YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3884
KARAR NO : 2023/4161
KARAR TARİHİ : 09.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/24 E., 2022/100 K.
SUÇ : 1219 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Cumhuriyet Başsavcılığının, 24.07.2008 tarihli ve 2008/493 Esas, 2007/683 Soruşturma sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 186 ncı maddesinin
birinci ve ikinci fıkraları, 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Özalp 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.05.2009 tarihli ve 2008/425 Esas, 2009/510 Karar sayılı kararı ile sanığın bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 186 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca, 1 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası ve sekizinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın beş yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, 10.09.2009 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
C. Sanığın 10.10.2010 tarihli basit yaralama eylemi nedeni ile Özalp Sulh Ceza Mahkemesinin 25.02.2011 tarih, 2010/407 Esas ve 2011/38 Karar sayılı kararının ihbarı ile dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Özalp 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.12.2015 tarihli ve 2014/115 Esas, 2015/269 Karar sayılı kararıyla sanığın bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 186 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
D. Özalp 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.12.2015 tarihli ve 2014/115 Esas, 2015/269 Karar sayılı kararının, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.11.2021 tarihli ve 2021/2026 Esas, 2021/11543 Karar sayılı kararı ile;
” Sanığa isnat edilen eylemin 1219 sayılı Kanun’un Ek 13. maddesinde düzenlenen “diploması veya meslek belgesi olmadan ağız ve diş sağlığı teknikeri meslek mensuplarının yetkisinde olan bir işi yapma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfı yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, ” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
E. Özalp 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.03.2022 tarih ve 2022/24 Esas, 2022/100 Karar sayılı kararı ile sanığın 1219 sayılı Kanuna muhalefet suçundan, 1219 sayılı Kanun’un Ek 13 üncü maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 ay hapis ve 3.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri özetle; kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması gerektiğine ilişkindir.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 10.09.2009 tarihi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğindeki eylemin gerçekleştiği tarih olan 10.10.2010 tarihi arasındaki duran süre de eklendikten sonra,
Suç tarihinden itibaren, temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 inci maddesinin dördüncü fıkrası nazara alındığında öngörülen 12 yıllık uzatmalı dava zamanaşımı süresinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 10.09.2009 tarihi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğindeki eylemin gerçekleştiği tarih olan 10.10.2010 tarihi arasındaki duran süreler de eklendikten sonra dolduğu gözetilmeden, düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğu ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşmesine Dairemiz tarafından karar verilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Özalp 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.03.2022 tarih ve 2022/24 Esas, 2022/100 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz talebi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.05.2023 tarihinde karar verildi.