YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5605
KARAR NO : 2023/3755
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/144 E., 2022/292 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin, hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde
olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.03.2015 tarihli ve 2015/45 Esas, 2015/118 Karar sayılı kararı ile … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/52 E. sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/52 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
B. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.04.2015 tarihli ve 2013/52 Esas, 2015/155 Karar sayılı kararı ile sanıklar …, Mehmet ve …’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 9 ay hapis ve 20.820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, sanıklar … ve … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 nci maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, sanık …’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis ve 41.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
C. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.04.2015 tarihli ve 2013/52 Esas, 2015/155 Karar sayılı karınının, sanıklar müdafileri ile sanıklar Osman ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.03.2022 tarihli ve 2019/5430 Esas, 2022/2833 Karar sayılı kararı ile;
“1. Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; şüphe üzerine durdurulan ve içerisinde sanıklar … ve …’in bulunduğu araçta suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirildiği olayda, dosya içerisinde hiçbir arama kararının bulunmadığı dikkate alınarak; 2559 sayılı PVSK’nın 9. maddesine göre olay yeri ve tarihini kapsayacak nitelikte “önleme araması kararı” veya CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde alınmış “adli arama kararı” ya da “yazılı arama emri” bulunup bulunmadığının araştırılarak varsa aslı veya onaylı bir örneğinin getirilmesinden sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2. 27.12.2012 tarihli suçtan dolayı 09.01.2013 tarihli iddianame ile temyiz konusu bu davanın açıldığı; UYAP ve adli sicil kaydına göre, sanıklar Osman ve Mehmet hakkında 13.01.2013 tarihli suç nedeniyle Sincan Cumhuriyet Başsavcılığının 12.04.2013 tarihli iddianamesi ile ”uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan açılan dava üzerine, … 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20.02.2014 tarih, 2013/398 Esas ve
2014/20 Karar sayılı ilamı ile ayrı ayrı 5 yıl 10 ay hapis ve 4.000,00 TL adli para cezasına hükmedildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından,
Bu dava ile ilgili dosyanın getirtilerek bu dosya içine konulması, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, inceleme konusu suç ile kesinleşen davaya konu suçun müstakil suçlar olup olmadığının veya “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenip işlenmediğinin belirlenmesi, zincirleme suç oluşturduğunun saptanması durumunda, bunlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak tayin edilecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK’nın 43. maddesi gereğince artırılmasında ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması h…nde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunmasında” zorunluluk bulunması,
3- Kabule göre; Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,”
nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
D. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.06.2022 tarihli ve 2022/144 Esas, 2022/292 Karar sayılı kararı ile sanıklar …, Mehmet ve …’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 9 ay hapis ve 20.820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, sanıklar … ve … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 nci maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, sanık …’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis ve 41.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
Temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemesi gerektiğine ve buna yönelik İlk Derece Mahkemesince gerekçe gösterilmediğine,
B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına
İlişkindir.
C. Sanık … ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Sanığın aynı suç işleme kararı çerçevesinde gerçekleştirdiği eylemlerin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü madde kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine,
İlişkindir.
D. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Hükmün usule ve yasaya aykırı olduğuna,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
İddia, sanıklar savunmaları, soruşturma aşamasında düzenlenen tutanaklar, uzmanlık raporları, iz inceleme raporları, HTS kayıtlarının çözümüne ilişkin bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sanıklar … ve …’in, sanıklar Osman ve Mehmet ile birlikte uyuşturucu madde ticareti yapmak konusunda anlaştıkları, bu anlaşma gereğince Osman’ın isteği ile Mehmet’in kiraladığı aracı …’e verdiği, …’in bu araçla, Mehmet’in ise başka bir araçla uyuşturucu maddeyi teslim eden ve kimlikleri tespit edilemeyen kişilerle buluştukları, …’in uyuşturucu maddeyi kullandığı araca yüklediği, Mehmet’in köy dışarısında bekleyerek gözcülük yaptığı, uyuşturucu maddenin araca yüklenmesinden sonra sanıkların birlikte döndükleri, bir gece otelde konakladıkları, … ile …’in uyuşturucu maddeyi alarak yola çıktıkları, 27.12.2012 tarihinde İncirlik kavşağında …’ın sürücüsü olduğu 27 PS
934 plakalı aracın emniyet güçlerince şüphe üzerine durdurulduğu ve araçta suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirildiği olayda; sanıklar … ve …’nin kovuşturma aşamasında beyanları ile Osman ve Mehmet’in suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmette bulundrukları, sanık …’in de kendi durumunu ve sanık …’ın uyuşturucu madde ticaretindeki rolünü açıklayarak kendi suçunun ve Osman’ın suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmette bulunduğu gerekçesiyle etkin pişmanlık hükümleri uygulanmak suretiyle sanıkların mahkûmiyetlerine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
30.06.2022 tarihli oturumda, sanık …’nin Gaziantep 6. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunmadığı ve müdafiinin duruşmada hazır olduğu belirlenmekle, sanığa SEGBİS yoluyla bozma ilamna karşı diyeceklerini bildirme imkanı sağlanmadan, yokluğunda hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı yönündeki Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.
1. Sanıklar … ve …’in bulunduğu araçta suça konu uyuşturucu maddenin incirlik dönerli kavşağında ele geçirildiği olayda, bozma sonrası dosya arasına getirilen önleme arama kararının İncirlik Park Alanını kapsadığı ve önleme arama kararının kapsamında bulunmayan yerde önleme arama kararı uyarınca yapılan aramada ele geçirilen delillerin hükme esas alınamayacağının anlaşılması karşısında; bahse konu önleme arama kararının incirlik dönerli kavşağını kapsayıp kapsamadığı, kapsamıyor ise incirlik dönerli kavşağını kapsayan farklı bir önleme arama kararının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2. 27.12.2012 tarihli suçtan dolayı 28.01.2015 tarihli iddianame ile sanıklar Mehmet ve Osman hakkında temyiz konusu bu davanın açıldığı; UYAP ve adli sicil kaydına göre, sanıklar Osman ve Mehmet hakkında 13.01.2013 tarihli suç nedeniyle Sincan Cumhuriyet Başsavcılığının 12.04.2013 tarihli iddianamesi ile ”uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan açılan dava üzerine, … 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20.02.2014 tarih, 2013/398 Esas ve 2014/20 Karar sayılı ilamı ile ayrı ayrı 5 yıl 10 ay hapis ve 4.000,00 TL adli para cezasına hükmedildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından, bu dava ile ilgili dosyanın getirtilerek bu dosya içine konulması, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, inceleme konusu suç ile kesinleşen davaya konu suçun müstakil suçlar olup olmadığının veya “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenip işlenmediğinin belirlenmesi, zincirleme suç oluşturduğunun saptanması durumunda, bunlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak tayin edilecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi gereğince artırılmasında ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması h…nde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunmasında” zorunluluk bulunduğu halde, eylemler arasında hukuki kesinti oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması, gerektiğinin gözetilmemesi,
3. 5320 sayılı Kanun’un 8 nci maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 326 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca, sanık … lehine olan bozmadan sonra yapılan yargılamada Yerel Mahkemece sanık ve müdafiine duruşma gününü bildirir davetiyenin tebliğ edilerek duruşmadan haberdar edilmeleri, tebligat yapılamaması veya davetiye tebliğ olunmasına rağmen sanığın duruşmaya gelmemesi hâlinde, verilecek cezanın bozmaya konu olan cezadan daha ağır olmaması h…nde yargılamaya devam olunarak bir karar verilmesi gerektiği, inceleme konusu dosyada ise Yerel Mahkemece duruşma davetiyesinin öncelikle sanığın bilinen en son adresi olan 26.03.2013 tarihli sorgusu esnasında bildirdiği adresine tebliği yerine başka bir adresine tebliğe çıkarıldığı ve tebligatın “Tebligat üzerinde gösterilen adresin yetersiz olup muhatabın ismen tanınmadığı, ilgilinin mahalle muhtarlığında kaydının olmadığı, …olu Sokağın da bulunmadığı” belirtilerek iade edildiği gözetildiğinde, sanığa usulüne uygun şekilde tebligat yapılıp sanık duruşmadan haberdar edilmeden ve bu suretle bozmaya karşı diyeceklerini bildirme olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
4. … 9. Ağır Ceza Mahkemesince yazılan t…mat uyarınca, bozma sonrası yapılan 30.06.2022 tarihli oturumda, sanık …’nin Gaziantep 6. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunmasına rağmen, sanığa SEGBİS yoluyla bozma ilamna karşı diyeceklerini bildirme imkanı sağlanmadan, yokluğunda hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.06.2022 tarihli ve 2022/144 Esas, 2022/292 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar müdafileri ve sanık …’ın temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.04.2023 tarihinde karar verildi.