YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4380
KARAR NO : 2023/3728
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/30 E., 2022/63 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri
Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin, hükümleri temyize hak ve
yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Tarsus 2.Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.12.2013 tarihli ve 2013/248 Esas, 2013/263 Karar sayılı kararı ile Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/70 Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/70 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden:
Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.03.2014 tarihli ve 2013/70 Esas, 2014/34 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 5 yıl hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve yoksunluklarına karar verilmiştir.
C. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden:
Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.03.2014 tarihli ve 2013/70 Esas, 2014/34 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve yoksunluklarına karar verilmiştir.
D. Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararının, Sanık … müdafii ile sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 11.12.2019 tarihli ve 2016/2928 Esas, 2019/7108 Karar sayılı kararı ile;”Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 139 uncu maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması halinde yetkili ve görevli mahkemece gizli soruşturmacı görevlendirilecektir.
Somut olayda dava konusu suç, uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu ancak örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı; 5271 sayılı Kanun’un 139 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Yapılan soruşturma işlemleri kovuşturma kapsamı ve tüm dosya içeriğine göre sonuç olarak;
1. Suçun sübutunun tespiti için sanıktan uyuşturucu madde alma – temin etme eylemini gerçekleştiren gizli soruşturmacılar kolluk görevlisi ise “suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının sorulması, adli kolluk görevlisi ise 5271 sayılı Kanun’un 139 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükmü de gözetilerek tanık olarak dinlenilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olmadığının tespiti halinde “suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusunda faaliyette bulunamayacaklarından bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceği hususu gözetilerek sanık …’nin mahkemedeki beyanları da dikkate alınarak hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3. UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; sanık Sanık … hakkında; Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.10.2019 tarih, 2014/148 Esas ve 2019/351 Karar sayılı dosyasında, suç tarihi 12.09.2013 ve iddianame tarihi 09.06.2014 olan uyuşturucu madde ticareti yapma suçu nedeniyle yargılamasının yapıldığı belirlenmekle, suç ve iddianame tarihleri gözönüne alınarak, mevcut dava veya davalar derdest ise aralarındaki bağlantı nedeniyle dava dosyalarının birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyaların aslı yada onaylı fotokopileri temyiz denetimine olanak verecek şekilde getirtilerek bu dosya içine konması; tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç veya iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.04.2015 tarih, 2014/462 Esas, 2015/135 Karar ve 2014/848 Esas, 2015/136 Karar sayılı kararları da gözönüne alınarak tartışıldıktan sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4. Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı
Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
E. Tarsus 2.Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.12.2021 tarihli ve 2021/439 Esas, 2021/416 Karar sayılı kararı ile Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/30 Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/30 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
F. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden:
Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.03.2022 tarihli ve 2020/30 Esas, 2020/63 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 5 yıl hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve yoksunluklarına karar verilmiştir.
G. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden:
Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.03.2022 tarihli ve 2020/30 Esas, 2020/63 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve yoksunluklarına karar verilmiştir.
H. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle; Sanık …’in 04.04.2012 tarihli eylemiyle ilgili olarak tanzim edilen iddianamede bir anlatım olmaması nedeniyle hükmün bozulması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına,
3. Savunma hakkının ihlal edildiğine,
İlişkindir.
B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin sanık hakkında uygulanması gerektiğine,
2. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına,
3. Savunma hakkının ihlal edildiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Gizli soruşturmacı kararlarına istinaden yapılan çalışmalarda;
03.04.2012 tarihinde sanık …’ın gizli soruşturmacılara “buyur abi, kaç tane abi” demesi üzerine görevlilerin kabul ettiği ve sanık …’ın görevlilere net 0,59 gram esrarı madde sattığı olayda; sanık …’ın eyleminin gizli soruşturmacı görevlendirme kararı, güven alım tutanağı, tutanak tanığının beyanı, görüntü tutanağı ve görüntü mukayesesine dair ekpertiz raporuyla sabit olduğu anlaşılmıştır.
04.04.2012 tarihinde gizli soruşturmacıların “şeker var değil mi” demesi sanık …’in ise “ şeker var, şeker mi cigara mı?” diyerek karşılık vermesi üzerine, sanık …’in görevlilere 1 adet MDMA ihtiva eden tableti sattığı olayda; sanık …’in eyleminin gizli soruşturmacı görevlendirme kararı, güven alım tutanağı, tutanak tanığının beyanı, görüntü tutanağı, görüntü mukayesesine dair ekpertiz raporu ve sanığın ikrarıyla sabit olduğu anlaşılmıştır.
12.09.2013 tarihinde sanık …’in gizli soruşturmacılara “cigara mı lazım?” demesi üzerine görevlilerin kabul ettiği ve sanık …’in görevlilere net 0,5 gram esrarı madde sattığı olayda; sanık …’in eyleminin gizli soruşturmacı görevlendirme kararı, güven alım tutanağı, tutanak tanığının beyanı ve sanığın ikrarıyla sabit olduğu gerekçeleri ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetlerine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, Mahkemenin, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin sanık hakkında uygulanmamasına ve delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden:
Sanık …’in 04.04.2012 tarihli eylemiyle ilgili olarak tanzim edilen iddianame içeriği itibariyle yeterli görülmüş ise de, alıcı görevlilerin suç ve failini belirlemek ve suçla ilgili delilleri toplamak amacıyla alıcı rolüne girerek, suça azmettirmeden veya teşvik etmeden şüpheliden uyuşturucu madde satın almasının mümkün olduğu, buna karşın güven alım tutanağı içeriğine göre 04.04.2012 tarihli eylemde ilk hareketin alıcı görevliden geldiği ve uyuşturucu madde alışverişinin başladığı anlaşıldığından, söz konusu eylem değerlendirme dışı tutulmuştur. Ayrıca dosyadaki delil durumuna göre sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasının uygulanmaması isabetli görülmüştür. Açıklanan nedenlerle Tebliğnamenin görüşüne iştirak edilmemiştir. Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, 12.09.2013 tarihli eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, Mahkemenin, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ve savunma hakkının ihlal edilmediğine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden:
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2022 tarihli ve 2020/30 Esas, 2020/63 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle, hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden:
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2022 tarihli ve 2020/30 Esas, 2020/63 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle, hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.04.2023 tarihinde karar verildi.