Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/557 E. 2023/2767 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/557
KARAR NO : 2023/2767
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet; (Sanık … yönünden kesinleşen hükme konu cezanın mahsubu ile “ek ceza verilmesine yer olmadığına” karar verildi.)

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin, hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde
olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.01.2014 tarihli ve 2024/9 Esas, 202014/3 Karar sayılı kararı ile Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/579 E. sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/579 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.

B. Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2014 tarihli ve 2013/579 Esas, 2014/235 Karar sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan; sanıklar …. ve …..’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188’inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü, 62 nci, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 5 yıl 2 ay hapis ve 820 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına; sanık …’in 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 3 yıl 5 ay 20 gün hapis ve 540 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

C. Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2014 tarihli ve 2013/579 Esas, 2014/235 Karar sayılı kararının, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30.11.2020 tarihli ve 2017/6239 Esas, 2020/8284 Karar sayılı kararı ile; “1.Gerekçeli kararın başlığında suç tarihlerinin eksik gösterilmesi, 2.29.01.2013 tarihli olaya ilişkin “güven alım tutanağının” aslı veye onaylı sureti getirtilmeden hüküm kurulması,3.Sanık … hakkında sosyal inceleme raporu alınmaması ve alınmama gerekçesinin gösterilmemesi, 4.Dosya içerisinde 5271 sayılı Kanunun 140 ıncı maddesi uyarınca alınmış teknik araçlarla izleme, görüntüleme ve ses alma kararı bulunmadığı, aynı Kanunun 139 uncu maddesi uyarınca verilen gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karara dayanılarak teknik araçlarla izleme yapıldığı anlaşılmakla; a.Sanıklar hakkında verilmiş teknik araçlarla izleme kararı varsa, aslı veya onaylı suretinin getirtilmesi, yoksa bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceği gözetilmeden ve sanıkların aşamalardaki savunmaları da dikkate alınarak haklarında 5237 sayılı Kanunun 192 inci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan eksik araştırma ile karar verilmesi; b.Gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının sorulması, adli kolluk görevlisi olmaları halinde tanık sıfatıyla dinlenmeleri; aksi halde bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, sanıkların aşamalardaki savunmalarına göre, haklarında 5237sayılı Kanunun 192 inci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan eksik araştırma ile karar verilmesi; 5.Sanık … hakkında iddianame ve suç tarihleri itibari ile hukuki kesinti bulunmayan Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 18.12.2017 tarih, 2017/429 Esas ve 2017/514 Karar sayı ile verilen 3 yıl 4 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezasına ilişkin temyiz üzerine onanarak kesinleşen ilama konu dosyanın aslı veya onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi, sonucuna göre eylemlerin tek suç, iki ayrı suç veya zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirilerek, zincirleme suç olduğunun kabul edilmesi halinde, ağrır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç hükümlerine göre arttırılması ve bulunacak sonuç cezanın kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan fazla olması halinde, aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunması”, aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 6.Uyuşturucu maddenin tamamının analizlerde kullanıldığı ve tanık numune alınmadığı gözetilmeden, müsadere kararı verilmesi, 7.Kabule göre de; a. Gizli soruşturmacıya birden fazla satışın bütünüyle “satışa arz etme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, zincirleme suç hükümlerine göre arttırım yapılarak fazla ceza tayin edilmesi, b. Hükümden sonra yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli , 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklik nedeniyle, 5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin uygulanması açısından, sanıklar Ramazan ve Talib’in durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

D. Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.03.2021 tarihli ve 2021/8 Esas, 2021/105 Karar sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan; sanık …’ın 5237 sayılı Kanun’un 1188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 660 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna; sanık …’in 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna; sanık …’in 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası 62 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 1.660 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına; hükmedilen cezanın, suç ve iddianame tarihleri dikkate alındığında hukuki kesinti bulunmayan Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.12.2017 tarihli ve 2017/429 Esas, 2017/514 Karar sayılı ilamı ile verilen 3 yıl 4 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezasından az olması nedeniyle “ek ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

A. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,

2. Gizli soruşturmacının art arda alışının hukuka aykırı olduğuna ve bu yolla suçu önlemekten çok suça sevkin söz konusu olduğuna,

B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,

2. Eylemin sabit olmadığına ve gizli soruşturmacının tanıklık beyanının yeterli olmadığına,

C. Sanık … ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,

2. Eylemin sabit olmadığına,

3. Segbis yolu ile savunması alınan sanık yönünden “yüzyüzelik ve adil yargılanma” ilkelerinin ihlal edildiğine,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Dosya kapsamında yer alan sanıkların aşamalardaki savunmaları, adli kolluk görevlisi gizli soruşturmacının tanıklık beyanı, uzmanlık raporları, güven alımı ve teslim tesellüm tutanakları, araştırma ve kimlik tespit tutanakları, olay tespit yakalama ve el koyma tutanağı, ev arama tutanağı ve adli tıp raporu birlikte değerlendirildiğinde; Adana ili genelinde sokak satıcılarına yönelik çalışmalar sırasında

sanıklar Talib ve Ramazan’ın 19.01.2013 ve 24.01.2013 tarihlerinde; sanık …’in ise 24.01.2013 ve 29.01.2013 tarihlerinde, adli kolluk görevlisi olduğu anlaşılan gizli soruşturmacılara esrar satmak suretiyle “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunu işledikleri, eylemlerin bütünüyle “satışa arz” niteliğinde olması nedeniyle dosyaya konu eylemler nedeniyle haklarında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmadığı, sanıklar Talib ve …, aşamalardaki ikrara yönelik savunmaları ile kendi suçlarının ortaya çıkmasına yardım ve hizmet ettiklerinden haklarında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca etkin pişmanlık indirimi yapıldığı, sanık … hakkında inkara yönelik savunmaları nedeniyle etkin pişmanlık hükmünün uygulanmadığı; sanık …’in, dava konusu eylemi ile iddianame ve suç tarihleri itibari ile hukuki kesinti bulunmadığı anlaşılan Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesince 18.12.2017 tarihli ve 2017/429 Esas, 2017/514 Karar sayı ile “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen 3 yıl 4 ay hapis cezası ve 2.000 TL adli para cezasına ilişkin temyiz üzerine onanarak kesinleşen ilama konu dosyanın incelenmesi sonucunda, her iki dosyadaki eylemlerin zincirleme suç oluşturduğu anlaşıldığından, ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenen temel ceza üzerinden zincirleme suç hükümlerinin uygulandığı, ardından yaş küçüklüğü indirimi, etkin pişmanlık indirimi ve takdiri indirim yapıldıktan sonra belirlenen sonuç ceza (2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 1.660 TL), kesinleşen cezadan az olduğundan “ek ceza verilmesine yer olmadığına,” karar verildiği gerekçesiyle hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, Mahkemenin suçun sübutuna, vasfına ve delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı; birden fazla kişiye yönelik soruşturma kapsamında görevlendirilen gizli soruşturmacıların, kararda belirtilen muhitlerde tesadüfi olarak birçok kişiden uyuşturucu madde satın aldıkları; dosya kapsamındaki olayların herbirinde farklı sanığın veya sanıkların eyleme katıldıkları ve güven alım tutanaklarının içeriklerine göre uyuşturucu madde satış teklifinin sanıklardan geldiği, kışkırtıcı ajanlığın veya suça yönlendirmenin söz konusu olmadığı; 5271 sayılı Kanun’un 196 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca başka suçtan tutuklu bulunan sanık …’in, müdafinin hazır bulunduğu duruşmaya, SEGBİS yoluyla katılmasının, yüzyüzelik ilkesine ve adil yargılanma hakkına aykırılık oluşturmadığı anlaşıldığından, sanık … ve sanıklar müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.03.2021 tarihli ve 2021/8 Esas, 2021/105 Karar sayılı kararında sanık … ve sanıklar müdafileri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık … ve sanıklar müdafilerinin temyiz sebeplerinin reddiyle, hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

29.03.2023 tarihinde karar verildi.