Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/11186 E. 2023/9389 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/11186
KARAR NO : 2023/9389
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/469 E., 2023/144 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma suçu
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci

maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 25.11.2013 tarihli ve 2013/856 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.01.2014 tarihli ve 2013/241 Esas, 2014/24 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraat kararı verilmiştir.
C. Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.01.2014 tarihli ve 2013/241 Esas, 2014/24 Karar sayılı kararının, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 20.02.2017 tarihli ve 2016/1139 Esas, 2017/1183 Karar sayılı kararı ile;
“….Oluş ve dosya kapsamına göre, suça konu uyuşturucu maddelerin bulunduğu bayan kol çantalarının sanık … ile beraat eden çocuk sanık Kaderin oturdukları koltuğun önünde bulunması, sanıklara ait otobüs biletlerinde gerçek isimleri yerine başka kişilere ait isimler adına bilet düzenlenmiş olması, sanığın çelişkili savunması ve savunmaların oluşa uygun olmaması karşısında sanık Nebi ile sanık …’ın eylem ve irade birliği içinde atılı suçu işledikleri anlaşıldığından sanık …’ın mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
D. Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.10.2017 tarihli ve 2017/158 Esas, 2017/204 Karar sayılı kararı ile, Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.01.2014 tarihli ve 2013/241 Esas, 2014/24 Karar sayılı kararı ile verilen kararda direnilmesine, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatine karar verilmiştir.
E. Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.10.2017 tarihli ve 2017/158 Esas, 2017/204 Karar sayılı kararının, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.12.2019 tarihli ve 2018/1166 Esas, 2019/7484 Karar sayılı kararı ile;
“…Direnme kararı üzerine verilen hükmün Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunması, direnme sonrası mahkeme gerekçesinin bozma kararına aykırı olduğunun anlaşılması karşısında;5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun’un 307. maddesine, 6763 sayılı Kanun’un 36. maddesi ile eklenen 3. fıkrası gereğince yapılan incelemede;

Direnme kararı yerinde görülmediğinden, dosyanın direnme konusunda karar verilmek üzere, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesine,” karar verilmiştir.
F. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 14.04.2022 tarihli ve 2020/20-14 Esas, 2022/270 Karar sayılı kararı ile,
“Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanık …’ın beraatine ilişkin Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 28.01.2014 tarihli ve 241-24 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesince 20.02.2017 tarih ve 1139-1183 sayı ile;
“…Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık … ve suça sürüklenen çocuk Kader’in aşamalardaki çelişkili beyanları, her üçüne ait otobüs biletlerinde isimlerinin gerçeğinden farklı yazılması, savunmaların hayatın olağan akışına aykırı düşmesi karşısında sanık Nebi ile sanık …’ın eylem ve irade birliği içinde atılı suçu işledikleri sabit olduğundan sanık … hakkında atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği hâlde yazılı şekilde beraat kararı verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına oy çokluğuyla karar verilmiş,
Daire Üyeleri … ve A. F. Gölcük; “Sanık … ve hakkındaki beraat hükmü temyiz edilmeyen yaşı küçük kardeşi Kader tüm aşamalarda, Hakkari’de öğretmenlik yapan kardeşleri Muhsin’i ziyaret ederek yanında bir müddet kaldıktan sonra, ikametleri olan Mersin’e gitmek için Van otogarına geldiklerinde dayıları olan diğer sanık Nebi ile karşılaştıklarını, Nebi’nin Gaziantep’e gideceğini belirtip birlikte gidelim diyerek otobüs biletlerini aldığını ve yanında getirdiği bayan çantalarını oturdukları koltuğun önüne koymaları için kendilerine verince içinde ne olduğunu sorduklarında ‘…özel eşyalarım var…’ demesi üzerine çantaların içine bakmadıklarını ve çantalarda uyuşturucu madde olduğunu bilmediklerini, sanık Nebi’ninde Merezhan ve Kader’in çantalarda uyuşturucu olduğundan haberleri olmadığını beyan ettikleri, dosya kapsamından Merezhan’ın okuma yazma bilmediği, yaşı küçük Kader’in ise Mersin Devlet Hastanesi’nin 18.09.2013 tarihli Psikiyatri Uzmanı Doktor tarafından düzenlenen raporuna göre davranışlarını yönlendirme yeteneğinin az geliştiğinin tespit edildiği belirlenmiştir.
20.07.2013 tarihli olay tutanağına göre, Nebi Orhan’ın otobüse binen görevlileri görünce tedirgin hâl ve hareketler sergilediği, ayağa kalkarak hemen arkasındaki oturanlara baktığı, görevlilerle yüz yüze gelmemeye çalıştığı görülmesi üzerine oluşan şüphe nedeniyle kimlik ve bilet kontrolü yapıldığı, Nebi’nin otobüsten indirilmek istendiğinde görevlilere 17-18 numaralı koltukta oturan bayan şahıslara iki adet
kol çantasını otobüse binerken verdiğini söylemesi üzerine, Merezhan ve yaşı küçük Kader’in çantalarla birlikte indirildiği; tutanağı düzenleyen görevlilerden Mahkemece dinlenen Akın Berkay ‘erkek sanıktaki tedirginlik açıkça belli oluyordu ancak bayanlar üzerinde açıkça görülen bir tedirginlik hali yoktu…’ , Hamdi Kömürcü ‘… ilk kimlik tespiti sırasında erkek sanıkta panik açıktan belli idi ancak bayanlarda herhangi bir panik havası yoktu…’ şeklinde beyanda bulundukları anlaşılması karşısında; sanık …’ın çantalar içinde uyuşturucu madde olduğunu bildiğine ilişkin varsayımdan öte bir delil ve tespit bulunmadığı, Merezhan ve Kader’in dosya içerisinde somutlaşan şahsi hâlleri de gözetildiğinde, dayı-yeğen arasındaki itimat duygusunun sanık … aleyhine yorumlanamayacağı, sanığın savunması, beraat eden yaşı küçük kardeşi Kader’in ve diğer sanık Nebi’nin beyanları gözetildiğinde, ceza muhakemesinin en önemli ilkelerinden biri olan ve latince ‘İn dubio pro reo’ olarak ifade edilen kuşkudan sanık yararlanır ilkesi uyarınca Merezhan’ın Nebi’nin suçuna iştirak ya da yardımı şüpheye yer vermeyecek şekilde kesin olarak ispat edilemediği…” düşünceleri ile karşı oy kullanmışlardır.
Yerel Mahkeme ise 17.10.2017 tarih ve 158-204 sayı ile bozma kararına direnerek önceki hüküm gibi sanığın beraatine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.01.2018 tarihli ve 2017/72107 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun’un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 20. Ceza Dairesince 23.12.2019 tarih, 1166-7484 sayı ve oy çokluğu ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire çoğunluğu ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık …’a atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Olay, arama, yakalama, gözaltına alma ve el koyma tutanağına göre;
20.07.2013 tarihi saat 21.30 sıralarında KOM Şube Müdürlüğüne bağlı ekiplerin, Bitlis-Diyarbakır karayolu üzerinde bulunan polis noktasında Bitlis’ten Diyarbakır istikametine seyir hâlinde olan araçlar
üzerinde Bitlis Sulh Ceza Mahkemesinin 11.07.2013 tarih ve 2013/433 değişik iş sayılı arama kararına istinaden yaptıkları denetim sırasında, Yeni Van Seyahat isimli firmaya ait 65 AN 005 plaka sayılı yolcu otobüsünü durdurdukları, otobüs içerisinde, bagajında, yolcular üzerinde yapılan kontroller esnasında; 15 numaralı yolcu koltuğunda oturan Nebi Orhan isimli şahsın görevlileri görünce hemen ayağa kalkarak arkasında oturan (2) bayana tedirgin bir şekilde bakarak tekrar yerine oturduğunu ve şahsın görevliler ile yüz yüze gelmemeye çalıştığını, tedirgin hâl ve hareketlerde bulunduğunu fark ettikleri, Nebi Orhan’ın otobüs biletinin istenilmesi üzerine şahsın Nuretin Akaya adına tanzim edilmiş bileti ibraz ettiği, 17 numaralı koltuk yolcusunun …, 18 numaralı koltuk yolcusunun ise Kader Orhan olduğunun tespit edilmesinin ardından bayan şahıslardan otobüs biletleri istenildiğinde …’ın 17 ve 18 numaraları koltuklar için Nimet … ve Fehide … adlarına tanzim edilmiş bileti ibraz ettiği, şahısların kimlik bilgileri ile otobüs biletindeki bilgilerinin farklı olduğunun, tedirgin hâl ve hareketler sergilediklerinin görevlilerce görüldüğü, Nebi Orhan’ın tedirgin hâl ve hareketler sergileyip hemen arkasında oturan bayan şahıslara sürekli bakması üzerine şahsın üzerinde suç unsuru olabileceği şüphesinin oluştuğu, Nebi Orhan’ın otobüsten özel eşyaları ile birlikte indirilmek istenildiği sırada şahsın “17 ve 18 numaralı koltukta oturan bayan şahıslara iki adet bayan kol çantasını otobüse binerken verdiğini” görevlilere söylediği, ardından görevlilerin 17 ve 18 numaralı koltukta oturan bayan şahıslar ile hemen önlerinde duran iki adet bayan kol çantalarını alıp arama noktasındaki konteynere götürdükleri, yapılan aramalarda bayan kol çantalarından koli bantlarına sarılı hâlde 21 paket, daralı ağırlıkları toplamı 10,333 kg gelen eroin olduğu değerlendirilen maddelerin ele geçirildiği, şahısların yapılan üst aramalarında suç ve suç unsuruna rastlanılmaması üzerine saat 21.50 itibarıyla arama işlemine son verildiği,
Görevlilerce, ele geçirilen uyuşturucu maddenin kime ait olduğu, Merezhan ve Kader Orhan’ı tanıyıp tanımadığı, otobüs biletinde adı yazan Nuretin Akaya’nın kim olduğu hususlarının sorulması üzerine Nebi Orhan’ın “kendisine ait olan uyuşturucu maddeleri Van’da ismini bilmediği İran uyruklu bir şahıstan aldığını ve Gaziantep’e götürdüğünü, otobüse bindiği sırada yeğenleri olan Merezhan ve Kader Orhan’ın önlerine bıraktığını, otobüs bileti alırken kendi ismini Nuretin Akaya, bayanların isimlerini Limet … ve Fehide … olarak beyan ettiği için biletlere bu isimlerin yazıldığını” beyan ettiği, durumun Cumhuriyet savcısına bildirilmesi üzerine alınan talimatlar doğrultusunda suç konumu uyuşturucu madde ile …’ın üzerinde bulunan cep telefona el konularak işlemlere devam edildiği,
Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 12.09.2013 tarihli raporunda; net toplam 10.070 gram gelen kahverenkli toz maddenin net 4028 gram eroin olduğunun belirtildiği,

Bitlis Sulh Ceza Mahkemesinin 11.07.2013 tarihli ve 433 değişik iş sayılı önleme araması kararının olay yeri ve tarihini kapsadığı,
İnceleme dışı sanık Nebi Orhan’ın ibraz ettiği otobüs bileti üzerindeki bilgilerin; yolcu: Nuretin Akaya, gideceği yer: Gaziantep, hareket tarihi: 20.07.2013 / 18.00, seri no: A/10726, koltuk no: 15; inceleme dışı sanık Kader Orhan ve sanık …’a ait otobüs bileti üzerindeki bilgilerin; yolcu: Limet … – Fehide …, gideceği yer: Gaziantep, hareket tarihi: 20.07.2013 / 18.00, seri no: A/10725, koltuk no: 17-18 şeklinde olduğu,
Hakkari Valiliği Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünün 07.01.2013 tarihli görev yeri belgesinde göre Muhsin Orhan’ın rehber öğretmen olarak görev yaptığı,
Mersin Devlet Hastanesi Psikiyatri uzmanı tarafından düzenlenen 18.09.2013 tarihli raporunda; inceleme dışı sanık Kader Orhan’ın, işlediği filini anlam ve sonuçlarını kısmen algıladığı ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin az geliştiğinin bildirildiği,
Anlaşılmaktadır.
Tanık İsmail Çınar; Yeni Van Seyahat firmasına ait otobüsün şoförü olduğunu, olay tarihinde Van’dan Mersin’e gitmek üzere yola çıktıklarını, 17-18 numarada oturan bayan yolcuların Van Otogarından beraber bindiklerini, bagajları olup olmadığını görmediğini, Nebi Orhan isimli şahsın ise Van Otogarından çıkış yapacakları sırada otobüse binerek 15 numaralı koltuğa geçtiğini, Nebi Orhan’ın 17-18 numarada bulunan bayan yolcular ile sohbet edip etmediğini görmediğini, Bitlis’de polislerin durdurmaları sonrasında uyuşturucu maddelerin bulunduğunu,
Tanık Naif Teker; otobüs muavini olduğunu, 17-18 numarada oturan bayan yolcuların Van Otogarından beraber bindiklerini, bayanlardan …’ın otobüse binerken kol çantalarının bulunduğunu, Nebi Orhan’ın nerede otobüse bindiğini görmediğini, Nebi Orhan’ın 17-18 numarada bulunan bayan yolcular … ve Kader Orhan ile otobüste sürekli ilgilendiğini, Bitlis’de polislerin durdurmaları sonrasında uyuşturucu maddelerin bulunduğunu,
Tutanak Tanığı Hamdi Kömürcü; olay tarihinde sanıkların bulunduğu araçta yaptıkları kontrol sırasında sanıkların biletlerinde yazan isimler ile kimlik bilgilerinin aynı olmadığını tespit etmeleri üzerine durumlarından şüphelendiklerini, şahıslar sorular sorup araştırmalar yaptıklarını ve bayanların oturduğu koltuğun önündeki çantalarda eroin bulunduğunu tespit ettiklerini, ilk kimlik tespiti sırasında

erkek sanıkta panik hâlinin açıkça belli olduğunu, ancak bayanlarda herhangi bir panik havası bulunmadığını,
Tutanak tanığı Akın Berksoy; olay tarihinde sanıkların bulunduğu araçta yaptıkları kontrol sırasında, özellikle erkek olan sanığın tedirgin hareketlerle ayağa kalktığını, gözlerini mülakat sırasında kendilerinden kaçırdığını, ayağa kalktığı esnada arka bölüme baktığını gözlemlemeleri ve sanıkların biletlerinde yazan isimler ile kimlik bilgilerinin aynı olmadığını tespit etmeleri üzerine durumdan şüphelendiklerini, şahıslarla sorular sorup araştırmalar yaptıklarını ve bayanların oturduğu koltuğun önündeki çantalarda eroin bulunduğunu tespit ettiklerini, olay anında erkek sanıktaki tedirginliğin açıkça belli olduğunu, ancak bayanlar üzerinde açıkça görülen bir tedirginlik hâli bulunmadığını,
İnceleme dışı sanık Kader Orhan savcılıkta ve sorgusunda; ablası sanık … ile Hakkari’deki abisi Muhsin Orhan’ı ziyaret etmelerinin ardından Mersin’deki evlerine dönmek üzere otobüsüne bindiklerini, Van’da mola verdiklerinde dayısı Nebi Orhan’ın da bu otobüse bindiğini, bu durumdan haberlerinin olmadığını, dayısının orada bulunduklarından da bilgisinin olmadığını, dayısı sanık Nebi Orhan’ın kendilerini görünce elinde bulunan iki kol çantasını kendilerinin eline tutuşturup “İçinde özel eşyalarım var, açmayın” diyerek verdiğini, Bitlis’te polislerin aracı durup çantalara baktıklarında içinde uyuşturucu olduğunu gördüklerini, çantalarda uyuşturucu madde olduğunu bilmediklerini, mahkemede ise farklı olarak; Hakkari’de bulunan ağabeyini ziyaret etmelerinin ardından Mersin’de bulunan evlerine dönmeye karar verdiklerini, Van’da akrabaları bulunduğu için önce buraya geldiklerini, ancak akrabaları ile bağlantı kuramayınca aynı gün bilet alarak Mersin’e gitmeye karar verdiklerini, bilet almak için terminalde bulundukları sırada dayım olan Nebi Orhan’ın yanlarına gelerek nereye gittiklerini sorduğunu, Mersin’e gittiklerini söyleyince “Bilet aldınız mı” dediğini, ablası Merezhan’ın henüz almadıklarını söyleyince biletlerini almak istediğini, ablasının önce izin vermediğini, ancak dayısının ısrar ederek gidip biletlerini aldığını, yerlerine geçtiklerini, bir süre sonra dayısı Nebi Orhan’ın elinde iki adet bayan çantası ile gelip çantalarda özel eşyası olduğunu söyleyerek çantaları ayaklarının bulunduğu bölüme koyduğunu, bu şekilde yola çıktık, Bitlis’de aracın durdurulması sonrası yapılan aramada çantalarda uyuşturucu madde çıktığını polisin söylemesi üzerine öğrendiklerini, kendilerine sorulduğunda maddelerle ilgilerinin olmadığını, çantaların dayısı Nebi’ye ait olduğunu söylediklerini, dayısının aldığı biletlerde başka isimlerin yazdığını da polislerin kontrol ettiğinde öğrendiklerini, Hakkari’de abisinin yanında kaldıkları bir aylık süre içerisinde dayısı Nebi Orhan ile herhangi bir görüşmelerinin de olmadığını,
İnceleme dışı sanık Nebi Orhan aşamalarda; Yüksekova’da ikamet ettiğini, bir süredir işsiz olduğunu, 20.07.2013 tarihinde Gaziantep’e çalışmaya gitmek için ikameti olan Yüksekova’dan Van’a geldiğini, il
merkezinde otobüs yazıhaneleri önünde tesadüfen yeğenleri olan Merezhan ve Kader’i gördüğünü, Van’da ne yaptıklarını sorduğunda Mersin’e gideceklerini söylediklerini, hem kendi hem de yeğenlerinin biletlerini almak için Van Otogarına geçtiğini, Yeni Van Seyahat yazıhanesine geldiğinde Yüksekova’da tanışmış olduğu, ismini Muhammet Hasani olarak bildiği İran uyruklu şahsı gördüğünü, sohbet etmeye başladıklarını, Gaziantep’e çalışmaya gideceğinden bahsetmesi üzerine şahsın kendisine içinde eroin olduğunu söylediği 2 adet kol çantası verip Gaziantep’e götürmesi ve otogar lokantasında kendisine geri vermesi hâlinde yol parası ile 2.000,00 TL vermeyi teklif ettiğini, kabul ederek kol çantalarını aldığını, daha sonra yazıhanede kendisi için Nuretin Akaya adına, yeğenlerine de Limet ve Fehine … adına biletleri kestirdiğini, bu isimleri kafasından uydurduğunu, ardından otobüse binip Mersin’e gitmekte olan Merezhan ve Kader’in yanına giderek otobüs biletleri ile 2 adet bayan kol çantasını verdiğini, çantaları önlerine koymalarını söylediğini, onların da “tamam” diyerek çantaları alıp önlerine koyduklarını, çantaların içerisinde ne olduğunu sorduklarında “eşya” olduğunu söylediğini, Bitlis’e geldiklerinde polislerin otobüsü durdurarak yaptıkları aramada uyuşturucuları bulduklarını, bunların kendisine ait olduğunu, yeğenlerinin ilgisinin olmadığını,
Beyan etmişlerdir.
Sanık … kollukta; Kader Orhan’ın kardeşi olduğunu, bir ay kadar önce kardeşi ile Mersin’den Hakkari’ye kardeşleri Muhsin Orhan’ı ziyaret için geldiklerini, Mersin’e geri dönmeden önce Van’da bulunan dayıları Nurettin Orhan’ı ziyaret etmek için Van’a uğradıklarını, dayılarına ulaşamayınca Mersin’e gitmek üzere otogara geldiklerini, otobüs biletlerini alarak otobüse bindiklerini, otobüste bekledikleri sırada dayısı Nebi Orhan’ın yanlarına geldiğini, yanında bulunan 2 adet kol çantasını kendisine verip önünde durmasını istediğini, çantaların içerisinde ne olduğunu sorduğunda “eşya” olduğunu söylediğini, yerlerinin dar olduğunu rahatsız olacaklarını söylediğinde ise dayısının “bir şey olmaz, otobüsten indiğiniz yerde sizden alırım” dediğini, bunun üzerine çantaları alarak önlerine koyduğunu, çantaların içinde ne olduğuna ise bakmadığını, Bitlis’e geldiklerinde polislerin durdurmaları sonrasında yapılar aramada dayısı Nebi Orhan’ın kendilerine verdiği kol çantalarında uyuşturucu maddelerin ele geçtiğini, kendisinin bu maddeler ile ilgisinin olmadığını, çantalarda uyuşturucu madde olduğunu da bilmediğini, Limet ve Fehime … isimli şahısları tanımadığını, otobüs bileti alırken yazıhane görevlisinin bu isimleri yazdığını, okuma yazması olmadığı için bilette yazan isimleri okuyamadığını, savcılık ve sorguda ek olarak; bilet kesen görevliye kendi isimlerini söylediğini ancak görevlinin Limet … ve Fehide … isimlerini yazmış olduğunu, okuma yazma bilmediği için bunu da sonra öğrendiğini, mahkemede ise; Van’da dayısı Nurettin Orhan’ı ziyaret edemeyince Van Otogarından Mersin’e gitmek üzere biletlerini ayırttığını, otogara geldiklerinde diğer dayısı Nebi Orhan ile tesadüfen karşılaştıklarını, dayısı Nebi’nin otobüs biletini alarak kendisine verdiğini, okuma yazması
olmadığından bilette farklı bir isim yazıp yazmadığını anlamadığını, dayısı Nebi’nin elinde bulunan 2 adet çantayı otobüse bindikleri sırada koltuklarının ön kısmına koyduğunu, çantada ne olduğunu sorduğunu, özel eşyaları olduğunu söylemesi nedeniyle açıp bakmadığını, çantalarda uyuşturucu madde olduğunu bilmediğini savunmuştur.
5237 sayılı Kanun’un “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin 3 ve 4. fıkraları suç tarihi itibarıyla;
“Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklindedir.
Madde gerekçesinde de vurgulandığı gibi üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması yeterlidir.
Dördüncü fıkraya göre ise, uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması üçüncü fıkrada tanımlanan suçun konu bakımından nitelikli unsurunu oluşturmakta ve bu fıkraya göre verilecek cezanın artırılmasını gerektirmektedir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Bitlis’den Diyarbakır istikametine gitmekte olan Yeni Van Seyahat firmaya ait yolcu otobüsünün, Bitlis Sulh Ceza Mahkemesinin 11.07.2013 tarih ve 2013/433 değişik iş sayılı arama kararına istinaden kolluk görevlilerince yapılan yol kontrol ve denetim uygulaması sırasında durdurulduğu, yapılan kontroller esnasında 15 numaralı yolcu koltuğunda oturan inceleme dışı sanık Nebi Orhan’ın görevlileri görünce ayağa kalkarak arkasında oturan bayanlara tedirgin bir şekilde bakıp tekrar yerine oturduğunun ve görevliler ile yüz yüze gelmemeye çalıştığının, tedirgin hâl ve hareketlerde bulunduğunun görevlilerce fark edildiği, Nebi Orhan’ın otobüs biletinin istenildiğinde kendi adına değil Nuretin Akaya adına tanzim edildiğinin anlaşıldığı, 17 numaralı koltuk yolcusunun …, 18 numaralı koltuk yolcusunun
ise Kader Orhan olduğunun ve bu şahısların da soy isimlerinin Nebi Orhan ile aynı olduğunun tespit edilmesi üzerine bayan şahısların da otobüs biletlerinin kontrol edildiği ve 17 ve 18 numaraları koltuklara ait bilette Nimet … ve Fehide … isimlerinin yazılı olduğunun görüldüğü, şahısların kimlik bilgileri ile otobüs biletindeki bilgilerinin farklı olduğunun, tedirgin hâl ve hareketler sergilediklerinin, arkasında oturan bayan şahıslara sürekli bakması nedeniyle oluşan şüphe nedeniyle görevlilerin Nebi Orhan’dan özel eşyaları ile birlikte otobüsten inmesini istedikleri, bu sırada şahsın “17 ve 18 numaralı koltukta oturan bayan şahıslara iki adet bayan kol çantasını otobüse binerken verdiğini” görevlilere söylediği, görevlilerin de 17 ve 18 numaralı koltukta oturan bayan şahıslar ile hemen önlerinde duran iki adet bayan kol çantalarını alıp arama noktasındaki konteynere götürmeleri sonrasında yapılan aramada bayan kol çantaları içerisinde koli bantlarına sarılı hâlde 21 paket eroinin ele geçirildiği olayda;
Suç konusu uyuşturucu maddelerin içerisinde ele geçirildiği bayan kol çantalarının sanık ile hakkında verilen beraat hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşen suça sürüklenen çocuk Kader Orhan’ın önlerinde ele geçirilmesi, sanık ve suça sürüklenen çocuk Kader Orhan ile inceleme dışı sanık Nebi Orhan’ın otobüs biletlerinin seri numaralarının birbirini takip ediyor olması, üç koltuk için tek bir bilet düzenlenmeyerek sanık … ve suça sürüklenen çocuk Kader Orhan’ın “Limet …-Fehide …” adına 10725 seri numaralı, inceleme dışı sanık Nebi Orhan’ın ise “Nuretin Akaya” adına 10726 seri numaralı otobüs biletlerini farklı isimler ile almış olmaları, sanık …’ın kollukta, savcılıkta ve içeriğini aynen tekrar ettiğini söylediği sorgudaki ifadelerinde, kendisi ve Kader’in otobüs biletlerini alanın kendisi olduğunu, gerçek isimlerini söylemesine rağmen yazıhane görevlisinin bilete başka isimler yazmış olduğunu, okuma-yazması olmadığı için bunu da sonradan öğrendiğini beyan etmesine karşın mahkemede ise Mersin’e biletleri kendisinin ayırttığını ancak biletlerini almak için gittikleri otogarda tesadüfen rastladıkları dayısı Nebi Orhan’ın biletlerini aldığını, bilete başka isimler yazılmış olduğunu, okuma-yazması olmadığı için ne yazdığını bilmediği şeklinde çelişkili beyanlarda bulunması, sanık …’ın kol çantalarını otobüse binmelerinden sonra dayısı inceleme dışı sanık Nebi Orhan’ın getirerek kendilerine verdiğini söylemesine karşın muavin tanık Naif Teker’in sanığın otobüse binerken kol çantalarının olduğunu ifade etmesi, inceleme dışı sanık Nebi Orhan Yüksekova’da ikamet ettiğini, çalışmak için Gaziantep’e gitmek üzere Van Otogarına geldiğini, burada yeğenleri olan sanıklara rastladığını, sorduğunda Mersin’e gidecekleri söylemeleri sonrasında kendisi ve yeğenlerinin biletlerini aldığını beyan etmesine, bu beyanlara göre inceleme dışı sanık Nebi’nin Gaziantep’e sanık ile suça sürüklenen çocuk Kader’in ise Mersin’e yolculuk etmelerine rağmen, sanık ve suça sürüklenen çocuk Kader’in otobüs bileti ile inceleme dışı sanık Nebi’nin otobüs biletlerinin ‘gideceği yer’ kısmında, hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşen inceleme dışı sanık Nebi’nin uyuşturucu maddeleri teslim
edeceği yer olarak beyan ettiği ‘Gaziantep’ ilinin yazılı olması, inceleme dışı sanık Nebi’nin Van ilinde yeğenleri olan sanık … ile suça sürüklenen çocuk Kader’e ardından da yine Yüksekova’da tanışmış olduğu Muhammet Hasani olarak bildiği İran uyruklu şahsa Yeni Van Seyahat yazıhanesinde rastlamasının ve suç konusu eroinin bayan kol çantalarında ele geçirilmesinin hayatın olağan akışına da uygun bulunmaması, sanık …’ın çantalarda eroin olduğunu bilmediğine ilişkin beyanlarının ise suçtan kurtulmaya yönelik olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanık …’ın inceleme dışı sanık Nebi Orhan ile birlikte hareket etmek suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, direnme kararına konu hükmün gerekçesinin isabetli olmadığına ve sanık …’ın üzerine atılı bulunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğinin sabit olduğu gözetilmeden mahkûmiyeti yerine beraatına karar verilmesi isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Başkanı ve üç Genel Kurul üyesi ise; “Uyuşturucu ticareti yaptığına ilişkin haklarında herhangi bir soruşturma veya mahkumiyet hükmü bulunmayan sanıklar … ve Kader Orhan’ın bindikleri otobüste yapılan aramada el çantaları içinde uyuşturucu maddenin ele geçtiği çantaların, hakkında hüküm kesinleşen sanık Nebi Orhan’a ait olduğu, yakalanma sırasında panik yaşamayan sanığın tüm aşamalarda çanta içindeki uyuşturucudan haberdar olmadığını savunduğu, yöredeki aile yapısı ve sanığın eğitim düzeyi ve sosyal çevresi itibariyle savunmasının hayatın olağan akışına ters düşmeyeceği gibi benzer konumda olan, suça sürüklenen çocuk Kaderin beraatine ilişkin kararın onandığı gözetilerek İlk derece yargılaması yapan ve suçun sübutuna ilişkin deliller ile yüzleşen mahkemede oluşan vicdani kanaatin akıl, mantık ve bilimsel kurallara aykırı olduğu da söylenemeyeceğinden suçun sübut bulmadığı” düşünceleri ile karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.10.2017 tarihli ve 158-204 sayılı direnme kararına konu hükmünün gerekçelerinin İSABETLİ OLMADIĞINA,
2- Hükmün, sanık …’ın üzerine atılı bulunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğinin sabit olduğu gözetilmeden mahkûmiyeti yerine beraatına karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,…”
Karar verilmiştir.

G. Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.10.2017 tarihli ve 2017/158 Esas, 2017/204 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 10 yıl hapis ve 75.000,00 TL adli para cezası ile hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği özetle, usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay günü Bitlis Sulh Ceza Mahkemesi’nin 11.07.2013 tarihli ve 2013/433 D.İş sayılı önleme araması kararına istinaden yapılan yol kontrol ve denetim uygulaması sırasında durdurulan yolcu otobüsünde, 17 ve 18 numaralı koltuklarda oturan, sanık … ve hakkında beraat kararı verilen Kader Orhan’ın ayaklarının altında bulunan bayan kol çantalarının içerisinde eroinin ele geçirildiği olayda; sanık …’ın ve temyiz dışı sanık Nebi’nin beyanlarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, sanık …’ın, hakkında verilen mahkûmiyet kararı temyizde onanan inceleme dışı sanık Nebi Orhan ile birlikte hareket etmek suretiyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.10.2017 tarihli ve 2017/158 Esas, 2017/204 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinde sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.11.2023 tarihinde karar verildi.