Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/5818 E. 2023/4724 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5818
KARAR NO : 2023/4724
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/359 E., 2023/13 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli ve 2021/117 Esas, 2021/183 Karar sayılı kararı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 Sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci , 50 nci maddesi ve 52 nci maddesi uyarınca 6.000,00 TL adli para cezasına karar verilmiştir.

2. … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli ve 2021/117 Esas, 2021/183 Karar sayılı kararının sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 04.04.2022 tarihli 2022/1467 Esas, 2022/4205 Karar sayılı kararı ile

“Bozmaya uyulduğu, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK’nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile başlığıyla birlikte yeniden düzenlenmiş olan 5271 sayılı CMK’nın “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun’un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan “01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresinin, aynı bentte yer alan “… basit yargılama usulü…” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK’nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ” mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.” şeklindeki düzenleme

karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK’nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK’nın 7. maddesi ile CMK’nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,”

Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bozma sonrası yapılan yargılama ile … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.09.2022 tarihli ve 2022/248 Esas, 2022/275 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 51 inci maddesi ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.

Sanık müdafiinin itirazı üzerine yapılan yargılama ile … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.01.2023 tarihli ve 2022/359 Esas, 2023/13 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 51 inci maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafii 24.01.2023 tarihli temyiz dilekçesi ile kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle, kazanılmış ve lehe olan haklar ve hükümler saklı tutularak, bozulması talebinde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

… 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.09.2022 tarihli ve 2022/248 Esas, 2022/275 Karar sayılı kararı ile;
“Yapılan yargılama, yargılama sırasında toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; suç tarihi olan 30/07/2011 tarihinde sanık … ile hakkında daha önce yapılan yargılama sonucunda beraat kararı verilen … Uğur Çelik’in motosiklet üzerinde yakalandıkları, yakalandıkları sırada sanık …’ın elinde bulunan maddeyi yere attığı, yapılan kontrolde bu cismin sigara paketi olduğu ve içerisinde uyuşturucu eroin maddesi olduğu değerlendirilen maddenin bulunduğu, … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün
30/10/2011 tarihli ekspertiz raporuna göre sanıktan ele geçirilen maddenin eroin olduğunun belirlendiği, sanık …’ın alınan savunmasında suça konu uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu kabul ve beyan ettiği, diğer sanığın beyanın da aynı yönde olduğu, delillerin savunmaları doğruladığı anlaşıldığından … 5. Sulh Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sanık … Uğur …’ın beraatine, sanık … hakkında ise Tedavi ve Denetim Tedbiri Uygulanmasına karar verildiği, sanık hakkındaki tedavi ve denetim tedbiri uygulaması devam ettiği sırada sanığın yükümlülüklerine uymadığı ve uyarılmasına rağmen bu hususta ısrar ettiği anlaşıldığından sanık hakkındaki tedavi ve denetim tedbiri dosyası kapatılarak gereğinin yapılması amacıyla … 5. Sulh Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulduğu, bunun üzerine dosyanın … 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/348 Esas sırasına kayıtla yeniden ele alındığı, akabinde Sulh Ceza Mahkemelerinin kapatılması üzerine dosyanın … (Kapatılan) 18. Asliye Ceza Mahkemesine tevzi olunarak bu mahkemenin 2014/208 Esas sırasına kayıtla görülmeye başlandığı, … (Kapatılan) 18. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda sanığın hakkında verilen ve uygulanan tedavi ve denetim tedbirine uymamakta ısrar ettiği gerekçesi ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 16/05/2019 tarih, 2017/2324 Esas ve 2019/2933 Karar sayılı ilamı ile bu kararın “23/10/2014 tarihinde başka suçtan … E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda tutuklu olarak bulanan sanık hazır edilmeyip yokluğunda hükümlülüğüne karar verildiği.” gerekçesi ile bozulduğu, bozma sonrasında … 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 22019/393 esas ve 2019/785 karar sayılı kararı ile uyuşturucu madde kullanmaktan cezalandırıldığı ve yapılan temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 10.CD. 03/02/2021 tarih, 2020/3932 esas ve 2021/1573 karar sayılı kararı ile ele geçen 8 paket uyuşturucunun ticaret maksadıyla bulunup bulunmadığı hususundaki delillerin tartışma ve değerlendirilmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, … 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/195 esas 2021/148 karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderilerek mahkememizce de 2021/117 sayılı esasa kaydedilerek yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında TCK’nin 7/2 maddesi gereğince sanık lehine olan 6545 sayılı yasa ile değişiklik öncesine göre TCK’nin 191/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği, Mahkememizce verilen karar Yargıtay 10.Ceza Dairesinin 2022/1467 esas 2022/4205 karar sayılı ilamı ile sanığın hukuki durumunun Basit Yargılama Usulü yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerekçesi ile bozularak dosya mahkememize gönderildiği ve mahkememizin 2022/248 esasına kayıt edildiği, sanığın üzerine Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurmak suçunun cezasının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olduğu, 5271 sayılı CMK’nın “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı

iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenlemenin yer aldığı ve 7188 sayılı Kanun’un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan “01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresinin, aynı bentte yer alan “… basit yargılama usulü…” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından sanık hakkında Basit Yargılama Usulü’nün uygulanmasına karar verildiği, Sanığa 15 gün içinde beyan ve savunmalarını yazılı olarak mahkememize bildirmesi, süre sonunda duruşma yapılmaksızın dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre karar verileceği, mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç cezanın 1/4 ineceği, mahkemece koşulları bulunması halinde kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilebileceği veya ertelenebileceği veya caza alması halinde verilecek HAGB kararına açıkça muvafakat etmemesi halinde HAGB kararı verileceğine ilişkin meşruhatlı davetiye çıkarıldığı, 15 günlük süre içinde sanığın herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı anlaşılmakla, dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre sanığın savunmasının alındığı, sanığın alınan savunmasında önceki savunmalarını tekrar ettiğini ve olay tarihinde de uyuşturucu madde kullandığını beyan ettiği anlaşılmış, sanık hakkında bir ihbarın olmaması, uyuşturucu madde sattığına veya satacağına ilişkin her hangi bir tanık beyanının olmaması, satış yaparken görülmemesi, ele geçen uyuşturucu maddelerin miktarı da dikkate alındığında sanığın kullanmak için aldığı yönündeki savunmasının aksinin ispat edilemediği ve sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde kullanmak için bulundurma suçunu işlediğinin bozma öncesi yapılan yargılama ile yukarıda izah edildiği şekilde sabit olduğu anlaşılmakla sanık hakkında TCK’nin 7/2 maddesi gereğince sanık lehine olan 6545 sayılı yasa ile değişiklik öncesine göre TCK’nin 191/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği, yine sanığın hakkında verilen tedavi ve denetim tedbirine uymamakta ısrar ettiği hususunun sanığın dosya kapsamında yer alan denetim dosyası içeriği ve …Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 06/03/2014 tarih ve 2014/1172 sayılı yazısı ile sabit olduğu” gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Kabul edilebilir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;

Dairemizin 03.02.2021 tarihli 2020/3932 Esas, 2021/1573 Karar sayılı kararı ile “30/07/2011 tarihli tutanak içeriğine göre, sanıkta 8 paket halinde uyuşturucu maddenin ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında; suç konusu uyuşturucu maddenin miktarı ve ele geçiriliş biçimine göre, sanığın eyleminin ticaret amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri tartışma ve değerlendirme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilip, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla hüküm kurulması,” gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/195 esas 2021/148 karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek yargılamaya … 6. Ağır Ceza Mahkemesince devam edilerek “dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre sanığın savunmasının alındığı, sanığın alınan savunmasında önceki savunmalarını tekrar ettiğini ve olay tarihinde de uyuşturucu madde kullandığını beyan ettiği anlaşılmış, sanık hakkında bir ihbarın olmaması, uyuşturucu madde sattığına veya satacağına ilişkin her hangi bir tanık beyanının olmaması, satış yaparken görülmemesi, ele geçen uyuşturucu maddelerin miktarı da dikkate alındığında sanığın kullanmak için aldığı yönündeki savunmasının aksinin ispat edilemediği ve sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde kullanmak için bulundurma suçunu işlediğinin sabit olduğuna” karar verildiği anlaşıldığından; Tebliğnamedeki (1) nolu bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.

Sanığın suç oluşturan eylemi nedeniyle, bozma öncesi hükümde 6000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, 01.06.2021 tarihli hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine 04.04.2022 tarihli bozma ilamı ile bozulduğunun anlaşılması karşısında: 1412 sayılı Kanunun 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 326 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında; “Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 291 inci maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz” şeklindeki düzenleme gereğince 01.06.2021 tarihli hükümle tayin edilen 6.000,00 TL adli para cezasının sonuç ceza açısından sanık bakımından kazanılmış hak olduğu gözetilmeden bozma sonrası yapılan yargılama sonucu 24/01/2023 tarihli kararla hükmedilen 10 ay hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi, nedeniyle hukuka aykırı görülmüştür.

III. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.01.2023 tarihli ve 2022/359 Esas, 2023/13 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.05.2023 tarihinde karar verildi.