Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/17838 E. 2023/9559 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/17838
KARAR NO : 2023/9559
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜMLER : a. Görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden beraat,
b. Sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bilerek tedavüle koyma ve kasten yaralama suçları yönünden mahkûmiyet,
c. Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yönünden tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : a. Sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bilerek tedavüle koyma, görevi yaptırmamak için direnme ve kasten yaralama suçları yönünden bozma,
b. Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yönünden iade

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 27.08.2014 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 197 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 86 nci maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (c) bendi, 53 üncü maddesi ve 54 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.12.2014 tarihli ve 2014/693 Esas, 2014/834 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine, nitelikli kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 29 uncu maddesi ve 62 nci maddesi uyarınca 4 ay 17 gün hapis cezasına, sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bilerek tedavüle koyma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 197 nci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmiştir.
3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca beraat ve mahkumiyet hükümlerinin bozulması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz talebi, kısa karar ile gerekçeli kararın birbirinden farklı olduğuna, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi yerine (e) bendinin uygulandığına, uygulama olanağı bulunmayan 87 nci maddenin üçüncü fıkrası uygulanarak fazla ceza tayin edildiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurma Suçundan Verilen Tedavi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri Kararı Yönünden

Sanık hakkında 5560 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın; sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz yoluna tabi olduğu, temyizinin mümkün olmadığı ve 5271 sayılı Kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmıştır.

B. Sanık Hakkında Sahteliğini Bilmeden Kabul Ettiği Parayı Bilerek Tedavüle Koyma ve Kasten Yaralama Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden

1. Sanığın yargılama konusu eylemleri için, 5237 sayılı Kanun’un 197 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile 86 ncı maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (c) bendi uyarınca belirlenecek cezaların türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 11.12.2014 tarihli mahkumiyet kararı olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı sürelerinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
C. Sanık Hakkında Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 04.11.2014 tarihli iddianame uyarınca sorgusunun yapıldığı tarih olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu

belirlenmiştir.
V. KARAR
A. Sanık Hakkında Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurma Suçundan Verilen Tedavi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri Kararı Yönünden

Gerekçe bölümünde A bendinde açıklanan nedenle Cumhuriyet savcısının kanun yolu başvurusunun itiraz merciince incelenmek üzere esası incelenmeyen dava dosyasının, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle Mahkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

B. Sanık Hakkında Sahteliğini Bilmeden Kabul Ettiği Parayı Bilerek Tedavüle Koyma, Görevi Yaptırmamak İçin Direnme ve Kasten Yaralama Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden

Gerekçe bölümünde B ve C bentlerinde açıklanan nedenlerle İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.12.2014 tarihli ve 2014/693 Esas, 2014/834 Karar sayılı mahkumiyet ve beraat kararlarına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.11.2023 tarihinde karar verildi.