteleme süresi içinde işlediği dikkate alındığında 09.05.2014 tarihli eylemi nedeniyle mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
4-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporunun aldırılmaması ve aynı maddenin 3. fıkrası gereğince aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda tartışılmaması,
5-Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan, emanetin 2014/211 ve 2014/243 sırasında kayıtlı suça konu uyuşturucu maddeler ve … Kriminal Polis Laboratuvarınca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunenin müsaderesine karar verilmemesi,…”
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
F. Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.05.2022 tarihli ve 2021/569 Esas, 2022/321 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 4.000,00 TL adli para cezasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği özetle; kararın temyizen bozulmasına ilişkindir.
III.GEREKÇE
Bozma öncesi mahkûmiyet hükmünün verildiği 08.03.2016 tarihinden, bozma sonrası hükmün verildiği 13.05.2022 tarihine kadar 5237 sayılı TCK’nın 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 66 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince 5 yıl 4 aylık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.05.2022 tarihli ve 2021/569 Esas, 2022/321 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz talebi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.06.2023 tarihinde karar verildi.