Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/4903 E. 2023/2777 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4903
KARAR NO : 2023/2777
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.10.2019 tarihli ve 2019/9 Esas, 2019/280 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 17 yıl 2 ay 7 gün hapis ve 37.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 28.11.2019 tarihli ve 2019/2789 Esas, 2019/2513 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03.11.2021 tarihli ve 2020/1341 Esas, 2021/11135 Karar sayılı kararı ile;
“Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya kapsamına göre; 29.07.2018 tarihli olaya ilişkin tutanak içeriğinden, sanığın, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan …’ta ele geçen uyuşturucuyu aracın içerisinde mi yoksa dışarısında mı verdiğinin anlaşılamaması karşısında, söz konusu tutanağı düzenleyen görevlilerin, usulünce duruşmaya çağrılarak tanık sıfatıyla dinlenilip, uyuşturucu madde ticaretini oluşturan eylemin “umumi veya umuma açık yer” kapsamında olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeyerek eksik araştırma ile hüküm kurulması,” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarihli ve 2021/395 Esas, 2022/253 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci
maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 15 yıl 7 ay 15 ay hapis ve 31.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
2. Keşif yapılmaması sebebiyle eksik inceleme yapıldığına,
3. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanma şartlarının oluşmadığına,
4. İletişim tespiti ve dinlenmesine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğuna,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, uyuşturucu madde ticareti yaptığı şeklinde istihbari bilgiler üzerine iletişiminin dinlenmesi tedbirinin uygulanması kapsamında; 07.06.2018 tarihinde fiziki takip neticesinde yakalanan hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma yürütülen tanık…’in üzerinde suça konu ABD-FUBINACA içeren uyuşturucunun ele geçirildiği, tanık…’in ifadesinde uyuşturucuyu sanıktan aldığını beyan edip teşhis ettiği; 29.07.2018 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma yürütülen tanık … ile görüştüğü ve aralarında birbirlerine bir şeyler alıp verdiklerinin tespit edildiği, sanık ile görüşmesinden sonra yakalanan tanık …’ın MDMB (N) 2201 içeren uyuşturucuyu yere attığı, tanık …’ın ifadesinde uyuşturucuyu sanıktan aldığını beyan ettiği, sanığın fiziki takip sonucu aynı gün yakalandığında yapılan üst aramasında MDMB (N) 2201 içeren uyuşturucu ele geçirildiği, iletişimin dinlenmesine ilişkin tutanakları da dikkate alınarak sanığın atılı suçları işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. İlk Derece Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanmadığı ve keşif yapılmasının yargılamaya bir yenilik katmayacağı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve
yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Bozma öncesi verilen hükümde, sanık hakkında Kandıra Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/789 Esas ve 2018/25 Karar sayılı ilamı ile verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasının tekerrüre esas alındığı ve hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın kazanılmış hakkı korunmadan Körfez 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/417 Esas ve 2017/737 Karar sayılı ilamı ile verilen 10 ay hapis cezasına ilişkin ilamın nazara alınarak sanığın ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre cezasının çektirilmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiş; bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) paragrafında açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.06.2019 tarihli ve 2021/395 Esas, 2023/253 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün, tekerrürle ilgili olan bölümü çıkarılarak ve yerine “Kandıra Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/789 Esas ve 2018/25 Karar sayılı ilamı ile verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasına ilişkin hüküm nedeniyle, hükmolunan cezanın 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması, suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
29.03.2023 tarihinde karar verildi.