Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/3876 E. 2023/3459 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3876
KARAR NO : 2023/3459
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/694 E., 2022/935 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ

A. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.01.2020 tarihli ve 2019/259 Esas, 2020/17 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

B. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 17.06.2020 tarihli ve 2020/212 Esas, 2002/645 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusuna ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (b) bendi, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 12.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hak yoksunluklarına ve sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

C. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi kararının, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 07.04.2022 tarihli ve 2020/20877 Esas, 2022/4495 Karar sayılı kararı ile;

“Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1- 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde “Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, suça konu eylemin, tanıklar … ve …’a ait araç içerisinde camiye 188 metre mesafede gerçekleştiği kabul edilmiş ise de;
tanık …’nın kolluk ifadesindeki; “.. Oto ile seyir halinde geçtik … isimli şahıs bize alüminyum folyo içerisinde uyuşturucu madde verdi…” şeklindeki beyanı ile kabul edilen mesafe de gözönüne alındığında, sanığın uyuşturucu madde sattığı yerin kesin olarak belirlenememiş olması, ayrıca satışın da araç içinde gerçekleşmesi nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,

2- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak, 7242 sayılı Kanun’la bu maddede yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, ” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine g…ilmesine karar verilmiştir.

D. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 01.07.2022 tarihli ve 2022/694 Esas, 2022/935 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 8.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hak yoksunluklarına ve sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,

2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,

3. Eylemin teşebbüs aşamasında kaldığına,

4. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Rutin çalışmalar sırasında….. adresinde… Sokak kesişiminde …… plakalı beyaz renkli bir aracın içinde tanıklar…ve … …ile sanık …’in olduğunun görüldüğü, sağ ön yolcu koltuğunda oturan tanık ……’ın bir ışık vasıtasıyla elinde bulunan şeffaf folyo kağıda sarılı bir maddeyi incelediğinin fark edildiği, şahsın görevlileri görünce elinde bulunan maddeyi el freni yanına doğru koyduğu, şahıslar araçtan indirilirken tanık ……’ın el freni yanına koyduğu net 0,3 gram esrarı rızasıyla kolluk görevlilerine teslim ettiği olayda; sanığın eyleminin tanıkların aşamalardaki beyanları, sanık ve tanıkların aynı araçta yakalanmış olmaları ve sanığın ikrarıyla sabit olduğu gerekçeleri ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verildiği, tanıklar ile aynı araç içinde bulunan sanığın üzerinde herhangi bir suç unsurunun bulunmadığı, suça konu maddenin satışına yönelik haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan tanıkların soyut beyanları dışında delil olmadığı bir aşamada ikrarı ile kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği belirlenen sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına, eylemin araç içerisinde gerçekleşmiş olması ve eylem yerinin tam olarak tespit edilmemesi sebebiyle 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına, sübutuna, eylemin teşebbüs aşamasında kalmayıp tamamlanmış olduğuna ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 01.07.2022 tarihli ve 2022/694 Esas, 2022/935 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine g…ilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.04.2023 tarihinde karar verildi.