Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/5327 E. 2023/4162 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5327
KARAR NO : 2023/4162
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/753 E., 2021/1108 K.
SUÇ : Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : 1. Sanık müdafii
2. Şikayetçi vekili

Şikayetçi … vekilinin temyiz isteği yönünden; bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti suçunun 5237 sayılı Kanun’un ikinci kitabının “topluma karşı suçlar” başlıklı üçüncü kısmının “kamunun sağlığına karşı suçlar” başlığını taşıyan üçüncü bölümünde düzenlenmiş olması; belirtilen özelliği gereğince, sanığa yüklenen bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti suçundan doğrudan zarar görmeyen … temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddinin gerektiği anlaşılmıştır.

Sanık müdafiinin temyiz isteği yönünden; Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

A. Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2015 tarihli ve 2015/111 Esas, 2015/273 Karar sayılı kararı ile sanığın bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 186 ncı maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 51 inci maddesi uyarınca 10 ay 4 gün hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.
B. Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2015 tarihli ve 2015/111 Esas, 2015/273 Karar sayılı kararının, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30.06.2021 tarihli ve 2020/22337 Esas, 2021/8304 Karar sayılı kararı ile;
“Suça konu süt kaymağının ve kaymağın analiz sonuçlarına göre, “kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş veya değiştirilmiş” gıda maddeleri niteliğinde olup olmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
C. Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli ve 2021/753 Esas, 2021/1108 Karar sayılı kararı ile sanığın bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti suçundan 5237 sayılı Kanun’un 186 ncı maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hapisten çevrili 6000,00 TL, doğrudan 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Şikayetçi vekilinin temyiz sebepleri özetle; 1. Suç konusu ürünlerin taşındığı aracın müsaderesine karar verilmesi gerektiğine, 2. İdare lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; 1. Sanığın kusuru ve kastının bulunmadığına, 2. Sanığın beraat kararı verilmesi gerektiğine, 3. Suça konu ürünlerin bozulmasına kolluk kuvvetlerinin ürünleri uygun olmayan koşullarda beklettiği için bozulduğuna, 4. Adli Tıp Kurumunca düzenlenen raporda net bir tespit yapılamadığına, 5. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Kolluk görevlileri tarafından yapılan yol kontrolü esnasında, temyiz dışı beraat eden sanıklar Zafer ve …’nin sevk ve idaresindeki araçların içerisinde yapılan aramada; toplam 2608 kg süt kaymak, 1500 kg kaymak ve 7125 kg tereyağ ele geçirildiği, … Gıda Kontrol Laboratuvarı tarafından düzenlenen muayene ve analiz raporunda ele geçirilen kaymak ve süt kaymağın Türk Gıda Kodeksi kriterlerine uygun olmadığı ve tüketilmesinin insan sağlığı açısından uygun olmayacağının belirlendiği olayda; Adli Tıp Kurumun raporunda kaymak ve süt numunelerinin tüketilmesi halinde kişilerin sağlığını tehlikeye sokabileceğinin belirtildiği, 5237 sayılı Kanun’un 186 ncı maddesinde düzenlenen suçun tehlike suçu olduğu, suçun oluşması için kişilerin hayatı veya sağlığının tehlikeye düşmüş olmasının yeterli olduğu ayrıca kişilerin sağlığının veya hayatının zarar görmesinin gerek olmadığı gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Şikayetçi vekilinin temyiz sebepleri yönünden
Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti suçunun 5237 sayılı Kanun’un ikinci kitabının “topluma karşı suçlar” başlıklı üçüncü kısmının “kamunun sağlığına karşı suçlar” başlığını taşıyan üçüncü bölümünde düzenlenmiş olması; belirtilen özelliği gereğince, sanığa yüklenen bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti suçundan doğrudan zarar görmeyen şikayetçi Esendere Gümrük Müdürlüğünün 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık hakkındaki hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığından şikayetçi vekilinin temyiz istemi inceleme dışı bırakılmıştır.
B. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri yönünden
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve
bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, aşağıdaki husus dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Hükmün sanığa verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin dokuzuncu fıkrasında; “adli para cezasının 12 eşit aylık taksitlerle sanıktan tahsiline, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin sanığa ihtarına” karar verilmesi gerekirken, kararda infazda tereddüt yaratacak şekilde ” … ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin, infaz makamınca yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen, belirtilen yasal süresi içerisinde ödenmeyen adli para cezasının Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapise çevrilerek, hükümlünün kamuya yararlı işte çalıştırılmasına karar verilebileceğinin ihtarına,.” denilmek suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı davranılmasının hukuka aykırı olduğu,
Değerlendirilmiş; ancak bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
A. Şikayetçi vekilinin temyiz istemi yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle; şikayetçi vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık müdafiinin temyizi yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli ve 2021/753 Esas, 2021/1108 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği, hükmün;
Adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bölümündeki, “…12 eşit aylık taksitlerle tahsiline…” ibaresinden sonra gelen kısmın tamamının çıkarılarak yerine, “…taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğine ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine” ibarelerinin eklenmesi,

Suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.05.2023 tarihinde karar verildi.