Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/2870 E. 2023/1558 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2870
KARAR NO : 2023/1558
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde

temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:.

I. HUKUKİ SÜREÇ

A. Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.09.2022 tarihli ve 2022/148 Esas, 2022/208 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl hapis ve 120.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.

B. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 24.11.2022 tarihli ve 2022/3039 Esas, 2022/4609 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tutanak içeriği tanık beyanı ve sanık savunması nedeniyle hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanığın temyiz sebepleri özetle;

1. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,

2. Mahkûmiyete yeterli delilin bulunmadığına,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

22.12.2021 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma başlatılan ve dosyada tanık olarak dinlenen Mehmet’in kolluk kuvvetleri tarafından durdurulmak istendiği sırada daralı 9,53 gram gelen METAMFETAMİN içeren uyuşturucu maddeyi yere attığının görüldüğü, tanığın kollukta kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli olarak müdafii huzurunda alınan savunmasında maddeyi sanıktan aldığını beyan ettiği , savcılıktan alınan yazılı arama emrine istinaden sanığın evinde ve eski eşi olan … adına kayıtlı …. plakalı araçta arama yapıldığı, arama esnasında araçta bulunan sanığın üstünde 0,379 gram, aracın ön konsol teyp yatağı arkasında net 110 gram, küllük içinde net 2,363 gram METAMFETAMİN içeren uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği somut olayda; ele geçen maddelerin miktarı, sanığın kullanıcı olduğuna ilişkin savunması ve maddelerin ele geçiriliş şekli gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hükmün;

1. Ele geçirilen uyuşturucu madde miktarı ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında, 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki orantılılık ilkesi ile 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi gereğince temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi yerinde ise de, hükmün temel cezanın belirlendiği 1 inci paragrafında çelişkiye neden olacak şekilde “…hapis cezası ve adli para cezası miktarı yönünden alt sınırdan ayrılmaya bir neden görülmediğinden…” ibaresine yer verildiği,

2. Sanık hakkında hükmedilen gün para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca adli para cezasına çevrilmesi sırasında sanığın sosyal ve ekonomik durumuna uygun şekilde, bir gün karşılığı olarak makul bir miktarın esas alınması yerine, sanığın ekonomik durumu, paranın satın alım gücü ve verilen cezanın caydırıcılığı gerekçe gösterilerek 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinde düzenlenen cezada orantılılık ilkesine aykırı şekilde sanığa verilen gün para cezasının üst sınırdan adli para cezasına çevrilmesi suretiyle fazla ceza tayini yoluna gidilmesi,

3. Sanığın … isimli şahsa uyuşturucu madde satışı sübuta ermediği halde bu satıştan elde edildiği değerlendirilen 2.000,00 TL paranın sanığa iadesi yerine 5237 sayılı Kanun’un 55 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca müsaderesine karar verilmesi,

4. Sanığa ait cep telefonu üzerinde inceleme yapılmak amacıyla satın alınan flash belleklerin cep telefonunun şifresinin temin edilememesi nedeni ile inceleme yapılamadığından bahisle bu dosya kapsamında kullanılamadığı ve “başka soruşturma dosyasında kullanılmak üzere İdari İşler Müdürlüğüne iadesine” karar verildiği halde flash bellek temini için yapılan yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,

5. Suça konu uyuşturucu maddelerin sanığın eski eşi …’e ait …. plaka sayılı aracın ön konsol teyp yatağı arka kısmında ele geçirildiği sabit ise de; uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği kısmın suç işlenmesine özel olarak tahsis edilmiş nitelikte olmadığı, araçta uyuşturucu taşımak için yapılmış gizli bölüme rastlanmadığı, emanet eşya sahibinin sanığın bahse konu aracı uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçunda kullanacağını bildiğine dair her türlü şüpheden uzak yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, uyuşturucu madde miktarı ve piyasa değeri karşılaştırıldığında müsaderenin daha ağır sonuçlar doğuracağı ve hakkaniyete aykırı olduğu anlaşıldığından, ….plaka sayılı aracın ruhsat sahibi …’e iadesine karar verileceği yerde 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca müsaderesine karar verilmesi yasaya aykırı olduğu hususları eleştirilip, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması suretiyle temel cezanın tayinine ilişkin (1 inci) paragrafında yer alan, “…hapis cezası ve adli para cezası miktarı yönünden alt sınırdan ayrılmaya bir neden görülmediğinden…” ibaresinin çıkarılmasına, 5237 sayılı Kanun’un 52 inci maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmasına ilişkin paragrafında yer alan, sırasıyla, “…100,00 TL…” ve “…120.000,00 TL…” ibarelerinin çıkarılarak, yerlerine sırasıyla, “….20,00 TL…” ve “…24.000,00 TL…” ibarelerinin yazılmasına, netice cezanın belirlendiği paragrafın tamamen hükümden çıkarılarak, yerine, “Sanığın neticeten 12 YIL HAPİS ve 24.000,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” paragrafının eklenmesine, müsadereye ilişkin (13-b) paragrafının hükümden tamamen çıkarılarak, yerine, “Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanetinin 2021/1021 sırasında kayıtlı 2.450,00 TL paranın suçtan elde edildiği sabit olmadığından sanığa İADESİNE,” paragrafının eklenmesine, müsadereye ilişkin (13-a) paragrafının hükümden tamamen çıkarılarak, yerine, “34 EFC 813 plaka sayılı aracın ruhsat sahibi …’e İADESİNE, İlk Derece Mahkemesince araç üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,” paragrafının eklenmesine, yargılama gideri ile ilgili (15.) paragrafının tamamen hükümden çıkarılarak, yerine “Mahkumiyetine karar verilen sanık için soruşturma ve kovuşturma aşamasında yapılan tebligat giderleri 289,50 TL ve posta gideri 16,60 TL olmak üzere toplam 306,10 TL yargılama giderinin 5271 sayılı Kanun’un 325 inci
maddesi gereğince sanıktan tahsili ile Devlet Hazinesine irat kaydına” paragrafının eklenmesine, suretiyle hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun sübutuna, vasfına, ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanık müdafinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

1. Kısa karar ve gerekçe bölümünde, sanık hakkında hüküm kurulurken suçun işleniş biçimi, ele geçen madde miktarı, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı dikkate alınarak hapis cezası ve adli para cezası yönünden alt sınırdan ayrılmaya bir neden görülmediği yazıldığı halde takdiren ve teşdiden 12 yıl hapis ve 1200 gün adli para cezasına hükmedilmek suretiyle çelişki oluşturulması,

2. Kabule göre de;

Suç konusu uyuşturucu madenin miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesindeki orantılılık ilkesi ile aynı Kanun’un 61 inci maddesindeki ölçütlere göre; temel hapis ve adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini yerinde ise de, alt sınırdan daha az uzaklaşılması gerekirken, fazla ceza tayin edilmesi,
nedenleriyle hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 24.11.2022 tarihli ve 2022/3039 Esas, 2022/4609 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.02.2023 tarihinde karar verildi.