YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8538
KARAR NO : 2023/2050
KARAR TARİHİ : 13.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli ve 2020/631 Esas, 2021/144 Karar sayılı, hükümlü hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca durmasına ilişkin hükmün, itiraz edilmeksizin 23.03.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 14.03.2022 tarihli ve 2021/8601 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.04.2022 tarihli ve KYB-2022/41736 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.04.2022 tarihli ve KYB-2022/41736 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına yönelik Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çıkarılan çağrı yazısının tebliğ edildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 05.12.2019 tarihinde Denetimli Serbestlik Süreci Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastanenin 18.12.2019 tarihli raporunda sevk tarihinden itibaren 5 gün içinde hastaneye başvurmadığının bildirilmesi üzerine uyarılmasına karar verildiği, uyarı yazısının, şüphelinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ettiğinde bildirdiği en son adresi olan “E…. Menderes Mahallesi …. Sokak No:4 İç kapı No:2 …/Bursa” adresine tebliğe çıkarıldığı ve “muhatap tevziat saatlerinde çarşıda olduğundan, başka da tebliğ olunacak kimse bulunmadığından, evrak ilgili mahalle muhtarına tebliğ edilerek 2 nolu ihbar 15.01.2020 tarihinde kapısına yapıştırılıp en yakın komşusu …’a haber verildi. İmzadan imtina etti.” şeklinde tebliğ edildiği,
Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün uyarı yazısının, şüphelinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde bildirdiği son adreste tebliğe çıkarıldığı ve sanık çarşıda olduğundan Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca mahalle muhtarına tebligat yapılarak kapıya haber kağıdı yapıştırıldığı ve adı – soyadı yazılıp, imzadan imtina ettiği de şerh düşülen en yakın komşuya haber verildiği nazara alındığında tebligatın usule uygun olduğu, ancak usule uygun uyarı yazısı tebligatına rağmen şüphelinin 10 gün içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmediği anlaşılmakla, adı geçen suç nedeniyle açılan davada “kovuşturma şartı” olan “ısrar koşulu”nun gerçekleştiği cihetle, yargılamaya devamla esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. Şüpheli hakkında, 15.05.2019 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 16.08.2019 tarihli ve 2019/42272 soruşturma, 2019/1983 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,
denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, kararın şüpheliye 04.09.2019 tarihinde usulûne uygun şekilde tebliğ edildiği, 14.10.2019 tarihinde tedbirin infazı için Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
B. Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 06.11.2019 tarihli ve 2019/5112 DS sayılı çağrı yazısının 28.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 05.12.2019 tarihinde Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak aynı tarihte AMATEM Polikliniğine sevkedildiği, hastaneye başvurmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 02.01.2020 tarihli uyarı yazısının bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, 15.01.2020 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması üzerine dosyanın kapatılmasına karar verilerek 29.01.2020 tarihinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
C. Erteleme kararının kaldırılarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 18.03.2020 tarihli ve 2019/42272 soruşturma, 2020/10017 Esas, 2020/7146 sayılı iddianamesi ile Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
D. Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli ve 2020/631 Esas, 2021/144 Karar sayılı kararı ile, uyarı yazısı tebligatının usulsüz olduğu, ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca “kamu davasının durmasına” karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 23.03.2021 tarihinde kesinleştiği,
E. 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrasında, “Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında … beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.” ve 191 inci maddenin dördüncü fıkrasında “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre yapılacak tebligatın geçerlilik koşullarının Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 uncu maddesinde gösterildiği, anılan maddeye göre “adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması” gerektiği,
Somut olayda, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına yönelik Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çıkarılan çağrı yazısının tebliğ edildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 05.12.2019 tarihinde Denetimli Serbestlik
Süreci Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastanenin 18.12.2019 tarihli raporunda sevk tarihinden itibaren 5 gün içinde hastaneye başvurmadığının bildirilmesi üzerine uyarılmasına karar verildiği, uyarı yazısının, şüphelinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurduğunda bildirdiği en son adresi olan “…. Menderes Mahallesi …. Sokak No:4 İç kapı No:2 …/Bursa” adresine tebliğe çıkarıldığı ve “muhatap tevziat saatlerinde çarşıda olduğundan, başka da tebliğ olunacak kimse bulunmadığından, evrak ilgili mahalle muhtarına tebliğ edilerek 2 nolu ihbar 15.01.2020 tarihinde kapısına yapıştırılıp en yakın komşusu …’a haber verildi. İmzadan imtina etti.” şeklinde tebliğ edildiği,
Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün uyarı yazısının, şüphelinin denetimli serbestlik müdürlüğünde bildirdiği son adreste tebliğe çıkarıldığı ve sanık çarşıda olduğundan Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca mahalle muhtarına tebligat yapılarak kapıya haber kağıdı yapıştırıldığı ve adı – soyadı yazılıp, imzadan imtina ettiği de şerh düşülen en yakın komşuya haber verildiği dikkate alındığında tebligatın usule uygun olduğu, ancak usule uygun uyarı yazısı tebligatına rağmen şüphelinin 10 gün içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurmadığı anlaşılmakla, açılan davada “kovuşturma şartı” olan “ısrar şartı”nın gerçekleştiği anlaşıldığından; yargılamaya devamla esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden durma kararı verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli ve 2020/631 Esas, 2021/144 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.03.2023 tarihinde karar verildi.