YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8032
KARAR NO : 2022/13300
KARAR TARİHİ : 15.12.2022
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1. Mahkûmiyet; İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/01/2011
tarih, 2019/346 esas ve 2021/12 sayılı kararı
2.Sanıklar …, …, …, …, …, …,
…, …, …, …, …, … ve … hakkındaki hükümlerin eleştirilip düzeltilerek istinaf
başvurularının esastan reddi; sanık … hakkındaki mahkûmiyet
hükmünün kaldırılarak sanığın beraati; sanık … hakkındaki
hükmün bozulması; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza
Dairesinin 21/01/2022 tarih, 2021/1297 esas ve 2022/190 sayılı
kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanıklar …, …, …, …, …, … ve … müdafileri ile sanık … süresinde duruşma talebinde bulunmuş iseler de; dosya kapsamına göre, 5271 sayılı CMK’nın 299. maddesinin 1. fıkrası uyarınca takdiren duruşma taleplerinin reddine karar verilerek ve sanıklar …, …, …, …, …, … ve Yavuz yönünden de duruşma talebi bulunmadığından temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.
A- Sanık … hakkındaki hükmün incelenmesinde:
Sanık hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne ilişkin olarak verilen bozma kararının 5271 sayılı CMK’nın 286/1. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
B- Sanıklar … ve … hakkındaki hükümlerin incelenmesinde:
Hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesinden sonra, sanık …’in Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünden gönderdiği 05/10/2022 tarihli dilekçesindeki “…temyiz hakkımdan feragat edip, açık cezaevine gitmek istiyorum.”; sanık …’in Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünden gönderdiği 17/02/2022 tarihli dilekçesindeki “… Temyiz hakkımdan feragat ederek onanmasını istiyorum”; ve sanık … müdafiinin 18/02/2022 tarihli dilekçesindeki “…söz konusu kararı temyiz etmekten vazgeçtiğimizi ve temyiz hakkından feragat ettiğimizi bildirmek isteriz.” şeklindeki taleplerinin temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükümlerin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
C- Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkındaki hükümlerin incelenmesinde:
Gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-b maddesine aykırı olarak Cumhuriyet savcısının ad ve soyadının yazılmaması mahallinde giderilebilir eksiklik olarak görülmüştür.
Sanık …’in 15/05/2019 tarihli gizli soruşturmacıya uyuşturucu satma eyleminin umumi yer olan kıraathane içinde gerçekleştiği anlaşıldığından sanık hakkında TCK’nın 188/4-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi hükmünden çıkartılması suretiyle eksik ceza verilmesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanıklar müdafileri ile sanıklar …, … ve …in dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönüne ilişkin olduğu, sanık …’nin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin ise hükmün hukuki yönüne ilişkin olmadığı değerlendirilerek, sanıklar müdafileri
ile sanıklar …, … ve …in temyiz dilekçesine göre anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin eleştirilip, düzeltilerek istinaf taleplerinin esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanıklar müdafileri ile sanıklar …, … ve …in yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar …, …, …, …, …, …, … ve … hakkındaki salıverilme taleplerinin reddine,
D- Sanık … hakkındaki hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, Cumhuriyet savcısının temyiz talebinde belirttiği sebeplerin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
CMK’nın 280/1-a maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince “İlk Derece Mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303. maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” karar verilebileceği düzenlenmiş olup, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesince, ilk derece mahkemesinin maddi vakıayı kabulünü kabul etmeyerek delil değerlendirmesi yapmak sıretiyle yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün kaldırılarak beraat kararı verilebilmesi için CMK’nın 280/1-g. maddesi uyarınca duruşma açılarak, delil değerlendirmesi yapıldıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesinin kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 304/2. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesine, kararın bir örneğinin İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine,
15/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.