Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/15513 E. 2023/9561 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/15513
KARAR NO : 2023/9561
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düşme

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Buldan Cumhuriyet Başsavcılığının 12.03.2008 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci ve altıncı fıkrası delaletiyle ikinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü ve dördüncü fıkrası, beşinci fıkrasının birinci ve ikinci cümlesi, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Buldan Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.05.2010 tarihli ve 2008/23 Esas, 2010/83 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci ila beşinci fıkraları, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası uyarınca 6000,00 TL adli para cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmiştir.
3. Buldan Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.05.2010 tarihli ve 2008/23 Esas, 2010/83 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 26.01.2016 tarihli ve 2015/11294 Esas, 2016/411 Karar sayılı kararı ile; “Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu
davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Buldan Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.05.2016 tarihli ve 2016/109 Esas, 2016/336 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan, 6545 sayılı Kanun’un 85 inci maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde suç tarihi itibarıyla lehine olan 5560 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası uyarınca takdir edilen 6000,00 TL adli para cezasına dair hükmün, açıklanmasının geri bırakılmasına ve beş yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, 27.06.2016 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
5. Sanığın denetim süresi içinde 10.06.2019 tarihinde işlediği alkol veya uyuşturucu madde etkisi altındayken araç kullanma suçundan Buldan Asliye Ceza Mahkemesince verilen 05.11.2021 tarihli ve 2021/44 Esas, 2021/363 Karar sayılı mahkûmiyet kararının 20.01.2022 tarihinde kesinleştiğinin ihbar olunması üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Buldan Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarihli ve 2022/227 Esas, 2022/563 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca hüküm açıklanarak, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası uyarınca 6000,00 TL adli para cezasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ile 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. Suç tarihinden itibaren, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 27.06.2016 tarihi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğindeki eylemin gerçekleştiği tarih olan 10.06.2019 tarihi arasındaki duran süre de eklendikten sonra temyiz incelemesi tarihine kadar, 12 yıl olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Buldan Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarihli ve 2022/227 Esas, 2022/563 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.11.2023 tarihinde karar verildi.