Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/5301 E. 2023/3665 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5301
KARAR NO : 2023/3665
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.02.2020 tarihli ve 2020/19 Esas, 2020/69 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 … maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 5 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
B. Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.02.2020 tarihli ve 2020/19 Esas, 2020/69 Karar sayılı kararının, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.06.2021 tarihli ve 2020/16192 Esas, 2021/7394 Karar sayılı kararı ile;
“Ceza muhakemesi hukukumuzda mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili, usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunması gerekmektedir. 5271 sayılı CMK’nın 170/1. maddesi uyarınca ceza davası, dava açan belge niteliğindeki icra ceza mahkemesine verilen şikâyet dilekçesi, son soruşturmanın açılması kararı gibi istisnai hükümler dışında kural olarak Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır. Anılan kanunun 170 … maddesinin 4. fıkrasında da; “iddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
CMK’nın 225. maddesi uyarınca ise; “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.” Bu madde gereğince hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise, ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebilecektir.
Anılan kanuni düzenlemelere göre, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu iddia olunan eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna açık aykırılık oluşturacaktır. Öğretide “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” olarak ifade edilen bu ilke uyarınca hâkim, ancak hakkında dava açılmış bir fiil ve kişi ile ilgili yargılama yapabilecek ve önüne getirilen somut uyuşmazlığı hukuki çözüme kavuşturacaktır.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda;
1. Sanığın 17/09/2013 tarihinde tanık …’ya uyuşturucu satma eylemi sabit ise de; 01.08.2013

tarihinde tanık …’e uyuşturucu madde sattığına ilişkin tanık İsa’nın sonradan döndüğü kolluk beyanı dışında mahkûmiyete yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması,
2. Sanığın 21.09.2013 tarihinde …’e uyuşturucu madde sattığına ilişkin eylemiyle ilgili olarak iddianamede bir anlatım olmadığı, dolayısıyla bu olayla ilgili dava açılmadığı halde hüküm kurulması,
3. Sanığın sabit olan eyleminin 17.09.2013 tarihli eylem olduğu, diğer eylemlerinin sabit olmadığı gözetilmeden TCK’nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
4. Sanığın, 17.09.2013 tarihinde tanık …’a uyuşturucu madde satma, 18.08.2013 tarihinde ise …’a uyuşturucu madde teminine ilişkin iddianamede fiil anlatımı olmasına rağmen söz konusu eylemlere ilişkin değerlendirme yapılarak bir hüküm kurulmaması,
5. Sanığın temyize konu eylemi nedeniyle, Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’nin 11.02.2014 tarihli, 2013/262 Esas ve 2014/52 Karar sayılı hükmü ile hakkında neticeden 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına hükmedildiği; söz konusu hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi’nin 04.12.2019 tarihli, 2016/1288 Esas ve 2019/6863 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu anlaşıldığı halde; bozma sonrası kurulan hükümle; 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarına aykırı olacak şekilde, sanık hakkında ” 5 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 100,00 TL adli para cezasına” hükmedilmesi,
6. Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “17.09.2013” yerine “03.10.2013” olarak hatalı yazılması,
7. TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik nedeniyle yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
8. 5237 sayılı TCK’nın 54/4. maddesi yerine, 54 üncü maddesi uyarınca müsadere kararı verilmesi” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
C. Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.12.2021 tarihli ve 2021/185 Esas, 2021/348 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 … maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen …’nın durdurulduğu ve 3 paket halinde eroin maddesi olduğu değerlendirilen uyuşturucu maddeyi rızası ile teslim ettiğinin tutanak altına alındığı, her ne kadar … yargılama aşamasında uyuşturucu maddeyi sanıktan almadığını beyan etmişse de hazırlık aşamasında müdafi eşliğinde alınan beyanında sanıktan 30,00 TL karşılığında uyuşturucu madde aldığını beyan ettiği, sanık hakkında usulüne uygun olarak alınmış teknik takip kararının bulunduğu ve sanık ile … arasında olay tarihinde yapılan telefon görüşmesinde uyuşturucu madde satımına ilişkin taraflar arasında görüşme yapıldığı hatta tanığın yakalanma anından sonra da sanığa mesaj atarak bilgi verdiği anlaşılmakla, sanığın suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmemiş ve telefon görüşme tutanaklarından da anlaşılacağı üzere sanığın olay tarihinde eroin maddesi ihtiva eden uyuşturucu maddeyi …’ya sattığı ve bu şekilde atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği anlaşılmıştır. 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sanık lehine olan yasa hükümleri uygulanarak ve sanığın tek bir uyuşturucu madde ticareti yapma eylemi de olduğu nazara alınarak 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanmasına yer olmadığına gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.12.2021 tarihli ve 2021/185 Esas, 2021/348 Karar sayılı kararında sanık ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
26.04.2023 tarihinde karar verildi.