YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9387
KARAR NO : 2023/902
KARAR TARİHİ : 09.02.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İlk Derece Mahkemesi hükümlerinin eleştirilip, düzeltilerek
istinaf başvurularının esastan reddi
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.12.2021 tarihli ve 2021/320 Esas, 2021/453 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası, 63 üncü maddesi, 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve sanık … yönünden 58 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve sanık … hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin, 18.03.2022 tarihli ve 2022/609 Esas, 2022/867 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlerdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükümlere yönelik sanık … ve müdafii ile sanık … müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına,
3. Arama kararının hukuka aykırı olduğuna,
4. Madde satışı yapıldığı belirtilen kişilerin tanık olarak dinlenmemesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığına,
5. Tutanak görevlilerinin çelişkili beyanlarının hükme esas alınmaması gerektiğine,
6. Hükümde bazı hususların gerekçesiz bırakıldığına,
B. Sanık … ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına,
3. Arama kararının hukuka aykırı olduğuna,
4. Tutanak görevlilerinin çelişkili beyanlarının hükme esas alınmaması gerektiğine,
5. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına,
6. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
7. Madde satışı yapıldığı belirtilen kişilerin tanık olarak dinlenmemesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanıkların yakalandıkları olaya konu aracın uyuşturucu madde satıldığına yönelik istihbari bilgiler üzerine kolluk görevlilerince takip edilmeye başlandığı, sanıkların bulunduğu aracın yanına yaklaşan kişilerle narkotik madde alışverişi yapıldığının değerlendirilmesi üzerine yakalama işlemi yapıldığı, araçtan 1 adet şeffaf naylon poşette net ağırlığı 19,50 gram gelen uyuşturucu madde ve ayrıca takip esnasında tespit edilen önceki alışverişte kullanılan 1 paket peçete ile aynı şekilde 2 paket halinde daralı ağırlığı 1,5 gram olmak üzere toplam net 21,00 gr sentetik kannabinoidler grubunda yer alan 5CL-ADB-A uyuşturucu maddesinin ele geçirildiği, sanık …’in mahalleden arkadaşı olan bir şahıstan 45 TL alacağı için 50 TL aldığı 5 TL para üstü verdiği şeklinde para alışverişine ilişkin olmakla birlikte kamera kayıtlarına ilişkin tutanak ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; tevil yollu ikrar mahiyetinde beyanının bulunduğu, sanıkların savunmalarından ve özellikle ele geçen uyuşturucu maddeyi yarı yarıya ortak aldıklarını ve sahip olduklarını dile getirmelerinden olayda birlikte hareket ettiklerinin değerlendirildiği, olaya konu araca uyuşturucu madde alışverişi için geldiği düşünülen şahıslar ve sayıları hakkında aşamalarda birbirleriyle çelişkili beyanlarda bulunmaları, sanıkların yakalanmamak adına uyuşturucu maddeyi yok etmeye çalışmaları ve aracın kapılarını kilitleyerek geç açmaları, böylelikle sanıkların cadde üzerinde bir çok kişinin gelip gittiği, araçlarına inip bindiği bir ortamda uyuşturucu madde kullandıkları savunmalarının; ele geçen uyuşturucunun niteliği, paketçik
halinde satışa hazır halde bulundurulması ve miktarının kullanım sınırının üzerinde oluşu karşısında hayatın olağan akışına aykırı olduğu, buna göre suça konu uyuşturucu maddeyi sanıkların iştirak halinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlemek amacıyla bulundurdukları vicdani kanaati ile sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilerek, sanık … yönünden Adli Sicil kaydına göre İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2019 tarihinde kesinleşen 2019/465 Esas, 2019/641 Karar sayılı ilamı gözetilerek mükerrir olduğunun belirlenmesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık …’ın adli sicil kaydına göre İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.11.2019 tarihinde kesinleşen 2019/721 Esas, 2019/615 Karar sayılı, sanığın 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin mahkûmiyet kararının tekerrüre esas alınması gerektiği halde, 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/465 Esas, 2019/641 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınmasının 5271 sayılı Kanun’un 283 üncü maddesi gereğince “aleyhe istinaf kanun yolu yasağı” göz önüne alınarak eleştirilmesine ve sanıklar hakkında karar tarihinden önce 7242 sayılı Kanun’la değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmaması yasaya aykırı görülerek hükmün 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarından birinci ve ikinci bentlerin sekizinci paragraflarının çıkarılarak yerlerine “Sanık hakkında kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesinin UYGULANMASINA;” ibaresinin yazılması ve hükmün ikinci bendinin onaltıncı paragrafında uyuşturucu maddeler ve ambalajların müsaderesine karar verilirken sevk maddesi olarak 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarının gösterilmesi gerekirken 5237 sayılı Kanun’un 54 ncü maddesinin birinci fıkrasının gösterilmesinin ve İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünde bulunan şahit numunenin müsadere edilmemesi yasaya aykırı bulunarak hükmün ikinci bendinin onaltıncı paragrafında yer alan “… 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrası …” cümlesi çıkartılarak yerine “… ve İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünde bulunan şahit numunenin 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları …” ibaresinin eklenmesi suretiyle hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanıklar Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden;
Sanık …’ın, tekerrüre esas alınan ilamdaki hükümlülüklerinin birden fazla suçlardan verilen cezalardan oluşması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmemiş ise de; bu hususun infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Temyiz incelemesi neticesinde; İlk Derece Mahkemesinin, suçun vasfına, suçun sübutuna, sanıklar arasındaki iştirak iradesine, arama kararında bir hukuka aykırılık bulunmadığına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, anlaşılmakla sanıklar ve müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümlerde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, eleştiri dışında hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin, 18.03.2022 tarihli ve 2022/609 Esas, 2022/867 Karar sayılı kararında sanıklar ve müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09/02/2023 tarihinde karar verildi.