YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1598
KARAR NO : 2023/3756
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
T U T U K L U
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/2271 E., 2020/2909 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
SUÇ TARİHLERİ : 03.01.2019 – 26.01.2019 – 27.01.2019 – 16.02.2019 – 17.02.2019 – 19.02.2019 – 23.02.2019
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini
gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.06.2020 tarihli ve 2019/243 Esas, 2020/107 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 15 yıl hapis ve 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 26.11.2020 tarihli ve 2020/2271 Esas, 2020/2909 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle; hukuka uygun olması nedeniyle hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
4. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
5. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Olay yakalama ve fiziki takip tutanakları ile iletişimin tespiti tutanakları, teknik araçlarla izleme tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre; 03.01.2019 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık F.’a, 26.01.2019 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık Ö.’a, 27.01.2019 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık F.’ye, 16.02.2019 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık G.’e, 17.02.2019 tarihinde haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanıklar S. ve E.’ye uyuşturucu madde verdiği, 19.02.2019 ile 23.02.2019 tarihlerinde ise kiralamış olduğu çiftlik evinde ve bu eve yakın çalılıkların arasında satmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurduğu gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hükmün, 17.02.2019 tarihli eylem açısından 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmaması hususu eleştirilip, sanık hakkında hak yoksunluğu uygulanmasına ve adli para cezasının tahsili yöntemine ilişkin hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanığın 26.01.2019 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık Ö.’a, 16.02.2019 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık G.’e uyuşturucu madde verdiği, Cumhuriyet savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunan haller kapsamında verilen yazılı arama emri ile yapılan aramada sanığın ikametinde ele geçirilen uyuşturucu maddeleri, eyleminin devamı niteliğinde satmak amacıyla bulundurduğu, sanığın evinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin sahibi olduklarını söylediği temyiz dışı sanıklar Orhan ve Şakir hakkında beraat hükmü verilmesi nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanık
müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
1. Zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 26.01.2019 ve 16.02.2019 tarihli eylemleri sabit ise de, 03.01.2019 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık F.’a, 27.01.2019 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanık F.’ye, 17.02.2019 tarihinde haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan tanıklar S. ve E.’ye uyuşturucu madde verdiğine ve 19.02.2019 tarihinde ikametine yakın çalılıkların arasında bulunan uyuşturucu maddeler ile ilgisi olduğuna ilişkin mahkûmiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, iki eylemi sabit olan sanık hakkında, belirlenen ceza miktarından 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca orantısız olacak şekilde 1/2 oranında fazla artırım yapılması,
2. Suçun işleniş şekli, suç konusunun önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkat alındığında temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması yerinde ise de; 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesindeki ölçütler ve 3 üncü maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine aykırı olarak alt sınırdan fazla uzaklaşılarak belirlenmesi,
Hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 26.11.2020 tarihli ve 2020/2271 Esas, 2020/2909 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.04.2023 tarihinde karar verildi.