YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8551
KARAR NO : 2023/2378
KARAR TARİHİ : 20.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2020 tarihli ve 2019/107 Esas, 2020/407 Karar sayılı, hükümlü hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca kamu davasının durmasına ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 14.10.2020 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 10.03.2022 tarihli ve 2021/21206 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.04.2022 tarihli ve KYB-2022/40803 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.04.2022 tarihli ve KYB-2022/40803 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25.04.2018 tarihli ve 2017/12195-10 soruşturma, 2018/88 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın 07.05.2018 tarihinde şüpheli müdafiine, 25.10.2018 tarihinde de şüphelinin adresine Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin birinci fıkrası hükümlerine göre tebliğ edildiği, şüphelinin üzerine yüklenen yükümlülüklerden haberdar olduğu, şüphelinin 21.02.2019 tarihindeki ikinci eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi kapsamında anılan kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın ihlâli niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. Şüpheli hakkında, 22.09.2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının 25.04.2018 tarihli ve 2017/12195-10 soruşturma, 2018/88 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, itiraz mercii ve itiraz süresinin gösterildiği, kararın şüpheli müdafiine 07.05.2018 tarihinde usulûne uygun şekilde tebliğ edildiği, şüpheliye ise 25.10.2018 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca usulûne uygun şekilde tebliğ edildiği, 31.08.2018 tarihinde tedbirin infazı için Tarsus Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
B. Tarsus Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 03.09.2018 tarihli ve 2018/582 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 05.09.2018 tarihinde 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 20.09.2018
tarihli uyarılı çağrı yazısının yine doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 24.09.2018 tarihinde 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek 31.10.2018 tarihinde Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
C. Şüphelinin bir başka soruşturma kapsamında yakalanarak 21.02.2019 tarihinde kan ve idrar örneğinin alındığı, uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine 14.03.2019 tarihinde erteleme kararı kaldırılarak Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının 02.04.2019 tarihli ve 2017/12195-8 Soruşturma, 2019/1425 Esas, 2019/1251 sayılı iddianamesi ile Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
D. Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2020 tarihli ve 2019/107 Esas, 2020/407 Karar sayılı kararı ile; sanığa usulüne uygun çağrı yapılmadığı, dolayısıyla sanığın işlemiş olduğu eylemin denetimin ihlâli niteliğinde bulunmadığından bahisle kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verildiği, kararın 14.10.2020 tarihinde istinaf edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
E. Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen ve 07.05.2018 tarihinde şüpheli müdafiine, 25.10.2018 tarihinde şüpheliye usulûne uygun şekilde tebliğ edilerek itiraz edilmeksizin kesinleşen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüphelinin denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra, şüphelinin 21.02.2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edildiği, şüphelinin beş yıllık erteleme süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla hakkında kamu davası açıldığı, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, “Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında … beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.” ve dördüncü fıkrasında yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a. Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b. Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” ve anılan maddenin beşinci fıkrasındaki, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında, sanığın kendisine usulüne uygun şekilde tebliğ olunan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra 5 yıllık erteleme süresi içerisinde yeniden uyuşturucu madde kullanması nedeniyle, hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendinde yer alan emredici hüküm nedeniyle kamu davası açıldığından; mahkemece kamu davasında yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden durma kararı verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2020 tarihli ve 2019/107 Esas, 2020/407 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.03.2023 tarihinde karar verildi.