Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/8880 E. 2023/3517 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8880
KARAR NO : 2023/3517
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/3443 E., 2021/2793 K.
SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma
Uyuşturucu madde ithal etme

HÜKÜMLER : Değişen suç vasfına göre uyuşturucu madde ticareti yapma

suçundan,
hükümlerin düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi;
Sanıklar …ve… yönünden
Mahkûmiyet; Sanıklar … …… I… …ve…
yönünden
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri

Sanıklar …, …, … ve … hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar …, …, … ve … hakkında, ilk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçeierinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar … … …ve… müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü.
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.04.2015 tarihli ve 2015/1214 Esas, 2014/13973 Soruşturma sayılı iddianamesi ile sanıklar Burak ve…’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin birinci, ikinci ve beşinci fıkraları ile 220 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, sanık …’in 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları ile 220 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.

B. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.03.2015 tarihli ve 2015/356 Esas, 2015/914 Soruşturma sayılı iddianamesi ile sanık …’nun 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
C. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.11.2016 tarihli ve 2016/3177 Esas, 2015/3362 Soruşturma sayılı iddianamesi ile sanıklar … ve …’nun 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci, ikinci ve beşinci fıkraları, 43 üncü maddesi ile 220 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, sanık …’in 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci, ikinci, dördüncü ve beşinci fıkraları ile 220 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, sanık …’un 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci, ikinci ve beşinci fıkraları, 43 üncü maddesi ile 220 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.
D. … Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.06.2015 tarihli ve 2015/113 Esas, 2015/252 Karar sayılı kararı ile … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/153 Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki davanın birleştirilmesine, yargılamaya … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/153 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
E. Sanıklar … … …ve … haklarında yapılan yargılama sonucunda; … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.11.2016 tarihli ve 2015/153 Esas, 2016/166 Karar sayılı kararı ile, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüte üye olma suçlarından tüm sanıkların beraatine, sanıklar Burak ve…’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 16 yıl 3 ay hapis ve 15.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına, sanık …’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkrası, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 61 inci maddesinin yedinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 30 yıl hapis ve 46.860,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, sanık …’nun uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 22 yıl 6 ay hapis ve 15.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
F. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.11.2016 tarihli ve 2015/153 Esas, 2016/166 Karar sayılı kararının sanıklar müdafilerince istinaf edilmesi üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 13.04.2017 tarihli ve 2017/866 Esas, 2017/733 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümlere yönelik istinaf başvurularına
ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşma açılmaksızın yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
G. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi kararının, sanıklar müdafileri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20.Ceza Dairesinin 26.09.2018 tarihli ve 2018/3412 Esas, 2018/3785 Karar sayılı kararı ile;
1. 28.12.2014 tarihli eylemde; dava dışı ve henüz haklarında hüküm verilmemiş olan sanıklar… Kostadinov İgnatov ve…Vilkov Todorov, 07.01.2015 tarihli eylemde; dava dışı ve henüz haklarında hüküm verilmemiş olan sanıkla…, 15.02.2015 tarihli eylemde; dava dışı ve henüz hakkında hüküm verilmemiş olan sanık ….. hakkında açılan davaların işbu dava ile birleştirilerek, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasında tanımlanan seçimlik hareketlerden birinin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin ve beşinci fıkranın uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu sanıklar …, …, … ve …’un cezalarının 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası gereğince artırılması,
2. Sanıklar hakkında temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına aykırı davranılması nedenleriyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H. Sanıklar I……, …ve…haklarında yapılan yargılama sonucunda; … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2021 tarihli ve 2016/264 Esas, 2021/188 Karar sayılı kararı ile, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüte üye olma suçlarından tüm sanıkların beraatine, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, sanıklar… ve …u, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları, 43 üncü maddesi,62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 61 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca 30 yıl hapis ve 35.120,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, sanık …’nun 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkraları, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 16 yıl 3 ay hapis ve 15.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık …’in 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 22 yıl 6 ay hapis ve 15.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, sanıklar müdafilerinin kararı
istinaf etmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 21.05.2021 tarihli ve 2021/1307 Esas, 2021/1211 Karar sayılı kararı ile, davanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 2018/3443 Esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
I. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 17.11.2021 tarihli ve 2018/3443 Esas, 2021/2793 Karar sayılı kararı ile, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde, sanıklar …ve… hakkında; 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasının eklenmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine, sanıklar… ve Burak hakkında; 5237 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanıkların 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 10 yıl 10 ay hapis ve 10.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına, sanık … hakkında; 5237 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 15 yıl hapis ve 10.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna, sanıklar… ve…hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanıkların 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkrası, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 21 yıl 1 ay 3 gün hapis ve 23.420,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına, sanık … hakkında; 5237 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 15 yıl hapis ve 10.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna, karar verilmiştir.
J. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca temyiz istemlerinin esastan reddiyle hükümlerin onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
2. Eylemin yardım etme niteliğinde olduğuna,
3. Temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemesi gerektiğine ve ilk derece mahkemesince gerekçede alt sınırdan cezalandırılması gerektiği hususu yazılarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulduğuna,
İlişkindir.
B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine
İlişkindir.
C. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Davaların, ilk derece mahkemesinde birleştirilmesi yerine istinaf incelemesi sırasında birleştirilerek Yargıtay bozma ilamının gereğinin yerine getirilmeyerek adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiğine,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine,
4. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanma koşullarının oluşmadığına,
5. Eylemin yardım etme niteliğinde olduğuna,
6. Temel cezanın alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak belirlendiğine,
İlişkindir.

D. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
E. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına,
3. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanma koşullarının oluşmadığına,
4. Temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemesi gerektiğine,
İlişkindir.
F. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına
İlişkindir.
G. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
H. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
1. 28.12.2014 tarihinde, sanıklar …ve…’ın, sanık …’in evinden aldıkları siyah çanta ve beyaz çuval ile birlikte sanık … ile buluştukları, çanta ve çuvalın sanık …’in kullandığı araca konulduğu, uygulama noktasında durdurulmak istenen…’in araçla kaçtığı, fiziki takipte…’in araçtan çanta ve çuvalı çıkararak yol kenarına attığının görüldüğü, çanta ve çuval içerisinde 189.476 adet MDMA etken maddesini içeren tabletin ele geçirildiği, olayda sanıklar … I….. ve…’in birlikte hareket ettikleri,
07.01.2015 tarihinde, sanıklar …ve…’ın birlikte …in evine girdikleri, bir süre sonra valizle evden çıktıkları, …in valizi bagaja koyduğu, …ve…’ın sanıklar…ve… ile buluştukları,…’ın alışveriş merkezinden siyah sırt çantası alarak bagaja koyduğu, sanık …’ın yanlarına gelerek aldığı çantalarla birlikte ticari taksiye bindiği, ticari taksinin durdurularak toplamda 46.167 gram gelen uyuşturucu tabletin ele geçirildiği olayda sanıklar … … I… … ve …un birlikte hareket ettikleri,
11.02.2015 tarihinde sanık …’in sanık … ile buluştuğu ve …’den aldığı poşeti evine götürdüğü, 15.02.2015 tarihinde sanıklar …ve …’in bu poşeti sanık …’ya teslim ettikleri, sanık …’nun net 2.232 gram eroin maddesi ile yakalandığı olayda sanıklar … …ve …’nun birlikte hareket ettikleri, iletişim tespit tutanakları, delillendirme tutanakları, fiziki takip, arama, yakalama, elkoyma tutanakları, tutanak tanıklarının beyanları, kriminal raporlar, bilirkişi raporları karşısında sabit olduğu gerekçesiyle sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
Sanıklar …ve… hakkında, İlk Derece Mahkemelerince kabul edilen olay ve olgular konusunda isabetsizlik görülmediği, temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasının gösterilmemesine ilişkin hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemeleri hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Sanıklar … …… I… …ve…hakkında ise, İlk Derece Mahkemesi kararları kaldırılarak hüküm kurulmuş, sanıklar … … … ve …hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrası, sanıklar… ve…hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uygulanmamış ve sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar … … ……… ve …Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden;
Mahkemece, suçların subutu iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve teknik araçlarla izleme sonucu elde edilen kayıtlara dayandırılmıştır. Yapılan soruşturma işlemleri, kovuşturma kapsamı, tüm dosya içeriği, Fiziki Takip,Yakalama ve Olay tutanakları, tutanak tanıklarının mahkemede alınan beyanları karşısında, toplanan delillerin hukuka uygun olduğu, sanıklar Burak ve… yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı, ele geçirilen uyuşturucu madde miktarları dikkate alındığında tüm sanıklar yönünden temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesinin yerinde olduğu, sanık … yönünden 28.12.2014, 07.01.2015, 15.02.2015 tarihli eylemlerin sabit olduğu, sanık … hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının yerinde olduğu, yine sanıklar …ve… hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanma koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına, sübutuna ve sanıklar arasındaki iştirak iradesine, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına, temel cezanın alt sınır aşılarak belirlenmesine ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanıklar müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanıklar… ve…Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden;
Yapılan soruşturma işlemleri, kovuşturma kapsamı, tüm dosya içeriği, Fiziki Takip,Yakalama ve Olay tutanakları, tutanak tanıklarının mahkemede alınan beyanları karşısında, toplanan delillerin hukuka uygun olduğu, ele geçirilen uyuşturucu madde miktarları dikkate alındığında sanıklar yönünden temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesinin ve sanıkların 28.12.2014 ve 07.01.2015 tarihli eylemlerinin sabit olduğu anlaşıldığından, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının yerinde olduğu, sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanma koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına, sübutuna ve sanıklar arasındaki iştirak iradesine, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına, temel cezanın alt sınır aşılarak belirlenmesine ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanıklar müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

Sanıklar… ve…hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca temel cezanın 13 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesinden sonra aynı maddenin beşinci fıkrası uyarınca 1/2 oranında artırım yapılması sırasında hapis cezasının “19 yıl 15 ay” yerine “20 yıl 3 ay” olarak hesaplanması, bulunan cezadan 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1/4 oranında artırım yapıldığında “23 yıl 27 ay 22 gün” yerine “25 yıl 3 ay” olarak hesaplanması ve cezadan 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca indirim yapılması sonucunda “19 yıl 25 ay 3 gün” yerine “21 yıl 1 ay 3 gün” olarak hesaplanması suretiyle sanıklara fazla ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu,
Değerlendirilmiş; bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
A. Sanıklar … … ……… ve …Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 17.11.2021 tarihli ve 2018/3443 Esas, 2021/2793 Karar sayılı kararında sanıklar müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B. Sanıklar… ve…Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 17.11.2021 tarihli ve 2018/3443 Esas, 2021/2793 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün,
G) bendinin 3. paragrafında yer alan “20 yıl 3 ay hapis” ibaresinin, 4. paragrafında yer alan “25 yıl 3 ay hapis” ibaresinin ve 5. paragrafında yer alan “21 yıl 1 ay 3 gün hapis” ibaresinin çıkarılarak yerlerine sırasıyla “19 yıl 15 ay hapis”, “23 yıl 27 ay 22 gün hapis” ve “19 yıl 25 ay 3 gün hapis” ibarelerinin yazılması suretiyle hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.04.2023 tarihinde karar verildi.