YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5561
KARAR NO : 2023/3049
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
TUTUKLU
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/197 E., 2022/472 K.
SUÇLAR : Uyuşturucu madde ticareti yapma, uyuşturucu madde ithal etme
SUÇ TARİHLERİ : 08.04.2017, 14.10.2017
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.06.2018 tarihli ve 2018/5360 Esas, 2018/20846 Soruşturma sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları uyarınca cezalandırılması istemiyle; 09.05.2018 tarihli ve 2018/4234 Esas, 2018/14324 soruşturma sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davaları açılmıştır.
B. Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.04.2018 tarihli ve 2018/112 Esas, 2018/44 Karar sayılı kararı ile Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/336 Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/336 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
C. Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.11.2019 tarihli ve 2018/336 Esas, 2019/440 Karar sayılı kararı ile 08.04.2017 ve 14.10.2017 tarihli eylemleri nedeniyle değişen suç vasfına göre sanığın uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 60 yıl 11 ay 7 gün hapis ve 187.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 61 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca süreli hapis cezalarının 30 yıldan fazla olamayacağı gözönüne alınarak sanığın neticeten 30 yıl hapis ve 187.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
D. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 28.09.2020 tarihli ve 2020/358 Esas, 2020/1313 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükme yönelik sanık ve müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
E. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.04.2021 tarihli ve 2020/22521 Esas, 2021/4524 Karar sayılı kararı ile;
“Sanığın 08.04.2017 tarihli eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma ve 14.10.2017 tarihli eyleminin de uyuşturucu madde ithal etme suçunu oluşturduğu, eylemlerin vasıfları itibari ile iki ayrı suç teşkil ettiği, TCK’nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için aynı suçun işlenmesi gerektiği dikkate alındığında eylemlerin ayrı ayrı değerlendirilerek sanığın buna göre cezalandırılması gerektiği gözetilmeden şartları oluşmadığı halde zincirleme suç hükümleri uygulanarak daha ağır yaptırımı olan uyuşturucu madde ithal etme suçundan ceza tayini,”
Nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
F. Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.12.2022 tarihli ve 2021/197 Esas, 2022/472 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, 14.10.2017 tarihli eylemi nedeniyle değişen suç vasfına göre uyuşturucu madde ithal etme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 48 yıl 9 ay 7 gün hapis ve 150.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 61 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca süreli hapis cezalarının 30 yıldan fazla olamayacağı gözönüne alınarak sanığın neticeten 30 yıl hapis ve 150.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına; 08.04.2017 tarihli eylemi nedeniyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 14 yıl 2 ay hapis ve 28.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin son fıkrası uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun sabit olmadığına,
2. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay, yakalama ve muhafaza altına alma tutanakları, tutanak tanığı anlatımları, iletişimin tespiti tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre; 08.04.2017 tarihli eylemde temyiz dışı sanık M…ile birlikte esrar sevk ettiği ve 14.10.2017 tarihinde ise temyiz dışı sanıklar Ünal Caniklioğlu, …, …, Atahan Kısacıkoğlu, …ile birlikte eroin ithal ettiği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin suçların sübutuna ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, HTS ve otel kayıtları, iletişimin tespiti tutanakları içerikleri ile tutanak tanığı anlatımlarına göre; sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş; hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Sanık hakkında kazanılmış hakka ilişkin uygulama yapılması sırasında “ilk hükümde verilen ceza miktarı baz alınmak suretiyle, hapis cezası infaz edilmeyerek, adli para cezası yönünden de aradaki fark dikkate alınarak sanığın bu suçtan almış olduğu cezanın neticeten 37.500,00 TL adli para cezası olarak infaz edilmesine” denilmek suretiyle infazda tereddüte neden olunmasının hukuka aykırı olduğu, değerlendirilmiş; bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.12.2022 tarihli ve 2021/197 Esas, 2022/472 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin son fıkrasının uygulanması ile ilgili bölümünün çıkarılması ve yerine; “5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin son fıkrası uyarınca 30 yıl hapis ve 187.500,00 TL adli para cezası olarak infaz edilmesine” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.04.2023 tarihinde karar verildi.