Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/5300 E. 2023/2982 K. 04.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5300
KARAR NO : 2023/2982
KARAR TARİHİ : 04.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/123 E., 2022/200 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 25.02.2015 tarihli ve 2015/2676 Esas, 2015/4971 Soruşturma sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

B. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.03.2015 tarihli ve 2015/106 Esas, 2015/111 Karar sayılı kararı ile … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/52 Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/52 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
C. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.03.2016 tarihli ve 2015/52 Esas, 2016/76 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 10 yıl 5 ay hapis ve 2.500.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
D. … 5. Ağır Ceza Mahkemesi kararının, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 04.11.2019 tarihli ve 2016/2553 Esas, 2019/5781 Karar sayılı kararı ile;
” a) Sanık …’nun 09.01.2015 tarihli olayda kendisinde uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmediği, 04.02.2015 tarihli olayda ise sanığın kolluk güçlerini görünce yere attığı hint kenevir bitkisinin 5 gram olduğu, sanığın bu uyuşturucu maddeyi başkasına satma veya temin amacıyla bulundurduğuna ilişkin kanıt bulunmadığı, her iki tarihte metruk binada ele geçen uyuşturucuların sanığa ait olduğuna ilişkin somut delil bulunmadığı, bu nedenle her iki tarihli olaylarla ilişkili olarak sanık …’nin atılı suçu işlediğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı; sanığın 04.02.2015 tarihli eyleminin kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağı, ancak (1) nolu bozma gerekçesi nazara alınarak sanığın 27.02.2015 tarihli olayla ilişkili eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama suçunu işlediğinin sabit olduğu, 09.01.2015 tarihli olayının sübut bulmadığı, 04.02.2015 tarihli olay yönünden ise sanığın eyleminin kullanmak amaçlı uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçunu oluşturduğu, yalnızca 27.02.2015 tarihli olayın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu anlaşılması karşısında sanık hakkında TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayin edilmesi,
b) … ve … Kriminal Polis Laboratuvarlarınca suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
E. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.01.2020 tarihli ve 2019/510 Esas, 2020/18 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 51 inci maddesi ve 53 üncü
maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ile cezalandırılmasına, cezanın ertelenmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
F. … 5. Ağır Ceza Mahkemesi kararının, sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 19.01.2022 tarihli ve 2020/15477 Esas, 2022/649 Karar sayılı kararı ile;
” Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesi sanık lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a-) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve “tedavi ve denetimli serbestlik kararı veren mahkemeye ihbarda bulunulmasına”,
b-) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir karar verilmiş ise, daha
önceki tarihlerde işlediği aynı suçtan dolayı verilmiş olan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararları dikkate alınmaksızın, bu suç nedeniyle doğrudan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
3-) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
G. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.05.2022 tarihli ve 2022/123 Esas, 2022/200 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 51 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ile cezalandırılmasına, cezanın ertelenmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yerel mahkemece, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurduğu gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Uyap sisteminden yapılan incelemede; sanığın … 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/314 Esas,
2015/415 Karar sayılı dosyasına konu 24.11.2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği ve ayrıca hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı amacıyla sanığa 05.01.2015 tarihinde tebligat yapıldığı, ancak sanığın yasal süre içerisinde başvuru yapmadığı ve 07.01.2015 tarihinde sanığın tekraren uyuşturucu ile yakalanarak tedbir kararını ihlal ettiğinden bahisle 18.05.2015 tarihli iddianame ile sanık hakkında … 19. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, temyize konu eylemin suç tarihinin ise 04.02.2015 olduğu, suç ve iddianame tarihleri dikkate alındığında; sanığın temyize konu 04.02.2015 tarihli eylemini … 19. Asliye Ceza Mahkemesine açılan 18.05.2015 tarihli iddianame düzenleninceye kadar gerçekleştirmiş olması nedeniyle, bu eylemin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı ve ayrıca … 19. Asliye Ceza Mahkemesine açılan dava dosyası kül halinde dosya arasına alınarak sanık hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın usulüne uygun kesinleşip kesinleşmediğinin tespiti ile tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç, ayrı suçlar ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.05.2022 tarihli ve 2022/123 Esas, 2022/200 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.04.2023 tarihinde karar verildi.