Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/1042 E. 2023/3647 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1042
KARAR NO : 2023/3647
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1098 E., 2022/1636 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İlk derece mahkemesinin hükmü kaldırılarak mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.07.2020 tarihli ve 2019/464 Esas, 2020/265 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü, 62 nci, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 10 yıl 5 ay hapis ve 20.820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

B. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 14.09.2020 tarihli ve 2020/1869 Esas, 2020/1914 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanığın istinaf başvurusuna ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşma açılmaksızın yapılan inceleme neticesinde, aynı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin hükmünde düzeltme yapılarak, temyize gelmeyen iddianamedeki 01.05.2019 tarihli 5 numaralı eylemi, sanığın işlediği sabit olmadığından, bu eylem yönünden beraatine ilişkin kısmın hüküm fıkrasına eklenmesi; temyize gelen iddianamedeki 01.05.2019 tarihli 6 numaralı eylem yönünden ise sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin yeterli delil bulunmadığı aşamada, beyanı ile suçunu ortaya çıkardığından hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği belirtilerek, ilk derece mahkemesince belirlenen temel ceza üzerinden 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 1/2 oranında indirim uygulandığı bendin hüküm fıkrasına eklenmesi ve ardından takdiri indirim uygulanmasına, adli para cezasının ve sonuç cezasının tespitine ilişkin bölümlerde düzeltme yapılarak sonuç olarak “4 yıl 2 ay hapis ve 8.320 TL adli para cezası” belirlenmek suretiyle hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.03.2022 tarihli ve 2020/21079 Esas, 2022/3748 Karar sayılı kararı ile; “Sanık … hakkında iddianamedeki 01.05.2019 tarihli 6 nolu eylem nedeniyle kurulan hükmün incelenmesinde: Sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması yönünde karar verilebilmesi için, 5237 sayılı Kanunun 280 inci maddesi uyarınca duruşma açılarak, delil değerlendirilmesi yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girmediği halde, duruşma açılmadan hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi,” nedeniyle diğer yönleri incelenmeksizin hükmün bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2022/1098 Esas, 2022/1636 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 8.320 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Eylemin sabit olmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Tanık beyanındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiğine,
3. Hakimin yargılamaya katılamayacağı halin söz konusu olduğuna,
4. Aramanın hukuka aykırı olduğuna,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamında yer alan iletişimin tespiti tutanaklarının, fiziki takip ve olay tutanaklarının, uzmanlık raporunun içerikleri, sanık … ve hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşen sanık …’ın aşamalardaki savunmaları ile hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan ayrıca soruşturma yürütülen tanık …’in beyanları birlikte değerlendirildiğinde, sanık …’ın tanık …’e metamfetamin sattığı tespit edilen olayda; sanık …’ın, hakkında atılı suçu işlediğine ilişkin yeterli delil bulunmadığı aşamada, “Uyuşturucu madde temin etmek isteyen tanık …’i, sanık … ile buluşturmak için, … ile birlikte …’ın yanına gittiklerine,” ilişkin beyanı ile suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmet ettiği anlaşıldığından, sabit olan eylemi yönünden aşağı hadden belirlenen temel ceza üzerinden, 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 1/2 oranında indirim yapıldığı ve takdiri indirim uygulandığı gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 Kanun’la yapılan değişikliğinden infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.

Bölge Adliye Mahkemesinin suçun sübutuna ve vasfına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinde kovuşturma aşamasında görev alan hakîmin, soruşturma aşamasında tutuklama ve tutukluluk incelemelerinde görev alması, 5320 sayılı Kanun’un 11 inci maddesindeki düzenleme gereği mümkün olduğundan, 5271 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanma koşullarının bulunmadığı; fiziki takip sonrası Cumhuriyet savcısının yazılı arama emrine istinaden yapılan aramanın hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2022/1098 Esas, 2022/1636 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
26.04.2023 tarihinde karar verildi.