YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4815
KARAR NO : 2023/3241
KARAR TARİHİ : 10.04.2023
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/57 E., 2022/199 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
SUÇ TARİHLERİ : 27.12.2013, 02.01.2014, 07.01.2014, 30.01.2014, 05.02.2014
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.05.2014 tarihli ve 2014/29 Esas, 2014/341 Karar sayılı kararı
ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3 yıl 5 ay 20 gün hapis ve 60 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. … 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.05.2014 tarihli ve 2014/29 Esas, 2014/341 Karar sayılı kararının, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 23.12.2019 tarihli ve 2019/7378 Esas, 2019/7471 Karar sayılı kararı ile;
“1) Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “27.12.2013, 02.01.2014, 07.01.2014, 30.01.2014, 05.02.2014” tarihleri yerine “05.02.2014” olarak gösterilmesi,
2) Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan CMK’nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerekir.
Somut olayda dava konusu suç uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu halde, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı; zira CMK’nın 139. maddesinin 4. fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği; yine CMK’nın “Teknik Araçlarla İzleme” başlıklı 140. maddesindeki düzenlemeye göre, sanıkların teknik araçlarla izlenmesine ilişkin bir karar bulunmadığı, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karara dayanılarak ve CMK’nın 140. maddesi uyarınca ayrıca bir karar alınmadan teknik araçlarla izleme ve görüntüleme ve ses alma işlemi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmış ve mahkemece suçun sübutu gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen kişilerin polis memurları oldukları, görevleri gereği suç işlendiğini fark ettikleri anda müdahale etme zorunluluklarının olduğu, ayrıca sanığın güven alımı ve teslim tutanağını kabul ettiği, birden fazla defa uyuşturucu madde sattığını, fotoğraftaki kişinin kendisi olduğunu, tutanaklar ile sanığın savunması ile doğrulanmasına dayandırılmıştır.
CMK’nın 217. maddesine göre sanıklara atılı suç hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.
Yapılan soruşturma işlemleri kovuşturma kapsamı ve tüm dosya içeriğine göre sonuç olarak;
Suçun sübutunun tespiti için sanıktan uyuşturucu madde alma – temin etme eylemini gerçekleştiren gizli
soruşturmacılar kolluk görevlisi ise “suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının sorulması, Gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olmadığının tespiti halinde “suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusunda faaliyette bulunamayacaklarından bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceği hususu gözetilerek sanıkların beyanları da dikkate alınarak hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan hüküm kurulması,
4) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.04.2015 tarihli 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden fazla kez uyuşturucu madde alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir “alım-satım” söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK’nın 43 üncü maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
C. … 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli ve 2020/26 Esas, 2020/35 Karar sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliğine, dosyanın bulunduğu hal üzere görevli ve yetkili bulunan … Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar;
… Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 30.06.2022 tarihli ve 2020/57 Esas, 2022/199 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 40 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
E. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık hakkında temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olması nedeniyle hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri
1. Kararın kanun ve mevzuata uygun olmadığına,
2. Yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğine,
3. Sanık lehine hükümler uygulanmadığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, görevleri gereği suç işlendiğini fark ettikleri anda suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama konusunda faaliyette bulunan adli kolluk görevlilerine suça konu uyuşturucu maddeleri (esrar) satma suretiyle üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Yargılama sırasında Boğazlıyan Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunan ve duruşmadan bağışık tutulma talebi olmayan sanığın, hükmün tefhim olunduğu duruşmada hazır edilmeden veya SEGBİS yolu ile katılımı sağlanmadan, yokluğunda mahkûmiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 193 üncü ve 196 ncı maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 30.06.2022 tarihli ve 2020/57 Esas, 2022/199 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.04.2023 tarihinde karar verildi.