Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/8740 E. 2023/10147 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8740
KARAR NO : 2023/10147
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar ve müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddiyle hükmün onanması

Sanık … müdafiinin, kanunî süresi içinde temyiz talebinde bulunduktan sonra, sanığın 24.07.2023 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden vazgeçtiği görülmekle sanık … yönünden inceleme yapılmamıştır.

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği
temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I.HUKUKİ SÜREÇ
A. Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.11.2021 tarihli ve 2021/452 Esas, 2021/593 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, beşinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ile üçüncü fıkrası ve 58 inci maddesi uyarınca 15 yıl hapis ve 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.02.2022 tarihli ve 2021/3997 Esas, 2022/234 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı (lehe), sanık ve müdafinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin esastan reddiyle hükümlerin onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğine dair somut delil olmadığına, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğuna,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Çanakkale Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne yapılan ihbar neticesinde 18.03.2021 günü …’un 34 … plaka sayılı araç ile İstanbul iline gideceği ve İstanbul ilinden dönüşte Çanakkale’ye uyuşturucu madde getireceği yönünde bilgi edinilmesi üzerine aracın Gelibolu uygulama noktasında durdurulduğu, araç sürücüsünün …, ön yolcu koltuğunda hakkında olay nedeni ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet hükmü kesinleşen Tuğçe ve arka yolcu koltuğunda diğer sanık …’in olduğu, adli arama kararına istinaden Tuğçem’in üst aramasında külodunun içine gizlenmiş vaziyette suça konu metamfetamin maddesinin ele geçirildiği,
Sanıkların araç kiralayarak İstanbul’a gidip kısa sürede geri dönmeleri, Tuğçem’in ifadesinden aslında dişçi için sanık …’ın hiç randevu almadığının anlaşıldığı, sanık … tarafından uyuşturucu maddeyle ilgili hiç konuşma geçmediği beyan edilmesine karşın Tuğçem’in, diğer sanık …’in uyuşturucu maddeyi kendisine vermesine önce karşı çıktığını beyan etmiş olması, sanık …’i babasını görmek için İstanbul’a gittiğini beyan etmesine karşın on dakika kadar diğer sanıkların yanından ayrıldığını beyan etmesinin hayatın olağan akışına aykırı oluşu, Tuğçem’in uyuşturucu maddenin kendisine saklaması için zorla verildiğini beyan etmesine karşın polis çevirmesinde maddeyi rızaen teslim etmeyip yapılan üst araması neticesinde maddenin ele geçirilmiş oluşu, ayrıca soruşturma aşamasında maddenin zorla verildiğini ifade etmeyip diğer sanık Öner’in saklaması için kendisine verdiğini beyan etmesi, sanık … ve diğer sanık …’in cep telefonu incelemelerinde uyuşturucu madde satışıyla ilgili konuşmaların yer alması ve sanıkların bulunduğu aracın ihbar neticesinde durdurulması hususları bir arada değerlendirildiğinde sanık savunmalarının kendi arasında çelişki ve birbirini suçlamaya yönelik savunmalar olduğu, bu anlamda itibar edilemeyeceği, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri ve atılı suçun sabit olduğu anlaşılmakla sanıkların üzerlerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işledikleri gerekçesiyle mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … Yönünden;
Sanık müdafiinin, kanunî süresi içinde temyiz talebinde bulunduktan sonra, sanığın 24.07.2023 tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçtiği ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminden vazgeçme nedeniyle dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmamıştır.
B. Sanık … Yönünden;
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına, sübutuna, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmasına, delillerin değerlendirilmesine ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
1. Sanığa verilen adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği ihtarı” yerine, “ödenmeyen adli para cezası miktarının kısmen veya tamemen hapse çevrilerek 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi gereğince infaz edileceği hususunun sanığa ihtarına” ibaresi yazılmak suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı davranılması,
2. Tekerrür hükmünün uygulanmasına ilişkin kısımda sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildikten sonra ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanacağı yerine “5275 sayılı TCK’nın 58/6-7. ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108/4 maddeleri gereğince sanık … yönünden cezanın infazından sonra infaz hakimliğince denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının” ibaresinin yazılmasının hukuka aykırı olduğu,
Değerlendirilmiş; her iki hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
A. Sanık … Yönünden;
Sanık müdafiinin, kanunî süresi içinde temyiz talebinde bulunduktan sonra, sanığın 24.07.2023 tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçtiği ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminden vazgeçme nedeniyle dava dosyasının, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
B) Sanık … Yönünden;
Gerekçe bölümünde (B) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sanık ve müdafinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.02.2022 tarihli ve 2021/3997 Esas, 2022/234 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükümlerinin,
1. Hüküm fıkrasının, sanık …’a verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin paragrafında “… ödenmeyen adli para cezası miktarının kısmen veya tamamen hapse çevrilerek 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi gereğince infaz edileceği hususunun sanığa ihtarına” ibaresinin çıkarılarak yerine “ ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına” ibaresinin eklenmesi
2. Hüküm fıkrasının, sanık hakkında tekerrür hükmünün uygulanmasına ilişkin kısmında “”5275 sayılı TCK’nın 58/6-7. ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108/4 maddeleri gereğince sanık … yönünden cezanın infazından sonra infaz hakimliğince denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının” ibaresinin çıkartılması ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ilişkin ibaresinden sonra gelmek üzere “5237 sayılı Kanun’un altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibaresinin eklenilmesi,
Suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.11.2023 tarihinde karar verildi.