Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/5148 E. 2023/3168 K. 06.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5148
KARAR NO : 2023/3168
KARAR TARİHİ : 06.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/151 E., 2022/194 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.11.2013 tarihli ve 2013/73 Esas, 2013/413 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis ve 20,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.11.2013 tarihli ve 2013/73 Esas, 2013/413 Karar sayılı kararının, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 04.03.2019 tarihli ve 2015/16300 Esas, 2019/1296 Karar sayılı kararı ile;
“1. 27.11.2013 tarihli duruşmaya ilişkin tutanağın birinci sayfasının dosyaya konulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Sanığın ifade tutanakları ve suça konu maddenin analizine ilişkin kriminal rapor dışında diğer belgelerin onaysız fotokopi olduğu anlaşılmakla, sanığın incelemeye konu eylemi ile ilgili olarak kolluk tarafından düzenlenen 23.06.2012 tarihli tutanakların asılları veya onaylı örneklerinin dosyaya konulduktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken onaysız fotokopiye dayanılarak hüküm kurulması,
3. Hükme esas alınan iletişimin tespiti çözüm tutanaklarının asıllarının veya onaylı örneklerinin denetime elverecek şekilde dosyaya konulması gerektiğinin gözetilmemesi,
4. Sanık hakkında, incelemeye konu 23.06.2012 tarihli eylemi nedeniyle 21.02.2013 tarihli iddianameyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kamu davası açıldığı, dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile UYAP üzerinden yapılan incelemeye göre, sanık hakkında 18.09.2012 tarihli eylemi nedeniyle 19.10.2012 tarihli iddianame ile uyuşturucu madde ticareti suçundan başka bir kamu davası açıldığı ve yapılan yargılama neticesinde Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.12.2012 tarih, 2012/346 Esas ve 2012/514 Karar sayılı kararı ile mahkûmiyet kararı verildiği, hükmün Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 05.06.2013 tarih, 2013/4609 Esas ve 2013/5193 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşıldığından; söz konusu dosyanın aslı veya onaylı örneği getirilip incelendikten ve denetime elverecek şekilde dosya arasına konulduktan sonra, incelemeye konu 23.06.2012 tarihli suç ile kesinleşen davaya konu olan 18.09.2012 tarihli suçun “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenip işlenmediğinin, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılıp değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre, kollukça yapılan teknik takip sonucunda sanığın çalıntı olan ve terk edilmiş halde bulunan araç içerisinden ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğunun anlaşılmasına karşısında, sanığın uyuşturucu maddelerin kendisine ait olduğunu, bunları satmak amacıyla bulundurduğunu beyan etmesinin kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım etme niteliğinde kabul edilemeyeceği de nazara alınarak, sanığın uyuşturucu maddeleri aldığını beyan ettiği “Zaza Ali” ve “…” isimli kişiler hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca incelemeye konu dosyadan tefrik edilerek 2013/7085 soruşturma numarası üzerinden yürütülen soruşturmanın akıbeti araştırılarak sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanıp uygulanamayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre;
6. Hakkında kasıtlı suçtan hapis cezasına hükmedilen sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
7. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce suç konusu maddelerden alınan şahit numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
C. Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.10.2022 tarihli ve 2019/151 Esas, 2022/194 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’nun 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 120,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanık hakkında Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/346 Esas, 2012/514 Karar sayılı, kesinleşmiş kararı ile tesis edilen 5 yıl hapis ve 500,00 TL adli para cezasının mahsubu ile neticeten sanığın 1 yıl 3 ay hapis ve 120,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle,
23.06.2012 tarihinde araçta ele geçen maddeler ile 18.09.2012 tarihinde evde ele geçen maddelerin farklı tarihlerde temin edilmediğinden eylemin tek suç oluşturduğuna, sanığın bir kez cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Kolluk görevlileri tarafından yapılan teknik takip neticesinde, olay tarihinde çalıntı olup terk edilmiş halde bulunan araç içerisinde esrar elde etmeye elverişli kenevir bitkisi ile MDMA etken maddesi içeren tabletlerin ele geçirildiği, sanığın suça konu uyuşturucu maddeleri hem kullanma hem de satma amacıyla, haklarında daimi arama kararı bulunan …” ve “…” isimli kişilerden aldığını beyan ettiği; ele geçen maddelerin çeşitliliği, sanığın ikrarı ve diğer deliller birlikte değerlendirilerek sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, Mahkemenin, zincirleme suç hükümleri uygulamak suretiyle ek ceza belirlenmesine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, aşağıdaki husus dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
A. 5237 sayılı Kanun’nun 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca belirlenen 6 yıl 3 ay hapis ve 120,00 TL adli para cezasından, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/346 Esas, 2012/514 Karar sayılı, kesinleşmiş kararı ile tesis edilen 5 yıl hapis ve 500,00 TL adli para cezası mahsup edildikten sonra sonuç cezanın “1 yıl 3 ay hapis cezası” yerine “1 yıl 3 ay hapis ve 120,00 TL adli para cezası” olarak belirlenmesinin hukuka aykırı olduğu, değerlendirilmiş; ancak bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.10.2022 tarihli ve 2019/151 Esas, 2022/194 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322’nci maddesi gereği hükmün;

A. Hükmün altıncı paragrafından “ve 120,00 TL adli para ” ibaresi ile bir sonraki paragrafın tamamen çıkartılması suretiyle, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.04.2023 tarihinde karar verildi.