Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/4610 E. 2023/2911 K. 03.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4610
KARAR NO : 2023/2911
KARAR TARİHİ : 03.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/205 E., 2022/294 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.02.2015 tarihli ve 2014/439 Esas, 2015/26 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 5 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 2.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
B. … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.02.2015 tarihli ve 2014/439 Esas, 2015/26 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.02.2022 tarihli 2019/3574 Esas, 2022/2175 Karar sayılı kararı ile;
“Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanığın uyuşturucu madde sattığına ilişkin edinilen bilgiler üzerine, alıcı görevlilerin 04.10.2013 ve 05.10.2013 tarihlerinde sanıktan esrar satın aldıkları, alıcı görevlilerin değişik tarihlerdeki satın alma fiillerinin suçu ve failini belirleyerek suç delillerini elde etmeye yönelik çalışmalar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla alıcı görevlilere yapılan uyuşturucu madde satışlarında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, sanığın hareketlerinin bütünüyle 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasında açıklanan “satmak için uyuşturucu madde bulundurma” ve “uyuşturucu maddeyi satışa arz etme” seçimlik hareketlerini oluşturduğu gözetilmeden, değişik zamanlarda aynı suçun birden fazla işlendiği düşüncesiyle sanık hakkında zincirleme suçla ilgili 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanması,
2) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

3) … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce suça konu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunelerin 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası yerine, 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca müsaderesine karar verilmesi nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar;
… 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli ve 2022/205 Esas, 2022/294 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkraları ve üçüncü fıkrası uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri
1. Sanık aleyhine kesin, somut ve şüpheden uzak inandırıcı deliller bulunmadığına,
2. Savunma hakkının kısıtlandığına,
3. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğundan bahisle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, aynı olay nedeniyle cezası kesinleşen …ile eylem ve fikir birliği içerisinde birlikte hareket ederek ticaret maksadıyla uyuşturucu (esrar) bulundurmak suretiyle üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru
biçimde belirlendiği, Mahkemenin, suçun vasfına, sübutuna, delillerin tespit ve tayinine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, aşağıdaki husus dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Tanık numunenin 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası yerine 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca müsaderesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu,
Değerlendirilmiş; ancak bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli ve 2022/205 Esas, 2022/294 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün;
Müsadereye ilişkin bölümlerde yer alan “5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları” ibaresinin çıkartılması ve yerine “5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası” ibaresinin eklenilmesi
Suretiyle, Tebliğnameye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.04.2023 tarihinde karar verildi.