YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5621
KARAR NO : 2023/5273
KARAR TARİHİ : 07.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/696 E., 2023/161 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci
maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 2015/349 Esas, 2015/557 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
2. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 2015/349 Esas, 2015/557 Karar sayılı kararının sanık ve müdafii taraflarından temyizi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 02.11.2022 tarihli 2020/11253 Esas, 2022/11110 Karar sayılı kararı ile
” 1) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, CMK’nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması, hükmün gerekçesinde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilinin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
2) Kabule göre de; suç tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı uyarınca tabi tutulduğu tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise; 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile
değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıca madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”, karar verilmesi,
b) Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise; bu suç nedeniyle 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde gösterilen dava açma şartlarının gerçekleştiğinin sabit görülmesi halinde yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde bir karar verilmesi, gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma sonrası yapılan yargılama ile … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2023 tarihli ve 2022/696 Esas, 2023/161 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık 17.02.2023 tarihli dilekçesi ile yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğunu ve lehine hüküm icra edilerek beraatine karar verilmesini istediğini beyan ederek; sanık müdafii de 17.02.2023 tarihli süre tutum dilekçesi ile kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek temyiz talebinde bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
“Sanık …’in 22/10/2014 tarihinde saat 17.30 sıralarında ikamet ettiği … adresinde arama ve el koyma işlemleri yapıldığı, sanığın konutunda yapılan aramalarda 25 adet Extacy hap ve hakkında ayrı soruşturma yürütülen şüphelilerden Hikmet Karaman’a ait olabileceği değerlendirilen esrar maddesinin ele geçirildiği, … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından düzenlenen uzmanlık raporunda, şüphelinin evinde ele geçirilen 1 ile numaralandırılan bitki parçalarının esrar aktif maddelerinden Tetrahydrocannabinol (THC) ihtiva ettiği, 2 ile numaralandırılan tabletlerin ise uyuşturucu maddelerden AMT (alpha-methhyltryptamine) ihtiva ettiği, 3 ile numaralandırılan tabletin uyuşturucu maddelerden MDMA (3,4-Metilendioksimetamfetamin) ihtiva ettiği, anılan maddelerin 2313 Sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkındaki Kanunun 19. Maddesi gereğince Bakanlar Kurulu kararı ile kanun kapsamına alınan yasaklı maddelerden olduğunun belirtildiği, idrar örneği alınan şüpheli …’in laboratuvar tetkik sonuçlarının uyuşturucu madde kullanımı (cannabinoid) yönünden pozitif çıktığı, 22/12/2014 tarihinde yapılan tahlil sonucunun da aynı şekilde uyuşturucu madde kullanımı yönünden pozitif çıktığı anlaşılmıştır.
Sanığın yukarıda ifade edildiği gibi uyuşturucu madde kullandığının sabit olduğu, sanığın 22/10/2014 tarihli eylemine ilişkin sanık hakkında 22/01/2015 tarihinde kamu davasının TCK’nin 191/1 maddesinin 2. fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, kararın 04/02/2015 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulamasına başlanıldığı, sanığın bu iki olaydan sonra denetim süresi içerisinde 10/03/2015 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının … Devlet Hastanesinde yapılan laboratuvar incelemesinde tespit edildiği, buna göre sanığın eylemlerini bir bütün halinde uyuşturucu uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurma ve kullanma suçunu oluşturduğu sanığın kullanmak amacı ile uyuşturucu madde bulundurmak suçunu işlediği “gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş ve hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2023 tarihli ve 2022/696 Esas, 2023/161 Karar sayılı kararında sanık ve müdafii taraflarından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.06.2023 tarihinde karar verildi.