Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/4541 E. 2023/3727 K. 27.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4541
KARAR NO : 2023/3727
KARAR TARİHİ : 27.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/156 E., 2022/30 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK. 250. Maddesi İle Görevli) 21.02.2008 tarihli ve 2007/233 Esas, 2008/36 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 1.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK. 250. Maddesi İle Görevli) kararının, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.01.2014 tarihli ve 2010/4742 Esas, 2014/227 Karar sayılı kararı ile; “09.01.2007 tarihinde ……in evinde ele geçirilen 4 paket halindeki uyuşturucu maddeyle ilgili ekspertiz raporunun dosyada bulunmadığı anlaşıldığından varsa aslı veya onaylı örneği getirtilerek dosyaya konulması yoksa buna ilişkin ekspertiz raporu alınması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
C. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.12.2014 tarihli ve 2014/92 Esas, 2014/376 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’nun 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 1.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
D. … 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararının, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.11.2020 tarihli ve 2019/2420 Esas, 2020/7187 Karar sayılı kararı ile; “1-Gerekçeli kararda, suç tarihinin “09/01/2007” yerine “2006” olarak yazılması, 2-Anayasa’nın 141 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile 5271 sayılı Kanun’un 34 ve 230 uncu maddeleri gereğince, hükmün gerekçe bölümünde lehteki ve aleyhteki delillerin belirtilmesi, bu kapsamda hangi sanıkların hangi tarihte kimle, ne şekilde telefon konuşması yaptığının ve bu konuşmaların gerçekleşen somut olay ve olgularla bağlantısının gösterilmesi, haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma yürütülen diğer sanık veya tanıkların beyanlarının birlikte irdelenmesi, tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi, ulaşılan kanıya göre sanıkların sabit kabul edilen maddi fiillerinin açıklanarak bunların nitelendirilmesi, sonucuna göre sanıkların hukuksal durumlarının saptanması gerektiği, sanık …’den esrar aldığını söyleyen sanık Şimşek hakkında, bu beyanı yeterli görülmeyerek beraat kararı verildiği gözetilmeden, soyut ve yetersiz gerekçe ile sanıklar hakkında mahkumiyet hükümleri kurulması,” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

E. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.02.2022 tarihli ve 2020/156 Esas, 2022/30 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca kazanılmış hakları saklı tutularak 4 yıl 2 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
F. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca adli para cezalarının hatalı belirlenmesi nedeniyle hükümlerin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanıklar hakkında verilen mahkûmiyet kararıyla ilgili dosyayı temyiz ediyorum şeklindedir.
III. OLAY VE OLGULAR
… ilçe Jandarma komutanlığının sorumluluk alanı Dokurcun beldesinde uyuşturucu madde yetiştirildiği ve satışının yapıldığı duyumunun alınması üzerine sanık …, dava dışı… ve… ‘in haklarında iletişimin dinlenmesi, tespiti, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi kararı alındığı, kararın icrası sırasında; ormanlık arazi içerisinde …Mevkii sınırları içerisinde açma yapmak suretiyle kenevir bitkisi yetiştirildiğinin teknik takip sonucu öğrenilmesi üzerine, 15.09.2006 günü … Köyü …Mevkii ormanlık alanına gidildiği, ormanlık alanda yapılan geniş çaplı kontrolde ayrı ayrı ekilmiş 14 adet tarlada ve toplamda 281.360 kök kenevir bitkisinin ele geçirildiği, 15.09.2006 tarihli kenevir numune alma tutanağında belirtildiği gibi kenevirlerin 2 ila 5 metre boylarında olduğu, yakalanan kenevirler üzerinde gerekli tahlil ve inceleme yapmak üzere kenevirlerin uç ve yaprak kısımlarından yaş hali ile numune alındığı, ele geçirilen kenevir bitkilerinin olay yerinde imha edilmesi talimatı alınması üzerine, aynı tarihli tutanak ile kenevir bitkilerinin olay yerinde yakılmak sureti ile imha edildiği, alınan numuneler üzerinde yapılan bilimsel inceleme neticesinde, ziraat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 04.10.2006 tarihli raporda; tohumların incelendiği zaman küçük bir ceviz şeklinde olduğu, hava sıcaklığı ile orantılı olarak gelişme dönemini tamamlayıp esrar yapımında kullanılabilir olduğu, numunenin dişi hint keneviri olduğu belirtilmiştir.

Sanıklar hakkında alınan iletişimin dinlenmesi, tespiti, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi kararı kapsamındaki telefon görüşme içeriklerine bakıldığında, sanıkların koordineli işbirliği halinde uyuşturucu temin ederek sattıkları anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla, belirlenen uyuşturucu temini ve satışına dair görüşmeler doğrultusunda, dizi 504’teki 09.01.2006 tarihli… Sulh Ceza Mahkemesinin ikametlerinde arama yapılmasına dair verilen kararı üzerine dosya kapsamındaki sanıkların evleri ve müştemilatlarında suç unsuruna rastlanmadığı, ancak dizi 414’teki … 1. Sulh Ceza Mahkemesinin arama kararı ile; dosya sanığımız olmayan … …in …’da bulunan ikametindeki adresinde dizi 412’deki tutanakta belirtildiği gibi, yapılan arama ile; evden üç erkek şahsın kaçmak için evin balkon tarafından atlamak suretiyle kaçmak istediği, ancak … ve ev sahibi … …in yakalandığı, diğer üçüncü şahsın kaçma neticesinde açık kimliğinin tespit edilemediği, evin kapısının açılmaması üzerine de, çilingir marifetiyle evin kapısının açılabildiği, evde de sanık … ve … isimli şahısların bulunduğu, yapılan arama ile bulundukları odanın balkonuna atılan 4 adet poşetlenmiş esrar maddesinin ele geçirildiği, dizi 410’daki teslim tesellüm belgesinde belirtildiği gibi; dört poşette yaklaşık 15-20 gram esrar maddesi olduğu kabul edilen soruşturmayı yürüten… Cumhuriyet Savcılığına gönderilmek üzere teslim alındığına dair iş bu tutanağın düzenlendiği, ana klasör-dizi 41’deki 16.01.2007 gün ve 466 sayılı Ekspertiz Raporunda; ele geçen maddenin net ağırlığının 24 gram gelen yeşil renkli bitki parçaları ve esrar elde edilmesinde kullanılan Hint Keneviri Bitki Parçaları olduğu, net 12.0 gram toz esrar elde edilebileceği belirtilmiştir.
Bu tarladan ele geçen kenevir bitkilerinin imha edildiği, sadece numune olarak alınan maddenin üzerinde, ilçenin ziraat mühendisinin inceleme yaptığı, sonra da numune bitkinin de imha edilmiş olduğu, bu nedenle fiili imkansızlık nedeni ile kriminal şubeden ekspertiz raporu alınamadığı, ancak ziraat mühendisinin düzenlediği iş bu rapor ile ele geçen bitkinin kenevir bitkisi olduğunu, bitkinin tüm niteliklerini ve özellikle bu kenevir bitkisinden nasıl esrar yapıldığı konusunda aydınlatıcı bilimsel bilgiler verdiği kabul edilmiştir. Diğer sanıklar ile uyuşturucu ticaretine yönelik yoğun telefon görüşmeleri olan Hayrettin’in yapılan aramada evde satışa hazır 4 gram esrar maddesi ile yakalandığı, en azından eve zorla girildiği ve sanığın kapıyı açmak istemeyerek gizlenmeye çalıştığı ve sonrasında ise orta yerde atılı esrar maddesinin yanında yakalanması neticesinde; sanığın bu esrar maddesini satmak için hazırlanmasında irtibatlı olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamında; sanıklar Hayrettin, … ve…’ın işbirliği halinde gizli olarak ormanlık alanı açmak suretiyle kenevir bitkisi ektikleri, sonuç olarak bu bitkiden esrar maddesini temin ettikleri ve sonra da satışa sundukları,…ve … teknik takiple belirlenen GSM yi kullandıklarını kabul
ettikleri, sadece görüşmelerin uyuşturucu ticaretine yönelik olmadığını iddia ettikleri, ancak yukarıda izah edildiği gibi sanıkların görüşmelerinin içeriğinin esrar temin ve satışına yönelik olduğu ve görüşmelerin diğer deliller, yani sanıkların yaşadıkları… ilçesinde tarlalarda kenevir bitkisinin bulunması, düzenlenen rapor, bulunan esrar maddesi, sanıklar arasındaki irtibat gibi hususların birbiri ile örtüştüğü göz önüne alındığında, sanıkların işbirliği halinde uyuşturucu madde ticareti yaptıkları, bunun yanı sıra … … numaralı GSM’i kullanmadığını iddia etse de soruşturma aşamasında dizi 372′ deki kollukta verdiği ifade ile söz konusu bu GSM hattını kullandığını kabul etmiş, dolayısıyla diğer delillerle de örtüşen bu ifadesine itibar edilmiştir. Somut olayımızda deliller değerlendirildiğinde; sanıkların işbirliği halinde basit bir şekilde bir araya gelerek esrar satışı yaptıkları, hatta bazen yalnız başına zincirleme olarak satış yapabildikleri anlaşılmakla, sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetlerine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanıkların ikametlerinde ve üzerlerinde yapılan aramalarda herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmemesi, hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilip kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ……in ikametinde sanık …’in ikametin salonunda bulunduğu sırada yapılan aramada; balkonda ele geçirilen 4 parça halindeki net 20 gram esrarın …’in yargılandığı dosyadaki mahkeme aşamasındaki ifadesi de ele alındığında, sanık …’e ait olduğuna dair delil bulunmaması, soruşturma kapsamında orman parseli içerisinde ele geçirilen ekili haldeki hint kenevirleri ile ilgili sanıklar hakkında izinsiz hint keneviri ekme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi sonrası, sanık … hakkında açıklanan mahkûmiyet hükmünün temyizine istinaden Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 09.03.2020 tarihli ve 2019/90 Esas, 2020/1661 Karar sayılı kararında; eylemin sabit olmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi gerektiğine dair bozma kararı verilmesi birlikte değerlendirildiğinde, içeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek soyut telefon görüşmelerinin uyuşturucu madde ticaretine ilişkin olduğu kabul edilse bile sanıklardan uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçmediğinden kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların atılı suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.02.2022 tarihli ve 2020/156 Esas, 2022/30 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak,
oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.04.2023 tarihinde karar verildi.