Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/11540 E. 2023/9619 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/11540
KARAR NO : 2023/9619
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/417 E., 2023/113 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 23.01.2013 tarih ve 2013/257 Esas, 2014/11 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası , 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 1.320,00 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi hükmünün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05.03.2019 tarihli 2017/360 Esas ve 2019/1402 Karar sayılı ilamıyla ” 11.05.2010 tarihli olay tutanağı, ihbar üzerine sanığın ikametinde yapılan aramada uyuşturucu madde bulunması, suç konusu uyuşturucu maddenin miktarı, sanığın yakalama tutanağındaki “bir miktar uyuşturucu madde sattım” ve 21.07.2010 tarihli duruşmadaki “ben daha önce satarken yakalandım” şeklindeki beyanları, İstanbul 1 inci Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/68 Esas sayılı dosyasında 24.04.2010 tarihindeki soruşturma aşamasındaki “…kemal 1 paketini müşterisine götürdü 7 paketini tutmam için bana bıraktı” yönündeki ifadeleri karşısında; 11.05.1010 tarihinde sanığın evinde uyuşturucu madde ele geçirilmesi olayı, ayrı bir eylem olup, sanığın bu uyuşturucu maddeleri ticaret amacıyla bulundurduğunun kabulü gerektiğinden, 11.05.2010 ve 21.7.2010 tarihli ifadeleri ile suçunun ortaya çıkmasına yardımcı olduğu dikkate alınarak etkin pişmanlık hükümleri de uygulanmak suretiyle, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılması yerine, kamu davasının reddine karar verilmesi.. ” nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
C. İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 24.05.2019 tarih 2019/157 Esas 2019/194 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1 yıl 4 ay 20 gün hapis ve 20,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, karar 03.06.2014 tarihinde kesinleşmiştir.
D. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi üzerine sanığın 15.03.2022 tarihinde işlediği “yaralama” suçundan sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün ihbarı üzerine İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 17.03.2023 tarih 2022/417 Esas 2023/113 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1 yıl 4 ay 20 gün hapis ve 20,00 TL adli para
cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
3. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair Fatih Asayiş Büro Amirliği’ne yapılan ihbar sonunda, ihbarı alan görevli polis memurlarının gerekli çalışma ve araştırmayı yaptıktan sonra olay günü gece saat 21:00 sıralarında sanığın evine gittikleri, kapıyı sanığın babasının açtığı, sanığın babası refakatinde evin odalarında ve müştemilatında aramalar yapıldığı, bu sırada sanığın da odalardan birinde göründüğü, yapılan aramalar sırasında odadaki çekyatın altında gazeteye sarılı halde toz madde ele geçirildiği, yaptırılan inceleme sonucunda elde edilen maddenin uyuşturucu madde olduğu tespit edildiği söz konusu uyuşturucu maddenin miktarı, sanığın yakalama tutanağındaki ” bir miktar uyuşturucu madde sattım.” ve 21.07.2010 tarihli duruşmadaki ”ben daha önce satarken yakalandım” şeklindeki beyanları, İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/68 Esas sayılı dosyasında 24.04.2010 tarihindeki soruşturma aşamasındaki ”… Kemal 1 paketini müşterisine götürdü 7 paketini tutmam için bana bıraktı…” şeklindeki beyanları ve tüm dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın soruşturma aşamasında ve Mahkemede yapmış olduğu savunmalarında, uyuşturucu madde ticareti yapmadığı sadece içici olduğunu ifade etmiş olmasının suç şüphesinden kurtulmaya yönelik olduğunun kanaatine varılmakla savunmalarına itibar edilmemiş böylece sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, sanık hakkında bozma kararı doğrultusunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanması gerektiği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru
biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 17.03.2023 tarihli, 2022/417 Esas ve 2023/113 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle, hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.11.2023 tarihinde karar verildi.