Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/15163 E. 2023/10479 K. 04.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/15163
KARAR NO : 2023/10479
KARAR TARİHİ : 04.12.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/413 E., 2023/316 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin, hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Hakkında tayin olunan cezanın süresine göre; sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası, 1412 sayılı Kanun’un 318 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesi uyarınca reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin 03.03.2015 tarihli ve 2014/130 Esas, 2015/73 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ile üçüncü fıkraları ve 58 inci maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Burdur Ağır Ceza Mahkemesi kararının, sanık ve müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16.05.2022 tarihli ve 2020/9228 Esas, 2022/6272 Karar sayılı kararı ile;
“Kolluk görevlilerince düzenlenen 28.07.2013 tarihli olay araştırma ve muhafaza altına alma tutanağı içeriğine göre özetle, kolluk görevlilerince tanınan sanık …’in, diğer sanık Yaşar Yılmaz’dan uyuşturucu madde temin edeceği şeklinde bilgiler elde edilmesi üzerine Bucak Kocaaliler yolu güzergahında beklemeye başlanıldığı, Kocaaliler istikametinden Bucak istikametine gelen 32 PK 627 plakalı aracın içerisinde kolluk görevlilerince bilinen … isimli şahsın görüldüğü, aracın takibe alındığı, saat:15:10 sıralarında Çeltikli ilçesine girdiği, dur ikazına rağmen durmayarak kaçtığı ve aracın sağ arka camından daralı 972,0 gram, net 388,8 gram gelen esrarın iki adet siyah poşet içerisinde atıldığı, sanığın kaçması üzerine yakalanamadığı olayda, sanığın suçlamayı ve tutanağın içeriğindeki anlatımı kabul etmemesi karşısında;
Olay tutanağını düzenleyen olayı gören tutanak tanıklarının ve suçta kullanılan aracın olay tarihindeki hak sahibinin usulüne uygun şekilde dinlenerek, sanığa beyanlara karşı diyeceği de sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
C. Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin 19.07.2023 tarihli ve 2022/413 Esas, 2023/316 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’nun 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 80,00 TL adli
para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
D. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmasına ilişkin paragrafta gün para cezasının “4 gün” yerine “2 gün” olarak belirlenmesi, sanık hakkında belirlenen adli para cezasının taksitlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesine rağmen, hüküm fıkrasının (6) numaralı paragrafında “5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi gereğince taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğinin belirtilmesi, sanığın 01.12.2014 ila 03.03.2015 tarihleri arasında tutuklu kalmasına rağmen, sanığın hükmün kesinleşmesinden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran haller nedeniyle geçirmiş olduğu süreler bulunmadığı gerekçesiyle 5237 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulmasına, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususların 1412 sayılı kanun’un 322 nci maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görüldüğünden hükmün düzeltilerek onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafilerinin temyiz sebepleri
1. Sanığın uyuşturucu madde satıcısı olduğunu gösteren hiçbir delil mevcut olmadığına, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil mevcut olmadığına,
2. Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanık …’in, hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet hükmü kesinleşen Yaşar Yılmaz’dan uyuşturucu madde ticareti yapma kastıyla suça konu esrar maddesini satın aldığı ve naklettiği gerekçesiyle sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda
ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, İlk Derece Mahkemesinin, suçun vasfına, sübutuna, delillerin değerlendirilmesine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, anlaşıldığından, sanık müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, aşağıdaki hususlar dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
1. Sanık hakkında gün adli para cezasının, adli para cezasına çevrilmesine ilişkin kısımda sonuç ceza doğru tayin edilmesine rağmen adli para cezasının “4 gün” yerine “2 gün” olarak gösterilmesi,
2. Sanığın temyiz incelemesine konu suç nedeniyle “01.12.2014” tarihinde tutuklandığı ve “03.03.2015” tarihinde tahliye edildiği anlaşılmakla, söz konusu tarihlerin başka bir suçta infaz görüp görmediği araştırılıp sonucuna göre 5237 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi uyarınca mahsup edilip edilmeyeceği hususunun infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek 5237 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3. Sanık hakkında belirlenen adli para cezasının taksitlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesine rağmen, hüküm fıkrasının (6) numaralı paragrafında “5237 sayılı TCK’nın 52/4-son cümle maddesi gereğince taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğinin” şeklinde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiş; ancak bu hususların Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.05.2023 tarihli ve 2022/459 Esas, 2023/191 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322’nci maddesi gereği hükmün;
1. Sanık hakkında gün adli para cezasının, adli para cezasına çevrilmesine ilişkin kısımda yer alan “2 (iki) gün” ibaresinin çıkartılması ve yerine “4 (dört) gün” ibaresinin yazılması,
2. Hüküm fıkrasının (12) paragrafının hükümden çıkartılması ve yerine “Sanığın suç nedeniyle “01.12.2014” tarihinde tutuklandığı ve “03.03.2015” tarihinde tahliye edildiği anlaşılmakla, söz konusu tarihlerin başka bir suçta infaz görüp görmediği infaz aşamasında değerlendirilmek üzere sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,

3. Adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin (6) paragrafının hükümden çıkartılması ve yerine “5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi uyarınca ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.12.2023 tarihinde karar verildi.