Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/15422 E. 2023/9922 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/15422
KARAR NO : 2023/9922
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma ilâmı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Dinar Cumhuriyet Başsavcılığınca 04.06.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.
B. Sanığın, kendisine yüklenen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine, Dinar Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.07.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
C. Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2015/477 Esas, 2015/679 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca ertelenmesine ve iki yıl denetim süresi belirlenmesine karar verilmiştir.
D. Kararın sanık tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 10.01.2022 tarihli ve 2019/7101 Esas, 2022/18 Karar sayılı kararı ile “Şüpheli hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, şüphelinin bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için karar şüpheli tarafından öğrenilmiş olsa bile, 04/06/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın yükümlülüklere uymaması eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı olduğu” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

E. Bozmaya uyularak, Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.03.2022 tarihli ve 2022/123 Esas, 2022/272 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, yargılamanın durması ile sanığın tedavi ve denetimine riayet etmemesi halinde Mahkemeye ihbarda bulunulmasının Dinar Cumhuriyet Başsavcılığından talep edilmesine karar verilmiştir. Karar 21.04.2022 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
F. Sanık hakkında, durma kararı üzerine, 5237 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Dinar Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden 13.05.2022 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.
G. Sanığın, kendisine yüklenen denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine, Dinar Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.12.2022 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesi ile 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
H. Sanık hakkında, Dinar Asliye Ceza Mahkemesince, 22.03.2022 tarihli karar ile verilen “Durma” kararı, ihlalin bildirilmesi üzerine kaldırılarak Mahkemenin 2023/33 Esas sayılı dosyasına yeniden kayıt açılarak, dosya üzerinden yapılan incelemede aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan bahisle 12.01.2023 tarih ve 2023/33 Esas, 2023/15 Karar sayılı karar ile Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin incelemeye konu 2023/30 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
I. Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 13.04.2023 tarihli ve 2023/30 Esas, 2023/328 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
J. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca usul ve yasaya uygun hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri özetle; kararın eksik incelemeye dayandığına, usul ve yasaya aykırı olduğuna ve kararın bozulmasını talep ettiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR (İlk Derece Mahkemesinin kabulüne göre)
Olay günü Dinar İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memurlarının sanığın kimlik kontrolünü yaptıkları esnada avucunda bulunan esrar maddesini fark etmeleri üzerine soruşturma işlemlerine başlanıldığı, dosyada bulunan İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce yapılan incelemede söz konusu bitki parçalarının 0,12 gram esrar maddesi içerdiğinin tespit edildiği, sanığın ikrar içeren savunmada bulunduğu, sanık hakkında bu 27.04.2015 tarihli eylemi nedeniyle Dinar CBS tarafından 13.05.2022 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, bu kararın 18.06.2022 tarihinde kesinleşmiş olduğu, bu karar ile birlikte sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulduğu, sanığın Dinar Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 2022/127 DS ve 19.12.2022 tarihli yazısı ile yazılı olarak uyarılmasına rağmen yükümlülüklerini 3. kez ihlal etmesiyle yüklenen yükümlülüklerin gereğini yerine getirmemekte ısrar etmiş olduğu, soruşturma aşamasında toplanan tüm deliller, kovuşturma aşamasında alınan beyanlar ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu, gerekçesiyle sanık hakkında atılı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;
Dairemizin yukarıda anılan bozma ilamına uyularak, Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.03.2022 tarihli ve 2022/123 Esas, 2022/272 Karar sayılı kararı ile verilen durma kararının gereği olarak yeni bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeksizin sadece sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesine ilişkin tebligat eksikliği giderilerek 04.06.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun kesinleştirilmesini müteakip erteleme kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilip, ihlali halinde Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/123 Esas sayılı dosyasına bildirimde bulunulması ile yetinilmesi gerekirken, sanık hakkında ikinci kez 13.05.2022 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği ve bu kararın tebliğ edildiği, sanığın, kendisine yüklenen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uygun davranmadığının anlaşılması üzerine ikinci kez 21.12.2022 tarihinde düzenlenen iddianame ile Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 2023/30 Esas sayılı dosyası üzerinden mükerrer kamu davası açıldığı, aynı zamanda durma kararı verilen Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/123 Esas sayılı dosyasına da ihbarda bulunulup yeni esasa kayıt yapılıp incelemeye konu dosya ile birleştirilmesine karar verildiği, ancak sanık hakkında birleşen dosya yönünden karar verilmediği,

Aynı eylemin daha önce Yargıtay incelemesinden geçmiş olması nedeniyle Dairemizin görevli olduğu, somut olayda, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sadece bir kez verilebileceği şeklindeki amir hükme aykırı olarak, 04.06.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararındaki tebligat eksikliği giderilmeksizin durma kararına istinaden aynı eylem nedeniyle ikinci kez 13.05.2022 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş ise de, 13.05.2022 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararında itiraz süre ve mercinin gösterildiği ve usulüne uygun tebliğ edilerek kesinleştiği dolayısıyla 13.05.2022 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı esas alınarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulamasının durma kararına istinaden devam ettiği, durma kararının kesinleştiği 21.04.2022 tarihinden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uygun davranmaması nedeniyle Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce ihlal nedeniyle dosyanın kapatıldığı 29.11.2022 tarihi arasında duran süre eklendiğinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla,
5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin yedinci fıkrasında yer alan, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” şeklindeki düzenleme gereğince aynı eylemden dolayı sanık hakkında mükerrer dava açılmış olması nedeniyle, durma kararı verilen ve birleşen dosya üzerinden ihlalin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması, sanığın farklı tarihlerde işlediği kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan Mahkeme ve Cumhuriyet Başsavcılıkları nezdinde açık ve kapalı dosyalarının bulunup bulunmadığı da araştırılarak, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminde (UYAP) üzerinden yapılan araştırma kayıtları da denetime olanak verecek şekilde dosya arasına alınıp, gerektiğinde Cumhuriyet Başsavcılığından da başkaca kayıt bulunup bulunmadığı da sorularak, dosya ve soruşturma kayıtlarının akıbeti araştırılıp, aslı veya onaylı örneklerinin getirtilip incelenen dosya arasına konulması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, 21.12.2022 tarihli iddianame ile açılan kamu davası yönünden ise mükerrer açılmış olması nedeniyle ayrı hüküm kurularak davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında mükerrer açılan kamu davası üzerinden yargılamaya devam ederek, mahkûmiyet kararı verilmesi ve birleşen dosya yönünden hüküm kurulmaması, nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 13.04.2023 tarihli ve 2023/30 Esas, 2023/328 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, diğer yönleri incelenmeksizin, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.11.2023 tarihinde karar verildi.

#########