Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/4454 E. 2023/3469 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4454
KARAR NO : 2023/3469
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/324 E., 2019/464 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafii ve sanık …

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ

A. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.01.2017 tarihli ve 2015/454 Esas, 2017/20 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 10 yıl hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, sanıklar hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

B. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 16.06.2017 tarihli ve 2017/1000 Esas, 2017/1070 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

C. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi kararının, sanıklar müdafileri ve sanık … taraflarından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 27.05.2019 tarihli ve 2018/2207 Esas, 2019/3282 Karar sayılı kararı ile;

“5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanıklar müdafii ve sanık …’ın temyiz dilekçelerindeki; adli arama kararı bulunmadığına, delillerin hukuka aykırı olarak elde edildiğine, delillerin değerlendirilmesinde hata yapıldığına, sanık … hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna dair temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,

Olay tarihinde hakkındaki soruşturma tefrik edilen …’nin “…/…” adresindeki ikametinde uyuşturucu madde bulundurduğuna ilişkin alınan istihbari bilgi üzerine bu adreste arama yapılmasına dair … Sulh Ceza Hakimliğinden 28.01.2018 tarihinde arama kararı alındığı, bahse konu evde arama yapılacağı sırada aynı sokak üzerinde 30 numaralı bina önünde bekleyen sanıklar…ve …’ün kaçarak 30 numaralı binaya girdikleri, sanıkların ardından görevlilerin de binanın sokak kapısını zorlayarak açtıktan sonra bina içerisine girdikleri, pencereden kaçan sanıkların yakalananamadığı ancak evde yapılan aramada suça konu uyuşturucu
maddelerin ele geçirildiği anlaşılmakla; CMK’nın 119. maddesindeki; “Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak, konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları Cumhuriyet Başsavcılığına derhal bildirilir.” şeklindeki düzenleme gereğince konutta hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bululan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile arama yapılabileceği, CMK’nın 116-117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı” veya “yazılı adli arama emri” alınmadan yapılan arama neticesinde ele geçen maddelerin “suçun maddi konusu” ve “suçun delili” olarak hükme esas alınamayacağı gözetilerek, somut olayda 30 numaralı daire ile ilgili olarak, CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde alınmış “adli arama kararı” veya “yazılı adli arama emri” bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, ” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

D. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.10.2019 tarihli ve 2019/324 Esas, 2019/464 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 10 yıl hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, sanıklar hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanıklar müdafii ve sanık …’ın temyiz sebepleri özetle;

1. Arama kararı olmadan yapılan arama işleminin hukuka aykırı olduğuna,

2. Kesin delil bulunmadığından sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,

3. Delillerinin takdirinde yanılgıya düşüldüğüne,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Olay tarihinde “…/…” adresinde uyuşturucu madde ticareti yapıldığına dair istihbari bilgi elde edilmesi üzerine bu adreste arama yapılması amacıyla … Sulh Ceza Hakimliğinden 28.01.2018 tarihinde arama kararı alındığı, sokağa gidildiğinde 43 numaralı adres önünde, haklarındaki dosya tefrik edilen sanıklar …,…ve …ın görüldüğü, aynı sokak içinde 30 numaralı adres önünde sanıklar…ve …’ün ellerinde çanta ve poşet olduğu halde görüldükleri, kolluk görevlilerini gören sanıkların kaçarak 30 numaralı evin içine girdikleri ve kapıyı kapattıkları, kolluk görevlilerinin de kapıyı zorlayarak açtıkları ve içeri girdikleri, ellerindeki çanta ve poşeti bırakarak evin penceresinden atlayarak kaçan sanıkların yakalanamadıkları, çanta ve poşet içinde suça konu esrar ile ameliyat eldivenleri, kağıtlar ve tabancanın ele geçirildiği; kolluk görevlileri tarafından, uyuşturucu maddelerin kaçırılacağı ve yok edileceği değerlendirilerek delilleri elde etme amacıyla yakalamaya çalışma eylemleri göz önüne alınığında suç üstü halinin varlığının kabul edilmesi gerektiği, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8 inci maddesinin (d) bendi uyarınca arama kararı gerekmediği, bu suretle elde edilen delillere itibar edilebileceği gerekçesiyle sanıkların, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetlerine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

İlk Derece Mahkemesinin, suçun sübutuna, vasfına, delillerin değerlendirilmesine, suçüstü halinin varlığı nedeniyle aramanın hukuka uygun olduğuna ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanıklar müdafii ve sanık …’ın temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.10.2019 tarihli ve 2019/324 Esas, 2019/464 Karar sayılı kararında sanıklar müdafii ve sanık … taraflarından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 9. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.04.2023 tarihinde karar verildi.