YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12167
KARAR NO : 2023/10068
KARAR TARİHİ : 23.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/608 E., 2022/783 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması
üzerine mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412
sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 08.08.2011 tarihli ve 2011/4338 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Malatya 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 22.11.2012 tarihli ve 2011/882 Esas, 2012/1040 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş, kararın itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için dosya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmiştir.
C. Malatya 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 04.03.2014 tarihli ve 2011/882 Esas, 2012/1040 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, mahkememizce verilen tedavi ve denetime ilişkin 22.11.2012 tarihli ve 2011/882 Esas, 2012/1040 Karar sayılı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilmiştir.
D. Sanığın denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Malatya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2015 tarihli ve 2015/20 Esas, 2015/277 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 6.000,00 TL adli para cezasına karar verilmiştir.
E. Malatya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2015 tarihli ve 2015/20 Esas, 2015/277 Karar sayılı kararının, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30.05.2022 tarihli ve 2020/9129 Esas, 2022/6923 Karar sayılı kararı ile;
“1. Sanıkla ilgili kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçuna dair olay tutanağının fiziki olarak aslı ya da onaylı örneğinin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Dosya arasında bulunan Malatya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 04.03.2014 gün – 2011/882 Esas ve 2012/1040 Karar sayılı kararının tebliğine ilişkin evrakın silik olması nedeniyle okunaksız olduğu anlaşıldığından, belirtilen evrakın aslı ya da okunaklı onaylı suretinin temyiz denetimine olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre;
3. Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TCK’nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun’un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan “01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresinin, aynı bentte yer alan “… basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişiklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK’nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ” mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK’nın 251. maddesinin 3.fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK’nın 7. maddesi ile CMK’nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4. Malatya Adli Tıp Grup Başkanlığınca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,”
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
F. Malatya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.12.2022 tarihli ve 2022/608 Esas, 2022/783 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 6.000,00 TL adli para cezasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması, usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurduğu gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hüküm,
Bozmaya uyulduğu halde Dairemizin 30.05.2022 tarihli bozma ilamının 1 numaralı bozma sebebinin gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakla; olay tutanağının fiziki olarak aslı ya da onaylı örneğinin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Malatya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.12.2022 tarihli ve 2022/608 Esas, 2022/783 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliği ile BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.11.2023 tarihinde karar verildi.