Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2022/4660 E. 2022/8206 K. 22.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4660
KARAR NO : 2022/8206
KARAR TARİHİ : 22.06.2022

Mahkeme : KAYSERİ 2. Asliye Ceza Mahkemesi

Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren içtihatlarına göre, bozma kararı doğrultusunda uygulama yapmak, bozmadan sonra yapılan inceleme, araştırma ve yeni kanıtlara dayanarak hüküm kurmak, bozma nedeni veya nedenlerini tartışmak, ilk kararda yer almayan yeni ve değişik gerekçelere dayanmak, niteliği itibarıyla direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karar olması karşısında,
Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 26/06/2019 tarihli, 2018/5766 esas ve 2019/3869 karar sayılı bozma ilamından sonra direnme kararında bozma nedeni de tartışılarak, bozmadan önceki kararda tartışılmayan hususları tartışarak ilk karardan farklı gerekçeye yer vermek suretiyle verilen karar şeklen direnme gibi görünse de; esasen Dairemizce temyiz incelemesi yapılması gereken ilk karar niteliğinde olduğundan, direnme kararının bozmaya eylemli uyma olarak kabulü ile temyizen inceleme görevi Dairemize ait olmakla yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın 24/02/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Avanos Cumhuriyet Başsavcılığının 25/05/2016 tarihli ve 2016/260 soruşturma, 2016/17 sayılı kararı ile beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararda itiraz süresinin 7 gün olarak gösterildiği, yükümlülüklerini ihlal ettiğinin bildirilmesi üzerine, Avanos Cumhuriyet Başsavcılığının 15/06/2017 tarihli ve 2016/260
soruşturma, 2017/254 esas, 2017/253 sayılı iddianamesi ile Avanos Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Avanos Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2018 tarihli ve 2017/323 esas, 2018/442 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 24/12/2018 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, şüpheli hakkında verilen “Kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararda itiraz yoluna başvuru süresinin 15 gün yerine 7 gün olarak belirtilmek suretiyle şüphelinin yanıltıldığı, Anayasanın Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması başlıklı 40. maddesindeki düzenleme ile 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 171, 172 ve 173. maddeleri uyarınca, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; “Kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı ve bu karar ile birlikte verilen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararda kanun yolu başvuru süresinin şüpheliyi yanıltacak biçimde “7 gün” olarak gösterildiği, bu nedenle kararın usulüne uygun şekilde kesinleştiğinden sözedilemeyeceği, usulsüz olarak verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, denetimli serbestlik müdürlüğünce yapılan tebligatlar hukuki sonuç doğurmayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, bu nedenle temyiz incelemesine konu TCK’nın 191/6. maddesi gereğince doğrudan açılan kamu davasında, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden CMK’nın 223/8. maddesinin 2. fıkrası uyarınca durma kararı verilerek Avanos Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2018 tarihli ve 2017/323 esas, 2018/442 sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için ihbarda bulunulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişikliklerin gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA;22/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.