YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4585
KARAR NO : 2022/4165
KARAR TARİHİ : 04.04.2022
İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtiraz Yazısının Tarihi – Sayısı : 10/03/2022 – 2022/31543
İtiraz Edilen Daire Kararı : Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 04/03/2020 2018/4171 esas ve 2020/1546 karar
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesi 20/11/2014 – 2014/168 esas ve 2014/238 karar
İtiraza Konu Olan Sanıklar : …
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık … hakkında Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 20/11/2014 – 2014/168 esas ve 2014/238 karar sayı ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesince 04/03/2020 tarihinde 2018/4171 esas ve 2020/1546 karar sayı ile sanık hakkında verilen hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/03/2022 itiraz yazısında; “İtiraza konu uyuşmazlık, hükmün açıklandığı 20/11/2014 tarihli son oturumda sanık hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığına ilişkindir.
5271 sayılı CMK’nın “Sanığın duruşmada hazır bulunmaması” kenar başlıklı 193. maddesinde;
“(1) Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir.
(2) (Ek: 25/5/2005 – 5353/28 md.) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.”
Aynı Kanunun “Sanığın yokluğunda duruşma” kenar başlıklı 195. maddesinde;
“Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır.”
Aynı Kanunun “Sanığın duruşmadan bağışık tutulması” kenar başlıklı 196/1. maddesinde ise;
“Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir.”
Hükümlerine yer verilmiştir.
Somut olay ve belirtilen yasal dayanaklar nazara alındığında, sanığın hüküm tarihinde Denizli D Tipi Kapalı Cezaevinde başka suçtan hükümlü olduğu, kararı da Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği,aynı yargı çevresinde bulunan cezaevinde başka suçtan hükümlü olması nedeniyle kendiliğinden duruşmaya gelme olanağı bulunmayan ve 24/09/2014 tarihli duruşma zaptına göre duruşmadan bağışık tutulma talebi de olmayan sanığın, hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı son oturumda hazır bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilmiş ve bu nedenle (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin kararına karşı sanık lehine itiraz yoluna gitmek zorunluluğu doğmuştur.” denilerek, Dairemizce sanık hakkındaki onama kararının kaldırılması, yerel mahkeme hükmünün belirtilen nedenle bozulması istenmiştir.
C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesi:
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re’sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu’na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 6352 sayılı Kanun’la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 6352 sayılı Kanun’la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderir.
2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 6352 sayılı Kanun’la eklenen):
(1) Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Dairemizce itiraza konu kararı, itiraz nedenleri çerçevesinde tartışılıp incelendiğinde, kovuşturma aşamasında aynı yargı çevresinde bulunan Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan ve dolayısı ile kendiliğinden duruşmaya katılma olanağı bulunmayan sanığın, duruşmadan bağışık tutulma talebinin bulunmadığı, aksine 24/11/2014 tarihli dilekçesinde, “20/11/2014 tarihli duruşmada hazır edilmediğini, sonraki duruşmalara katılmak istediğini” açıkça beyan ettiği; buna rağmen hakkında mahkûmiyet hükmünün kurulduğu 20/11/2014 tarihli celsede hazır edilmeyerek, CMK’nın 196. maddesine aykırı şekilde karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı anlaşılmış olup, bu haliyle Yargıtay Cumhuriyet savcısının 10/03/2022 tarihli “onama kararının itirazen kaldırılması” talebi yerinde görülerek “itirazın kabulüne” karar vermek gerekmiştir.
E) KARAR : Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
2-Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 04/03/2020 gün ve 2018/4171 esas ve 2020/1546 karar sayılı “onama” kararının KALDIRILMASINA,
3- UYAP kayıtlarına göre aynı yargı çevresinde bulunan Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olması nedeniyle kendiliğinden duruşmaya gelme olanağı bulunmayan ve duruşmalardan bağışık tutulma talebinde bulunmadığı gibi, 24/11/2014 tarihli dilekçesi ile “20/11/2014 tarihli duruşmada hazır edilmediğini, sonraki duruşmalara katılmak istediğini” açıkça beyan eden sanığın, hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı son oturumda hazır bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA,
04/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.