Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/995 E. 2023/1560 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/995
KARAR NO : 2023/1560
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.07.2021 tarihli ve 220/325 Esas, 2021/286 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, beşinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 15 yıl hapis ve 50.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 12.10.2021 tarihli ve 2021/2463 Esas, 2021/2201 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Eylemin teşebbüs aşamasında kaldığına,
2. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
3. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna,
İlişkindir.
B. Sanık … müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Eylemin yardım etme niteliğinde olduğuna,
2….’ün tanık olarak dinlenilmemesi sebebiyle eksik inceleme yapıldığına,
3. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.

C. Sanık … müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Eylemin teşebbüs aşamasında kaldığına,
2. Şüpheden sanık yararlanır ilkesinin ihlal edildiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanıkların doğu illerinden temin ettikleri uyuşturucu maddeleri ( ……. ve …….) plakalı araçlarla batı illerine nakledeceklerine dair istihbari bilgi edinilmesi üzerine, plakalar üzerinde tespit çalışmalarına başlandığı, olay günü (34 …….) plakalı aracın önde (35 ……) plakalı aracın arkada olacak şekilde Fatih Sultan Mehmet Köprüsün’den geçiş yaptıklarının tespit edildiği, araçların durdurulmaya çalışıldığı, (35 ……..) plakalı sanık …’in sevk ve idaresindeki aracın Kağıthane ilçesinde durdurulduğu, sanıklar … ve …’ın içinde bulundukları (34 …….) plakalı aracın ise Şişli ilçesinde durdurulduğu, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğinin 2020/2215 değişik iş sayılı kararına istinaden araçlar içinde arama yapıldığı, sanık …’in sevk ve idaresinde bulunan ancak sanık …’ın babasının şirketine ait olan (35 …….) plakalı araçta yapılan aramada 21 paket neti 50 kilo 735 gram hint keneviri bitkisi ile yine bir paket daralı 2 kilo 350 gram toz esrarın ele geçirildiği, sanık … tarafından … firmasından 15.05.2020 tarihinde kiralanan ve olay tarihinde sanıklar … ve …’nin içinde bulundukları araçta ise herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı somut olayda; sanık …’in tüm aşama beyanlarında ele geçen suça konu maddelerin kendisine ait olduğunu, satmak amacıyla İstanbul’a götürdüğünü beyan ettiği, yine diğer sanıklar … ve …’nin ise sanık …’in aracında ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgilerinin olmadığına dair savunmada bulundukları anlaşılmış ise de, sanıklara ait telefonlardan olay tarihi ve öncesinde aynı yerden baz bilgilerinin alındığı, yine olay günü ve öncesinde sanıklar arasında çok sayıda arama ve aranma kaydının olduğu, sanık …’ın telefonu üzerinde yapılan incelemede olay günü sanık … ile WHATSAPP üzerinden çok sayıda görüntülü görüşme yaptıklarının anlaşıldığı, bu hususta düzenlenen bilirkişi raporunun dosya arasına alındığı, yine PTS kayıtları incelendiğinde, sanıklar … ve …’nin içinde bulunduğu öncü araç olan ( ………) plakalı araç ile artçı olan sanık …’in sevk ve idaresindeki araç arasında yaklaşık 7 dakikalık mesafenin bulunduğu, yine araçların aynı güzergahları

takip ederek İstanbul’a geldiklerinin anlaşıldığı, sanıkların savunmaları, bilirkişi raporları, PTS kayıtları gerekçesiyle sanıkların uyuşturucu madde nakletme suçunu iştirak iradesi içinde birlikte işledikleri ve ele geçen madde miktarı da nazara alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, hükümlerde isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, sanık … hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına,
5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmasına, nakletme eyleminin tamamlandığına, sanık … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesinin uygulanmamasına, delillerin mahkûmiyet için yeterli olduğuna, sanık …’nin nakletme eyleminin tamamlandığına, suçun sübutuna ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanık … müdafiinin her iki araçta yapılan aramada . adına düzenlenmiş evrakların bulunduğu ve tanık olarak dinlenilmemesi suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin beyanda bulunduğu, … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan suç duyurusunda bulunduğu anlaşılmakla sanıklar müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 12.10.2021 tarihli ve 2021/2463 Esas, 2021/2201 Karar sayılı kararında sanıklar müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
28.02.2023 tarihinde karar verildi.