Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/4731 E. 2023/3366 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4731
KARAR NO : 2023/3366
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/415 E., 2022/459 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.02.2020 tarihli ve 2019/523 Esas, 2020/72 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 52 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 10 yıl hapis ve 20.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin 13.10.2020 tarih ve 2020/2862 Esas, 2020/342 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 31.05.2021 tarihli ve 2021/1259 Esas, 2021/6554 Karar sayılı kararı ile; “1. Dosya kapsamında bulunmayan 5271 sayılı Kanun’un 140 ıncı maddesi uyarınca alınmış kararların ve soruşturmaya dayanak istihbari tutanak ve/veya raporlar ile varsa ekinde yer alan evrakın aslı veya onaylı suretinin temini ile aynı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca sanığa okunarak diyeceklerinin sorulması, teknik araçlarla izleme kararının bulunmaması halinde, bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak kabul edilemeyeceği hususu da dikkate alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği halde, eksik inceleme ile savunma hakkını kısıtlar nitelikte hüküm kurulması, 2. 5271 sayılı Kanun’un 139 uncu maddesi uyarınca görevlendirilmiş gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının sorulması, adli kolluk görevlisi iseler tanık sıfatı ile beyanlarına başvurulması; değilseler bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceği hususu gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması, 3. Kabule göre de; a. 7242 sayılı Kanun’la 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde yapılan değişikliğin gözetilmemesi, b. Sanığın tekerrüre esas alınan ilam nedeniyle ikinci kez mükerrir olduğunun gözetilmemesi,” nedenleriyle bozulmasına, aleyhe temyiz bulunmadığından 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kazanılmış hakkının saklı tutulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.10.2022 tarihli ve 2021/415 Esas, 2022/459 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 52 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 10 yıl hapis ve 20.000,00
TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve sanık hakkında birinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına (aleyhe temyiz olmadığından kazanılmış hakkı korunarak) karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; eylemin sabit olmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Dosya kapsamındaki gizli soruşturmacı kararının, 26.04.2019 tarihli “rapor” başlıklı güven alım tutanağının, aynı tarihli fiziki takip kimlik tespit ve savcı ile görüşme tutanağının, CD fotoğraflama ve deşifre tutanağının, kolluk görevlisi olduğu anlaşılan gizli soruşturmacıların yeminli tanıklık beyanlarının ve uzmanlık raporunun içerikleri ile sanığın aşamalardaki tevilli savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, olay tarihinde sanık …’ın, hakkındaki mahkûmiyet kararı temyizden feragat nedeniyle kesinleşen diğer sanık Umut ile birlikte gizli soruşturmacılara 40,00 TL karşılığında daralı 1,3 gram esrar sattığı sabit olup, eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hakkında alt sınırdan temel ceza belirlendiği, geçmiş hali, fiilden sonraki ve yargılama aşamasındaki davranışları, suç işleme eğilimi dikkate alınarak takdiri indirim uygulanmadığı, bozma öncesinde birinci kez tekerrüre esas alınan ilam nedeniyle ikinci kez mükerrir olduğu anlaşılmış ise de, bozma öncesi aleyhe temyiz olmadığından kazanılmış hakları korunarak, aynı ilam nedeniyle birinci kez mükerrir olduğuna karar verildiği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine hükmedilmiştir.
IV. GEREKÇE
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, “26.04.2019” yerine, “03.04.2019” olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamında 5271 sayılı Kanun’un 140 ıncı maddesi uyarınca alınmış teknik araçlarla izlemeye ilişkin karar bulunmadığından, bu yolla elde edilen bilgilerin delil olarak hükme esas alınamayacağı gözetilmemiş ise de, sanığın atılı suçu işlediği hükme esas alınan diğer delillerle sabit olduğundan, bu husus eleştiri nedeni yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesinin, suçun sübutuna ve vasfına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, eleştiri dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.10.2022 tarihli ve 2021/415 Esas, 2022/459 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 9. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.04.2023 tarihinde karar verildi.