Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/2768 E. 2023/2976 K. 04.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2768
KARAR NO : 2023/2976
KARAR TARİHİ : 04.04.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/255 E., 2022/487 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : a. Sanıklar … ve … için; uyuşturucu madde ihraç etme suçundan mahkûmiyet
b. Sanık … için; uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıkların müdafileri

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin

birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık … ve … müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.06.2020 tarihli ve 2018/337 Esas, 2020/177 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve …’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 188 inci maddesinin beşinci fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca sanık …’ın 22 yıl 6 ay hapis ve 45.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık … ‘in 24 yıl 15 ay 22 gün hapis ve 50.620.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık … hakkında ayrıca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, sanık …’in ise, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 18 yıl 9 ay hapis ve 37.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. İ… Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin 31.12.2020 tarih ve 2020/3048 Esas, 2020/1314 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. İ… Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesi kararının, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.03.2022 tarihli ve 2021/5552 Esas, 2022/3937 Karar sayılı kararı ile;
“A- Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen istinaf başvurusunun eleştirilerek esastan reddine dair hükmün incelenmesinde:

İ… Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği’nce düzenlenen 01.08.2018 tarihli uzmanlık raporunda; suç tarihinde ele geçen uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu şeffaf renkli poşetler üzerinde elde edilen parmak izlerinin OPTES veri tabanında yapılan sorgulaması neticesinde; materyaller üzerindeki 3 adet parmak izinin herhangi bir parmak izi ile aynı olmadığı, ancak İ… İl Emniyet Müdürlüğü ‘nün 03.01.2019 tarihli yazısı ile üç adet parmak izinin sanığa ait olduğunun bildirildiği ve sanığın 30.01.2019 tarihinde yakalandığı ve parmak izlerinin alndığı ve yine 30.01.2019 tarihli raporda sanığın sağ el baş parmak, sağ el orta parmak izi ve sağ el işaret parmak izi ile aynı olduğunun tespit edildiği, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olmadığını ve 27.12.2018 tarihindeki kimlik başvuru formundaki imzanın ve resmin kendisine ait olmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın yeniden parmak izi örneği alınıp uyuşturucu maddelerin paketlenmesinde kullanılan poşetler üzerinden elde edilen izler ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü’nce 19.12.2018 tarihinde alınan parmak izleri ile karşılaştırması yapılarak parmak izlerinin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması, daha sonra tüm deliller tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, düzenlenen uzmanlık raporuna itibar edilerek hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
B- Sanıklar … ve … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen istinaf başvurusunun eleştirilerek esastan reddine dair hükmün incelenmesinde:
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, mahkemenin sanık … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 192/3. Maddesi uyarınca yaptığı indirim oranının takdirinde bir isabetsizlik görülmemesi nedeniyle, tebliğnamedeki sanık … yönünden bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1. Suç konusu eroinin miktarına bağlı olarak önemi ve değerine göre, TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ile 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince temel hapis cezalarının üst sınır veya üst sınıra yakın olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

2- TCK’nın 188/5. maddesinin uygulanabilmesi için TCK’nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi gerektiği, sanıklar hakkında 3 veya daha fazla kişi ile birlikte işlendiği kabul edilen 28.06.2018 tarihli somut olayda; sanıklar İsmail Düzdemir ve Özgür Külekçi’nin savunmalarının alınamadığı anlaşıldığından sanıkların cezasından TCK’nın 188/5. maddesi gereğince artırım yapılması suretiyle sanıklara fazla ceza tayini,
3. Kabule göre de; Mahkeme tarafından sanıkların eylemine ilişkin vasıflandırmada, sanıkların fiilinin biri teşebbüs aşamasında kalan uyuşturucu madde ihraç etme, diğeri tamamlanmış olan uyuşturucu madde nakletme olmak üzere iki suçu oluşturacağı dikkate alındığında, teşebbüs aşamasında kalan uyuşturucu madde ihraç suçundan ve tamamlanmış olan uyuşturucu madde nakletme suçundan ayrı ayrı uygulama yapılarak sonucunun belirlenmesi ile 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesine göre fikri içtima kuralları gereğince daha ağır sonuç doğuran uyuşturucu madde ihraç etmeye teşebbüs suçunun esas alınarak hüküm kurulması gerektiği belirlenmiş ise de, sonuç uygulamada, mahkemenin somutlaştırmasına göre teşebbüs aşamasında kalan uyuşturucu madde ihraç etme suçundan verilecek netice cezanın daha ağır olmasına rağmen, tamamlanmış nakletme suçundan uygulama yapılmak suretiyle hükmün karıştırılması,”
Nedenleriyle hükümlerin bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.11.2022 tarihli ve 2022/255 Esas, 2022/487 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve …’in uyuşturucu madde ihraç etme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 192 inci maddesinin üçüncü maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca sanık …’ın 21 yıl hapis ve bozma ilamı doğrultusunda aleyhe temyiz olmaması nedeniyle adli para cezası miktarı yönünden kazanılmış hakkı söz konusu olduğundan 45.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık … ‘in 23 yıl 7 ay 15 gün hapis ve bozma ilamı doğrultusunda aleyhe temyiz olmaması nedeniyle adli para cezası miktarı yönünden kazanılmış hakkı söz konusu olduğundan 50.620.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık … hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, sanık …’in ise, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 inci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi

uyarınca 18 yıl 9 ay hapis ve 37.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına, sadece diğer sanık …’in soyut beyanları bulunduğuna ve beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Eylemin yardım etme niteliğinde olduğuna,
4. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
5. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
B. Sanık … müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması sırasında hakkaniyet kurallarına aykırı olarak indirim yapıldığına,
2. 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmadığına ve buna ilişkin gerekçe gösterilmediğine,
3. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna,
İlişkindir.
C. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Yeterli delil bulunmadığına, işi sebebi ile sattığı ürünlerde parmak izinin bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olduğuna, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
27.06.2018 tarihli 18341300EX406508 sayılı ihracat beyannamesi muhteviyatı yükü taşıyan araç plakasının 34 BN 0550/34 GA 1807 olduğu, eşya tespitinin yapıldığı sırada şüpheli yoğunluk tespit edilmesi üzerine 28.06.2018 günü araçta narkotik dedektör köpekleri marifetiyle yapılan aramada dedektör köpeklerin tepki vermeleri üzerinde MODOPO ibareli bant çekili toplamda 738 adet karton kolinin 198 adetinde karton kutu içinde uyuşturucu madde ele geçirildiği ve sanık …’ in bu kolileri üretebilecek bir koli imalatçısı olduğu, kolilerin yan duvarlarının özel olarak kesilip şeffaf poşet içerisinde uyuşturucu madde koyulup üstünün yine kartonla kapatılması nazara alındığında koli üretim aşamasında uyuşturucu maddelerin şeffaf poşetlere koyulmasında zorunluluk bulunması ve kolinin yan duvarının içinde bulunan poşetlerdeki parmak izinin İST-PİZİ-2018/1072 numaralı raporu ve bozma sonrası alınan 26.08.2022 tarihli rapora göre sanık …’e ait olduğu, anlaşıldığından sanığın uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği ve sanık …’ın firmanın muhasebecisinden çok bir yetkilisiymiş gibi hareket ettiği ve diğer sanık …’in yanında uyuşturucu maddelerin taşındığı kolilerin depoya gelmesi, doldurulması, tıra yüklenmesi aşamalarında bulunduğu, ayrıca sanığın uyuşturucu maddelerin yakalanmasından sonra diğer sanık … ile birlikte saklandıkları, sonrasında olayı ihbar ettiği aşamada ise ilk saklandıkları ev konusundan hiç bahsetmemiş olması, kendisinin hemen sonraki gün uyuşturucu maddeden haberinin olmasını beyan etmesine karşılık diğer sanık … ile ilk kaldıkları evde ve sonrasında tanık M.’ın evinde saklanmaya devam etmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın cezalandırılmasına ve sanık …’in sanık … ile birlikte bu durumu bildiklerini, hamallar vasıtasıyla kolileri yüklediklerini, kendisinin tırın içinde olduğunu, sanık …’ın ise Özgür’ün gönderdiği talimata göre yükleme işini organize ettiğini beyan ettiği şeklinde uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediğini ikrarı, yurt dışına gönderilen ihbar üzerine yapılan aramada uyuşturucu maddenin ele geçirilmiş olması, sanığın uyuşturucu madde yakalandıktan sonra kaçması hususları gözetildiğinde eylemleri sabit kabul edilmiş; 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi gereğince yapılan karşılaştırma neticesinde uyuşturucu madde ihraç etme suçunun daha ağır cezayı gerektirdiği; sanık … yönünden, sanık …’in yakalanmasındaki yardımının dikkate alınarak etkin pişmanlık hükümleri, asgari haddin üzerinde uygulanmış, sebepleri bulunmadığından ve sabıkalı geçmişi dikkate alınarak aynı Kanun’un 62 nci maddesi uygulanmamış; sanık … yönünden ise …’ın suçunun ortaya çıkmasına yaptığı yardımın boyutu dikkate alınarak asgari hadden etkin pişmanlık indirimi uygulanmış, fiilden sonra kaçtığı ve sebepleri bulunmadığı dikkate alınarak aynı Kanun’un 62 nci maddesi uygulanmayarak sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Sonuç adli para cezasının eksik tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
İlk Derece Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, temel cezaların alt sınır aşılarak belirlenmesine, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına, sanıklar … ve … yönünden uygulanan etkin pişmanlık indirimin oranlarına, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin sanıklar … ve … hakkında uygulanmamasına, arama kararında bir hukuka aykırılık bulunmadığına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanıklar müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak eleştiri dışında hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.11.2022 tarihli ve 2022/255 Esas, 2022/487 Karar sayılı kararında sanıklar müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Silivri Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İ… Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.04.2023 tarihinde karar verildi.