Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/11360 E. 2023/10354 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/11360
KARAR NO : 2023/10354
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

A. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 02.04.2013 tarihli ve 2013/21164 esas sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

B. İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 28.01.2016 tarihli ve 2015/199 Esas, 2016/30 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Uyuşturucu maddenin usulsüz olarak ele geçirildiği gerekçesiyle beraat kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR (İlk derece mahkemesinin kabulüne göre)

Arama kararı alınmadan yapılan aramada ele geçen maddenin delil olarak hükme esas alınamayacağı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlendiğinden, Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.

1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın iddianame uyarınca sorgusunun yapıldığı 02.10.2015 tarihli sorgu işlemi olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 28.01.2016 tarihli ve 2015/199 Esas, 2016/30 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliği ile DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.11..2023 tarihinde karar verildi.