YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5218
KARAR NO : 2023/3442
KARAR TARİHİ : 12.04.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/160 E., 2022/602 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafii
Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin, hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.09.2013 tarihli ve 2012/316 Esas, 2013/292 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 5 yıl hapis ve 3.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. … 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararının, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03.03.2020 tarihli ve 2015/1479 Esas, 2020/1517 Karar sayılı kararı ile;
“Aleyhlerinde yeterli delil bulunmadığı aşamada araçtan kaçan kişinin sanık Ramazan Yaman olduğunu söyleyerek sanık Ramazan’ın suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım etmeleri nedeniyle sanıklar hakkında etkin pişmanlıkla ilgili 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, “
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
C. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.12.2020 tarihli ve 2020/251 Esas, 2020/565 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası,192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 2.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
D. … 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararının, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.02.2022 tarihli ve 2021/20155 Esas, 2022/1938 Karar sayılı kararı ile;
“1. Bozmaya uyulduğu, sanık …’in CMK’nın 195. maddesinin 1. fıkrasına göre, yokluğunda karar verilebileceği ihtarını içeren davetiye ile duruşmaya çağrılarak savunması alınmadan mahkûmiyetine karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2. Duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutulması hususunda karar verilmemiş olan ve hüküm tarihinde … 4 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunan sanık …’ın CMK’nın 193. maddesi ile 196. maddesinin 5. fıkrasına aykırı olarak, hükmün tefhim edildiği 23.12.2020 tarihli son oturumda hazır bulundurulması sağlanmadan, yokluğunda hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, “
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
E. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.12.2022 tarihli ve 2022/160 Esas, 2022/602 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 2.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
F. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı davranılması nedeniyle hükümlerin düzeltilerek onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar müdafiinin temyiz sebepleri özetle; suçu sabit olmayan sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinde temyiz dışı sanıklar Mehmet Sıddık, Ramazan ve Yusuf ile birlikte öncü artçı olacak şekilde uyuşturucu madde sevk ettikleri ve temyiz dışı sanık Ramazan’ın suçunu ortaya çıkardıkları gerekçesiyle etkin pişmanlık hükümleri de uygulanarak sanıkların mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesi;
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uygulanırken ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği ihtarı yerine, “ adli para cezasını süresinde ödemedikleri taktirde cezanın
5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (5275 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hapse çevrilmesine” ibaresi yazılmak suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı davranılması hukuka aykırı görülmüştür.
B. Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesi;
5271 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince “alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihi itibarıyla sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibarıyla zorunlu müdafi tayininin gerekmediği, ancak 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’la 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikle hapis cezasının alt sınırının on yıl hapis cezası olarak değiştirildiği, 29.06.2022 tarihinde 6545 sayılı Kanun’un yürürlükte bulunduğu ve 5271 sayılı Kanun’un 150 nci maddesi uyarınca uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibarıyla duruşmada sanık müdafiinin hazır edilmesi gerektiği gözetilmeden bozmaya karşı savunmasının alındığı, sonraki duruşmalarda da sanığın hazır bulunmadığı, buna rağmen yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
A. Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin12.12.2022 tarihli ve 2022/160 Esas, 2022/602 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, oy birliğiyle BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün;
5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması ile ilgili bölümünün çıkarılması ve yerine; “adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 maddesinin dördüncü fıkrası gereğince l’er ay ara ile 15 eşit taksitte ödenmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının bir defada tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına”, ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B. Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin12.12.2022 tarihli ve 2022/160 Esas, 2022/602 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, diğer yönleri incelenmeksizin oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.04.2023 tarihinde karar verildi.