Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/4008 E. 2023/4437 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4008
KARAR NO : 2023/4437
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1012 E., 2022/984 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.01.2020 tarihli ve 2019/300 Esas, 2020/9 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, beşinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 12.10.2020 tarihli ve 2020/170 Esas, 2020/133 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusuna ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşma açılmaksızın yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatine karar verilmiştir.
C. … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 12.10.2020 tarihli ve 2020/170 Esas, 2020/133 Karar sayılı kararının, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05.04.2022 tarihli ve 2021/878 Esas, 2022/4270 Karar sayılı kararı ile;
“5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 280/1-a maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesinin “İlk Derece Mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303. maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” karar verebileceği düzenlenmiş olup, bu kapsama girmeyen şekilde bölge adliye mahkemesince beraat kararı verilebilmesi için, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 280/1-g maddesi uyarınca duruşma açılarak delil değerlendirilmesi yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,”
Nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 22.06.2022 tarihli ve 2022/1012 Esas, 2022/984 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz sebebi ;
”Sanık …’nın aşamalardaki savunmalarında özetle; ailesinden habersiz olarak iş bulmak amacıyla …’a geldiğini, buraya gelince bir gece otelde kaldığını, sanıklardan …’ın otele gelip kendisini geri götürmek için ikna etmeye çalıştığını, ancak bunu kabul etmediğini, ertesi gün iş aramaya çıktığını (kovuşturma aşamasındaki ifadesinde ise ertesi gün bir kafeye giderek beklediğini beyan etmiştir), iş bulamayınca …’tan kendisini de almasını istediğini ve bu şekilde arabaya bindiğini, uyuşturucu madde ile bir alakasının olmadığını beyan ettiği,
Ancak iş bulmak amacıyla …’a geldiğini ifade eden sanığın, olaydan bir gün önce otelde kalıp ertesi gün diğer sanıklarla birlikte aynı araca binerek …’a dönmesinin hayatın olağan akışı ile uyumlu bulunmadığı, ayrıca HTS kayıtlarının incelenmesi neticesinde, olaydan bir gün önce yani 07.12.2018 günü gece yarısına doğru …’a geldiği anlaşılan sanığın, olay günü de genellikle hemen hemen aynı baz istasyonları ile iletişim sağladığının görüldüğü, bu durumun sanığın iş aramak için herhangi bir çaba içerisinde olmadığı yönünde kanaat uyandırdığı,
Kovuşturmaya konu suçu ikrar eden tek sanık olan … ile sanık … arasında olay tarihinde ve öncesinde, aralarında bulunduğunu ifade ettikleri zayıf ilişki de nazara alındığında çok sık sayılabilecek görüşme yapıldığının tespit edildiği, bir diğer sanık Veysel’in aşamalardaki beyanlarında, sanıklar…ve …’ın aralarında devamlı şekilde bavul ve poşetle ilgili anlam veremediği konuşmalar olduğunu, yine bu şahısların aralarında bulunan bavuldan bir poşet çıkarıldığını gördüğüne dair beyanlarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak; uyuşturucu maddelerin kuryeliğini yaptığı kanaatine varılan sanık …’nın, mevcut delil durumu itibariyle mahkûmiyetlerine karar verilen diğer sanıklardan farklı konumda olmadığı ve diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek üzerine atılı suçu işlemiş olduğu anlaşıldığından, sanık … hakkındaki mahkûmiyet hükmünün kaldırılarak beraatine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğuna”
ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Kolluk görevlilerin park halinde ancak çalışır vaziyette duran… plaka sayılı aracı ve araç önünde bekleyen bir şahsın telefonla konuştuğunu gördükleri, aracın kolluk kuvvetlerini görünce geri geri kaçmaya çalışması üzerine şüphe üzerine aracın durdurulduğu, aracın sürücü koltuğunda hakkında verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen …’ın, sağ ön yolcu koltuğunda sanık …’nın, arka koltukta hakkında verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen …’ın oturduklarının, aracın önünde telefonla konuşan kişinin ise hakkında verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen Veysel olduğunun anlaşıldığı; alınan arama kararı sonucunda aracın şoför kapısının yan cebinde bulunan poşette 611 gram metamfetamin ele geçirilen olayda, sanığın, iş bulmak amacıyla olaydan bir gün önce …’dan …’a otobüs ile geldiği, geldiğinden haberi olmayan ailesinin, kardeşinin patronu olan …’a ulaştıkları ve …’ın kendisini ikna etmesi nedeniyle …’a onların aracıyla dönmeyi kabul ettiği şeklindeki … tarafından doğrulanan, Veysel ve …’ın somut delil ile desteklenmeyen atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında savunmasının aksine, atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, mahkûmiyetine yeterli, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığından sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi, Bölge Adliye Mahkemesince usul ve yasaya aykırı kabul edilerek sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına ve sanığın beraatine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Olay tutanağı, telefon görüşmelerine ilişkin 15.02.2018 tarihli hts analiz raporu ve 10.09.2019 tarihli bilirkişi raporu içeriği, sanıkların ifadeleri ve tüm dosya kapsamından sanık …’nın diğer sanıkların suçuna iştirak ederek uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği sabit olduğu halde mahkûmiyeti yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle beraatine karar verilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 22.06.2022 tarihli ve 2022/1012 Esas, 2022/984 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdiren … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2023 tarihinde karar verildi.