Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/16207 E. 2023/10167 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/16207
KARAR NO : 2023/10167
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/500 E., 2023/570 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.12.2013 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci fıkraları ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Bursa 6. Sulh Ceza Mahkemesinin, 31.12.2013 tarihli ve 2013/1076 Esas, 2013/1224 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. Kararın 21.01.2014 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için dosya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmiştir.
C. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2014 tarihli ve 2014/679 Esas, 2014/469 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan lehine olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca hükmedilen 10 ay hapis cezası ile hak yoksunluğunun, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın beş yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, 08.01.2015 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
D. Sanığın denetim süresi içinde 09.06.2015 tarihinde işlediği trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14.10.2015 tarihli ve 2015/604 Esas, 2015/626 Karar sayılı mahkûmiyet kararının ihbar olunması üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.12.2015 tarihli ve 2015/1879 Esas, 2015/881 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca hüküm açıklanarak, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezasına karar verilmiştir.
E. Kararın sanık tarafından temyizi ile Dairemizin 03.04.2023 tarih, 2020/18634 Esas, 2023/2941 Karar sayılı kararı ile;
“Yargıtayın denetim işlevini yerine getirebilmesi için temyiz incelemesine konu hükmün gerekçe bölümünde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 5271 sayılı Kanun’un 34 üncü ve 230 uncu maddeleri uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli

olması, hükmün gerekçesinde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilinin belirtilmesi ve bunun nitelendirmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan yalnızca sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymaması üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına dair hususlar anlatılmak suretiyle hüküm kurulması, 1412 sayılı Kanun’un 308 inci maddesinin yedinci fıkrası kapsamında Kanuna muhalefet hâli olarak saptanması” nedeniyle bozma kararı verilmiştir.
F. Bozma sonrası yapılan yargılamada Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.07.2023 tarihli ve 2023/500 Esas, 2023/570 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca hüküm açıklanarak, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 ay hapis cezasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri özetle; beraatına karar verilmesi talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

29.10.2013 tarihinde şüphe üzerine kolluk görevlilerince sanık ve arkadaşının yanına gidildiği, burada sanığın ve arkadaşı Musa Demirbaş’ın kaba üst aramasında pantolonlarının arka cebinde beyaz renkli sarılı vaziyette kağıt parçası tespit edildiği, kağıtların içerisinde THC etken maddeli uyuşturucu madde tespit edildiği, sanığın aşamalardaki savunmalarında ikrar mahiyetinde savunma yaptığı, sanık hakkında mahkemece 31.12.2013 tarih 2013/1076 esas 2013/1224 karar sayılı karar ile tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiği, bu kararın infazı sırasında AMATEM’de alınan 24.04.2014 tarihli idrar numunesinde extacy isimli uyuşturucu madde tespit edildiği, bu sebeple denetim dosyasının kapatıldığı ve mahkemece yapılan yargılama sonucu sanık hakkında 17.12.2014 tarih 2014/679 Esas 2014/469 Karar sayılı karar ile mahkumiyetine karar verildiği ve sanığın mahkûmiyetine ilişkin kararın açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içerisinde yeni suç işlemesi sebebiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması yönünden ihbarda bulunulduğu anlaşılmakla, sanığın mahkûmiyetine karar verildiği, sanığın temyizi üzerine Dairemizin 03.04.2023 tarihli kararı ile karar bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılama dosya kapsamındaki eksiklikler giderilerek mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 Sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından;sanığın temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.07.2023 tarihli ve 2023/500 Esas, 2023/570 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.11.2023 tarihinde karar verildi.