Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/15882 E. 2023/9908 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/15882
KARAR NO : 2023/9908
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 03.07.2023
SAYISI : 2022/915 E., 2023/369 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin reddi ile ek kararın onanması

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği

temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.06.2014 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Alaşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.11.2014 tarihli ve 2014/404 Esas, 2014/598 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 6545 sayılı Kanun’un 85 inci maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde suç tarihi itibarıyla lehine olan 5560 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca takdir edilen 10 ay hapis cezasına dair hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın itiraz edilmeksizin 02.12.2014 tarihinde kesinleşmesi üzerine,
C. Sanığın denetim süresi içinde 24.03.2015 tarihinde işlediği mala zarar verme, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkûmiyet kararının 16.10.2015 tarihinde kesinleştiğinin ihbar olunması üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Alaşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.01.2016 tarihli ve 2015/848 Esas, 2016/35 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca hüküm açıklanarak, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun’la değişik 191 inci maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun’un 62 nci maddesi, 53 üncü maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılması ile hak yoksunluğuna hükmedilmiştir.

D. Kararın sanık tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 31.10.2022 tarihli 2020/16367 Esas, 2022/10912 Karar sayılı kararı ile “Sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, TCK’nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği için, bu durumda, uyuşturucu madde kullanma suçları için özel bir düzenleme olması nedeniyle, aynı Kanun’un 4. fıkrasında belirtildiği üzere; Sanığın erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, Hâllerinde hakkındaki hükmün açıklanabileceği
gözetilmeden, denetim süresi içerisinde işlediği “Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret ve mala zarar verme” suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin kesinleştiği gerekçesiyle, şartları oluşmadan hükmün açıklanması, Bozmayı gerektirdiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
E. Bozmaya uyularak, Alaşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.05.2023 tarihli ve 2022/915 Esas, 2023/369 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm açıklanarak lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun’la değişik 191 inci maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun’un 62 nci maddesi, 53 üncü maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılması ile hak yoksunluğuna hükmedilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık kararı temyiz ettiğini belirtmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde Alaşehir İlçe Emniyet ekiplerinin İstasyon Mah. Tren Garı depo kısmında üç şahsın yerde oturduklarını görmeleri üzerine şahısların yanlarına gittikleri, polislerin geldiğini gören Osman’ın elindeki cismi yere fırlattığı, polis ekiplerinin yere fırlatılan gazete kağıdına sarılı vaziyette bulunan ve esrar maddesi olduğu değerlendirilen 8,60 gr bitki kırıntısını muhafaza altına aldığı, bu bitki kırıntısı üzerinde İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından yapılan inceleme neticesinde, 28.05.2014 tarih ve KYM-14-05657 sayılı uzmanlık raporunda ele geçen bitkilerin THC ihtiva eden tohumlu bitki olduğunun belirtildiği ayrıca sanıktan usulüne uygun olarak kan ve idrar örneği aldırılarak İzmir Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, düzenlenen 11.06.2014 tarihli raporda sanıkların kan ve idrarlarında THC (esrar) metabolitinin bulunduğunun tespit edildiği, Mahkemece verilen 19.01.2016 tarihli kararın sanık tarafından temyiz edildiği ve Dairemizin 31.10.2022 tarihli ilamıyla bozulduğu, sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesi ve aynı Kanun’un 85 inci maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesi hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği için, bu durumda, uyuşturucu madde kullanma suçları için özel bir düzenleme olduğu, Alaşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak 2020/365 Esas ve 2022/387 Esas ve Mahkemeye ait 2015/26 Esas, 2015/848 Esas ve 2020/13 Esas sayılı dosyaların gerekçeli kararlarının kesinleşme şerhlerinin birer örneklerinin dosya arasına alınmasına karar verildiği, söz konusu ilamlar incelendiğinde sanığın kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan mahkûmiyetinin bulunduğu, denetim süresi içerisinde olduğunun tespiti karşısında,
sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin raporlar ile sabit olduğu, gerekçesiyle sanık hakkında atılı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Başka suçtan hükümlü bulunan sanığın yüzüne karşı verilen hükümde, temyiz süresinin yüze karşı açıklanmasından itibaren başlayacağı bildirilmiş ise de; 5271 sayılı Kanun’un 263 üncü maddesi uyarınca sanığa, hükümlü bulunduğu ceza infaz kurumu müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabileceğine ilişkin bildirimde bulunulmaması nedeniyle yasa yoluyla bildiriminin eksik olduğu ve sanığın yanıltıldığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki ret görüşüne iştirak edilmemiş ve sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde kabulü ile 03.07.2023 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
1. Bozma üzerine yapılan yargılamada, hükmün açıklanmasına esas alınan ilamın hangi ilam olduğu açıkça belirtilmeden ve esas alınan ilam yönünden incelenen dosya kapsamında hükmün açıklanma koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılmadan “Alaşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak 2020/365 Esas ve 2022/387 Esas ve Mahkememize ait 2015/26 Esas, 2015/848 Esas ve 2020/13 Esas sayılı dosyaların gerekçeli kararlarının kesinleşme şerhlerinin birer örneklerinin dosya arasına alınmasına karar verildiği söz konusu ilamlar incelendiğinde sanığın kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan mahkûmiyetinin bulunduğu denetim süresi içerisinde olduğunun tespiti karşısında sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin raporlar ile sabit olduğu” şeklindeki gerekçe ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
2. Hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’nun 191 inci maddesi ve aynı Kanun’un 85 inci maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi sanık lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrası ve aynı Kanun’un 85 inci maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararlarının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;

a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği aynı nitelikteki başka bir suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’nun 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,
b) Sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise, daha önceki tarihlerde işlediği aynı suçtan dolayı verilmiş olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri kararları ve önceki hükümlülükleri dikkate alınmaksızın, bu suç nedeniyle doğrudan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesi ve aynı Kanun’un 85 inci maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde suç tarihi itibariyle, 5560 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesine göre ceza takdir edilip “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”, karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Alaşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.05.2023 tarihli ve 2022/915 Esas, 2023/369 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, diğer yönleri incelenmeksizin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.11.2023 tarihinde karar verildi.