Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/8321 E. 2023/1639 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8321
KARAR NO : 2023/1639
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İlk derece mahkemesinin beraat hükmü kaldırılarak mahkûmiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz
dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanığın duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.12.2018 tarihli ve 2018/324 Esas, 2018/374 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği sabit görülmediğinden beraatine karar verilmiştir.
B. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 27.11.2019 tarihli ve 2019/649 Esas, 2019/2126 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusuna ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 50.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
2. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
3. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
4. Eksik inceleme yapıldığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın evinde ve araçta ele geçirilen hapların soruşturma aşamasında ölen ve hakkında takipsizlik kararı verilen babası ….’e ait olduğu, sanığın (ölen) babası ile uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair dosya kapsamında somut bir veriye rastlanmadığı, sanığın babasını neden ihbar edemediğine ilişkin olağan savunması, kaldı ki tanıklıktan çekinme hakkı bulunanların suçu bildirmemeden sorumlu tutulamayacağı, dinlenen tanıklar A. ve Ş. beyanlarından sanığın, babasının uyuşturucu hapları evde bulundurduğunu ailesine söyleyerek kolluk güçlerini haberdar etmek istemesiyle olayın ortaya çıktığı, tutanaklara da yansıdığı üzere kolluk tarafından ilk aramada ele geçirilemeyen bir kısım uyuşturucu hapların ele geçirilmesini bizzat sanığın sağladığı hususları nazara alındığında, sanık savunmasının aksine babasının eylemine iştirak ettiğine dair cezalandırılması için yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delilin dosyaya yansımadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, suça konu uyuşturucu maddelerin sanığın evinde ele geçirilmiş olması, sanığın babası tarafından hapların evine getirildiği ilk günden itibaren evde nerede saklandığını biliyor olması, sanık Bolu ilinde yakalandığında sevk ve idaresindeki araçta yapılan aramada da aynı nitelikte bir hapın ele geçirilmiş olması, her ne kadar sanık kendisinin istemi ile annesinin, babasını emniyet güçlerine ihbar ettiğini savunmuşsa da, sanığın mazeret olarak ileri sürdüğü hususların suç kastını ortadan kaldırmadığı, sanığın annesi ve eşinin olayın sıcağı sıcağına verdikleri emniyet ifadelerinde, sanığın istemesi üzerine ihbarda bulunulduğuna dair beyanlarının olmaması, bu hususun sanığın annesinin ihbarını emniyet güçlerine tercüme eden Zirver Mader beyanı ile de doğrulanmış olması karşısında, tanıkların sanığı cezadan kurtarmaya yönelik mahkeme beyanlarına itibar edilmediği, bu nedenle sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddenin birinci fıkrasının yasal koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla sanığın üzerine atılı ticaret amacıyla uyuşturucu madde bulundurma ve depolama suçunu işlediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun’la yapılan
değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, eleştiri dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 27.11.2019 tarihli ve 2019/649 Esas, 2019/2126 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Fethiye Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.03.2023 tarihinde karar verildi.