YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8546
KARAR NO : 2023/2373
KARAR TARİHİ : 20.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Bakırköy 22.Asliye Ceza Mahkemesinin 29.09.2020 tarihli ve 2018/352 Esas, 2020/266 Karar sayılı, hükümlü hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca iki kez cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ertelenmesine ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 07.10.2020 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 10.03.2022 tarihli ve 2021/29632 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.04.2022 tarihli ve KYB-2022/40787 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.04.2022 tarihli ve KYB-2022/40787 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
” Sanık hakkında üzerine atılı 28.05.2017 tarihinde işlemiş olduğu suç nedeniyle yapılan yargılama sırasında, benzer suç nedeniyle hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.05.2019 tarihli ve 2018/843 esas, 2019/552 sayılı kararını kapsar (bozma sonrası 2020/506 esas) dosyanın mahkemesince incelenmek üzere istendiği ve incelenmesini müteakip, mahkemesine iade edildiği anlaşılmakla, inceleme sırasında ve sonrasında Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesince verilmiş 2020/506 esas sayılı dosyanın; Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/352 esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine ilişkin bir kararının bulunmadığı gözetilmeksizin, mahkemesince sanki birleştirme kararı varmış gibi, Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/506 esas sayılı derdest dosyasındaki 25.06.2017 tarihli eylemi de gözetilerek sanık hakkında iki kez mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. Sanık hakkında, 28.05.2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 04.05.2018 tarihli ve 2017/78700 Soruşturma, 2018/16439 Esas, 2018/1177 sayılı iddianamesi ile Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesine 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca doğrudan kamu davası açıldığı,
Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.09.2020 tarihli ve 2018/352 Esas, 2020/266 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 2 kez 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ertelenmesine karar verildiği, kararın istinaf edilmeksizin 07.10.2020 tarihinde kesinleştiği,
B. Sanığın daha önceden 28.06.2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 04.08.2015 tarihli ve 2015/75309 soruşturma, 2015/1412 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, 09.10.2016 tarihinde aynı nev’iden suç işlemesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 21.12.2016 tarihli ve 2015/75309 Soruşturma, 2016/38039 Esas, 2016/29101 sayılı iddianamesi ile Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.10.2017 tarihli ve 2017/12 Esas, 2017/345 sayılı kararı ile sanığın cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 20.10.2017 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
C. Bakırköy 25.Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/843 Esas ve 2019/552 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
Sanık hakkında, 25.06.2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 01.11.2018 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.05.2019 tarihli ve 2018/843 Esas, 2019/552 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.03.2018 tarihli ve 2017/444 Esas, 2018/225 Karar sayılı kararı ile verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının mahsubu ile sonuç olarak 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın kararı istinaf ettiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 10.06.2020 tarihli ve 2019/2434 Esas, 2020/1042 Karar sayılı kararı ile, eylemler arasında hukuki kesinti olmaması nedeniyle davanın Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/352 Esas sayılı davası ile birleştirilmesi, birleştirmenin mümkün olmaması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanarak ek ceza – fark ceza uygulaması yapılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği, bozmadan sonra davanın Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/506 Esasına kaydedildiği, kanun yararına bozma incelemesinin sonucunun beklendiği,
D. Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.03.2018 tarihli ve 2017/444 Esas, 2018/225 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
Sanık hakkında, 21.03.2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 06.07.2017 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, Bakırköy 42. Asliye
Ceza Mahkemesinin 22.03.2018 tarihli ve 2017/444 Esas, 2018/225 Karar sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 26.04.2018 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
E. Dosya kapsamına göre, mahkemesince yapılan yargılama sonunda, birleşen Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/506 Esas sayılı dosyası gözetilerek, sanığın iki kez anılan suçtan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca üç ayrı mahkemeye açılmış üç ayrı dava mevcut olup, Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasına konu suç tarihinin 21.03.2017, iddianame tarihinin 06.07.2017 olduğu, Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasına konu suç tarihinin 28.05.2017, iddianame tarihinin 04.05.2018 olduğu, Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasına konu suç tarihinin 25.06.2017, iddianame tarihinin ise 01.11.2018 olduğu, 21.03.2017, 28.05.2017 ve 25.06.2017 tarihli her üç eylemin de ilk iddianame tarihi olan 06.07.2017 tarihinden önce işlendiği, eylemler arasında hukuki kesinti bulunmadığı, eylemlerin bir suç işleme kararı kapsamında işlenip işlenmediğinin ve zincirleme suç oluşturup oluşturmadığın belirlenmesi gerektiği, Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 22.03.2018 tarihli mahkûmiyet kararının 26.04.2018 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde;
Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesince, davanın, Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/506 Esas sayılı davası ile birleştirilmesi, davaların birleştirilmesinden sonra eylemlerin bir suç işleme kararı kapsamında işlendiğinin ve zincirleme suç oluşturduğunun belirlenmesi halinde, zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle belirlenecek cezanın, kesinleşen Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.03.2018 tarihli ve 2017/444 Esas, 2018/225 Karar sayılı kararındaki sonuç cezadan fazla olması halinde “aradaki fark kadar ek cezaya hükmolunması”, arada fark yok ise, bu kez “ek ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesi Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
Kabule göre de;
Sanık hakkında üzerine atılı 28.05.2017 tarihinde işlemiş olduğu suç nedeniyle yapılan yargılama sırasında, aynı nev’i suç nedeniyle hakkında yapılan yargılama sonunda mahkûmiyetine dair Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.05.2019 tarihli ve 2018/843 Esas, 2019/552 Karar sayılı kararını kapsar (bozma sonrası 2020/506 Esas) dosyanın mahkemesince incelenmek üzere istendiği ve incelenmesini takiben mahkemesine iade edildiği anlaşılmakla, inceleme sırasında ve sonrasında Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesince verilmiş 2020/506 Esas sayılı davanın; Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/352 Esas sayılı davasıyla birleştirilmesine ilişkin bir kararının bulunmadığı gözetilmeksizin, mahkemesince sanki birleştirme kararı varmış gibi, Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/506 Esas sayılı derdest dosyasındaki 25.06.2017 tarihli eylemi de gözetilerek sanık hakkında iki kez mahkûmiyet hükmü kurulması da kanuna aykırıdır.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin değişik gerekçe ile KABULÜNE,
2. Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.09.2020 tarihli ve 2018/352 Esas, 2020/266 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.03.2023 tarihinde karar verildi.