Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/5330 E. 2023/4721 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5330
KARAR NO : 2023/4721
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/652 E., 2022/1209 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Aralarındaki bağlantı nedeniyle Dairemizin 2023/5329 esasında kayıtlı … 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2022 tarihli ve 2022/649 Esas, 2022/1211 Karar sayılı dosyası ile birlikte incelenmiştir.
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un

317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2020 tarihli ve 2020/409 Esas, 2020/550 Karar sayılı kararı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. … 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2020 tarihli ve 2020/409 Esas, 2020/550 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizin 30.05.2022 tarihli ve 2022/463 Esas, 2022/6907 Karar sayılı kararı ile
” Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanık hakkında hükmün açıklanması suretiyle verilen mahkûmiyet kararında; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3. CMK’nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilinin belirtilmesi ve bu fiilinin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak hüküm kurulması,
2) Hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesi sanık lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;

a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”, karar verilmesi,
b) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkumiyet dışında bir hüküm verilmiş ise, bu suç nedeniyle doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanığın, yükümlülüklerini ihlal ettiğinin sabit görülmesi halinde hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla, 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesi, gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması, “
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma sonrası yapılan yargılama ile … 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2022 tarihli ve 2022/652 Esas, 2022/1209 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık 02.01.2023 tarihli dilekçesi ile cezasına itiraz ettiğini, tedavi ve denetimli serbestlik veya adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasını istediğini beyan ederek temyiz talebinde bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın suç tarihinde kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurduğu, olay yakalama zapt etme tutanağı, ekspertiz raporu, sanığın ikrarı ile sübuta erdiğinden 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin
birinci fıkrası kapsamında suçun yasal unsurlarının oluştuğu gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Kabul edilebilir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;
UYAP üzerinden yapılan araştırmada, … 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 15.04.2011 tarih ve 2008/976 Esas, 2008/1768 Karar sayılı ek kararı ile; sanığın denetimli serbestliğe uyduğu gerekçesiyle 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca kamu davasının “düşmesine” karar verildiği ve birleştirme olanağı kalmadığı anlaşıldığından 15.04.2011 tarihli ek karara yönelik kanun yararına bozma yoluna gidilmesi mümkün görülerek yapılan inceleme de;

Sanığın incelemeye konu suçu, … 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 13.11.2008 tarih ve 2008/976 Esas, 2008/1768 Karar sayılı ilamı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediği; 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesi beşinci fıkrası uyarınca, incelemeye konu 28.02.2009 tarihli suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalktığı dikkate alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verileceğinin gözetilmemesi, nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2022 tarihli ve 2022/652 Esas, 2022/1209 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.05.2023 tarihinde karar verildi.