YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8460
KARAR NO : 2023/3357
KARAR TARİHİ : 11.04.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/2857 E., 2020/444 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : Hükümlerin düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.10.2019 tarihli ve 2017/567 Esas, 2019/450 Karar sayılı kararı ile sanık …’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 15 yıl hapis ve 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.10.2019 tarihli ve 2017/567 Esas, 2019/450 Karar sayılı kararı ile sanık …’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis ve 15.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
C. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 13.02.2020 tarihli ve 2019/2857 Esas, 2020/444 Karar sayılı kararı ile, sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlerdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Hükme esas alınan tape kayıtlarının hukuka aykırı elde edildiğine,
2. Kararın hukuka aykırı olduğuna,
3. Mahkûmiyete yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı somut delil bulunmadığına,
4. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği beraat kararı verilmesi gerektiğine,
5. Takdiri indirim maddesinin uygulanmamasının hatalı olduğuna,
İlişkindir.
B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul, yasa ve yargısal uygulamalara aykırı olduğuna,
2. Mahkûmiyete yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına,
3. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği beraat kararı verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanıklar hakkında verilen iletişimin tespiti ve dinlenilmesi kararlarına istinaden uyuşturucu alışverişi yapılacağı değerlendirildiğinden kolluk görevlilerince fiziki takibe başlanıldığı, sanık …’ın hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan…’ın kullandığı motosiklet ile sanık …’nın evinin önüne geldiği, burada motosikletten inerek sanık … ile evin önünde buluştuğu, burada birbirlerine bir şeyler alıp verdiklerinin kolluk görevlileri tarafından net olarak görüldüğü, ardından devam eden fiziki takipte sanık …’ın diğer sanık …’nın yanından ayrılarak Karamürsel sokakta bekleyen, tanık… ve sonradan olay yerine gelen hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan …’e bir şeyler alıp verdiğinin görüldüğü, ardından yakalanan kullanıcı tanıklar… ve …’ün üzerinden suça konu sentetik kannabinoid maddelerinin usulüne uygun olarak ele geçirildiği, sanık …’nın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, sanık …’ın savunmasının ikrara kurtulmaya yönelik olduğu, kullanıcı tanıkların usulüne uygun olarak alınan beyanları, olayların gerçekleşme biçimi, iletişim tespiti tutanakları, dikkate alındığında sanıkların üzerlerine atılı bulunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işledikleri gerekçesiyle mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar hakkındaki hükümlerin sanık …’nın eyleminin sübutu yönünden sanık …’ın beyanının etkili olmadığı halde hükmün gerekçe kısmında sanık …’ın beyanlarıyla sanık …’nın suçunu ortaya çıkardığından bahisle, sanık … hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik
ceza tayini ve sanık … hakkında, alıcı tanık …’a yapılan satışın sübut kabul edilerek belirlenen temel ceza üzerinden zincirleme suç hükümlerini düzenleyen 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca arttırım yapılması gerektiği halde 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin sanık hakkında uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi hususları eleştirilip, sanıklar hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde sanıklar hakkında doğrudan verilen gün adli para cezasından çevrilen ve taksitlendirilen adli para cezalarının, 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca bir taksitin ödenmemesi halinde tamamının muaccel hale geleceğine dair ihtaratın hükme yazılmaması ve hükümde yargılama giderine 1.840,00 TL Adli Tıp Kurumu gideri dahil edildiği, ancak dosya kapsamı incelendiğinde sanıklar yönünden yapılan bir adli tıp giderinin bulunmadığı, halde 1.840,00 TL Adli Tıp Kurumu giderinin yargılama giderine dahil edilmesi, nedenleriyle hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına, suçun sübutuna, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin sanık hakkında uygulanmamasına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanık hakkında verilen iletişimin tespiti ve dinlenilmesi kararında bir hukuka aykırılık bulunmadığı, delillerin hukuka uygun olarak toplandığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına, suçun sübutuna, ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
C. 7242 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler nedeniyle, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması açısından sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu,
D. Sanıklara verilen adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse
çevrileceği” ihtarı yerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından “Taksitlerden birinin ödenmemesi halinde adli para cezasının ödenmeyen kısmının tamamının muaccel hale geleceği hususunun ihtaratına” ibaresi yazılmak suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı davranılmasının hukuka aykırı olduğu,
Değerlendirilmiş; her iki hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 13.02.2020 tarihli ve 2019/2857 Esas, 2020/444 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükümlerinin,
A. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerinin çıkarılması ve yerlerine; “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler sonrası oluşan durumuna göre, sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına”, ibarelerinin eklenmesi,
B. 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması ile ilgili bölümlerin sonuna ” “tahsiline” ibaresi çıkarılarak yerine “ tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibarelerinin eklenmesi,
Suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükümlerindeki hukuka aykırılıkların DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.04.2023 tarihinde karar verildi.