Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/9445 E. 2023/3416 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9445
KARAR NO : 2023/3416
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/3308 E., 2022/389 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İlk Derece Mahkemesinin hükmü kaldırılarak yeniden mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafileri

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.10.2021 tarihli ve 2020/587 Esas, 2021/314 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 8 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 16.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 15.02.2022 tarihli ve 2021/3308 Esas, 2022/389 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafilerinin istinaf başvurularına ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 10 yıl 10 ay hapis ve 21.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemesi gerektiğine,
3. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
4. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
5. Aramanın hukuka aykırı olduğuna,

6. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
7. Adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Somut olaya bakıldığında; her ne kadar sanık üzerine atılı suçlamayı reddetmekte ise de; sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin ihbarın bulunması ve bununla uyumlu olarak sanığın evinde toplu şekilde suça konu uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesi, ele geçen metamfetaminin miktarı itibariyle kişisel kullanım sınırlarının çok üzerinde olması, sanığın kolluk beyanında uyuşturucu maddeyi evinde yaparak satacağına dair ikrarı, ele geçiriliş şekli ve dosya içeriğine göre; sanığın uyuşturucu maddeyi ticaret amacı ile bulundurduğunun kabulünün gerekeceği anlaşılmakla, sanığın sabit olan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, suçun işleniş biçimi, sanığın amaç ve saiki, zarar ve tehlikenin ağırlığı göz önüne alınarak cezalandırılmasına, sanığın kolluk ifadesinde ele geçen uyuşturucu maddeleri para karşılığı satmak için İranlı bir şahıstan sıvı şekilde aldığını, evine götürerek metamfetamin maddesi yaptığını belirttiği, ancak kovuşturma aşamasında bu ifadesinden döndüğü ve ilk ifadesinin korku ve baskı altında alındığından bahisle kabul etmediğine dair beyanda bulunmuş ise de; sanığın kolluk beyanıyla gerçeğin aydınlatılma sürecine katkısı, dosya kapsamındaki cezalandırmaya elverişli kanaat oluşturacak kuvvetli delilin sanığın ikrar ve pişmanlık içeren beyanlarından ibaret olması cihetiyle, kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmet eden sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca etkin pişmanlık hükmü uygulanmak suretiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, “sanığın uyuşturucu ticareti yaptığına ilişkin istihbari mahiyetteki bilgi ve duyumlar neticesinde, sanık yakalandığında üzerinde ve ikametinde ele geçen metamfetamin miktarı, hassas terazi, rulo halindeki alüminyum folyonun ele geçmesi, miktar itibariyle ele geçen maddenin kişisel kullanım sınırının üzerinde olması, sanığın suça konu uyuşturucuyu satmak için ikametinde bulundurduğu, bu haliyle sanığın söz konusu maddeyi satma niyetinde olduğunu fakat satamadan yakalandığını beyan etmesinin hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına sebebiyet

vermeyeceği, yerel Cumhuriyet Savcısının sanık aleyhine istinaf başvurusunun yerinde olduğu, sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu, sanık hakkında etkin pişmanlık koşullarının oluşmadığı” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun sübutuna, temel cezanın alt sınır aşılarak belirlenmesine, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Cumhuriyet savcısından gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında alınan arama emri akabinde yapılan aramada suça konu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği ve aramanın usul ve yasaya uygun olarak yapıldığı anlaşılmakla, sanık müdafilerinin bu yöndeki temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Olay yerinden elde edilen uyuşturucu madde, kimyasal maddeler, alet ve malzemeler nazara alınarak 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında uyuşturucu madde imaline elverişli olup olmadığı hususunda 14.04.1982 tarih ve 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun 7 nci maddesi ile kurulmuş bulunan Adli Tıp 5. İhtisas Kurulundan mütalaa alınması; sonucuna göre dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi yerine eksik araştırma ile hüküm kurulması, hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 15.02.2022 tarihli ve 2021/3308 Esas, 2022/389 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın KAZANILMIŞ HAKKININ SAKLI TUTULMASINA,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca … 16. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.04.2023 tarihinde karar verildi.