YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9583
KARAR NO : 2023/3801
KARAR TARİHİ : 02.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLÜ : …
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
İNCELEME KONUSU KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı
… 11.Asliye Ceza Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli ve 2020/259 Esas, 2021/336 Karar sayılı kararı ile, hükümlü hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün istinaf edilmeksizin 26.03.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 25.04.2022 tarihli ve 2022/745 sayılı evrakı ile kanun yararına
bozma istemine istinaden düzenlenen,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.05.2022 tarihli ve KYB-2022/64724 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.05.2022 tarihli ve KYB-2022/64724 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
” Şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karara karşı itiraz yoluna başvuru süresinin 15 gün yerine 7 gün olarak belirtilmek suretiyle şüphelinin yanıltıldığı, usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmaması nedeniyle de kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın kesinleşmemesi sebebiyle kovuşturma şartının gerçekleşmediği cihetle, bundan sonra sanık hakkında verilecek ilk kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına kadar olan tüm suçlara ilişkin soruşturma dosyalarının birleştirilerek bu suçların hepsine ilişkin olarak tek bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerekeceğinden soruşturma dosyalarının birleştirilmesinin temini amacıyla durma kararı verilerek gereği için ilgili Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine dair yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. Şüpheli hakkında, 10.03.2019 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığının 15.10.2019 tarihli ve 2019/148374 soruşturma, 2019/1586 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yoluna başvuru süresinin “7 gün” olarak gösterildiği, kararın 23.10.2019 tarihinde usulüne uygun şekilde şüpheliye tebliğ edilerek 09.12.2019 tarihinde infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
B. … Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, hastaneye sevkedildiği, SBÜ … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 29.04.2020 tarihli raporunda; uyuşturucu madde kullanımına devam etmesi nedeniyle tedavi programına uyumsuz olduğunun bildirilmesi üzerine dosyanın kapatılmasına karar verildiği,
C. Şüpheli hakkında henüz kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararı verilmeden önce, 07.10.2019 tarihinde uyuşturucu madde ile yakalanması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararı ile gelen soruşturma evrakının birleştirilmesine karar verildiği ve erteleme kararı kaldırılarak … Cumhuriyet Başsavcılığının 02.09.2020 tarihli ve 2019/148374 Soruşturma, 2020/29012 Esas, 2020/20006 sayılı iddianamesi ile … 11. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
D. … 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli ve 2020/259 Esas, 2021/336 Karar sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 26.03.2021 tarihinde istinaf edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
E. 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.” şeklindeki düzenleme gereği, “Kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin karar şüpheliye tebliğ edilmiş ise de, karara karşı itiraz yoluna başvuru süresinin “15 gün” yerine “7 gün” olarak belirtilmek suretiyle şüphelinin yanıltıldığı, Anayasanın Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması başlıklı 40 ıncı maddesindeki düzenleme ile 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 171, 172 ve 173 üncü maddeleri uyarınca, başvurulacak kanun yolunun, mercinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; “Kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı ve bu karar ile birlikte verilen “denetimli serbestlik
tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararda kanun yolu başvuru süresinin şüpheliyi yanıltacak biçimde “7 gün” olarak gösterildiği, bu nedenle kararın usulüne uygun şekilde kesinleştiğinden söz edilemeyeceği, usulsüz olarak verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile beş yıllık erteleme süresi işlemeye başlamayacağından, ihlal kabul edilen suçun erteleme süresi içerisinde işlendiğinden sözedilemeyeceği, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca “durma” kararı verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak erteleme ve denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. … 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli ve 2020/259 Esas, 2021/336 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.05.2023 tarihinde karar verildi.